Kendilerinin sadece destek anlamında katkı sağlayabildiklerini işi yapanların, işin merkezinde olanların, tahtaya çıkanların, veliyi ikna edenlerin, veliyi memnun edenlerin, öğrenciyi tatmin noktasında doyuma ulaştıranları öğretmenler olduğunu söyleyen Vali Okur konuşmasına şu şekilde devam etti ; "Bakanlıktan ne kadar mevzuat düzenlemesi yapılsa, ne kadar güzel müfredat oluşturulsa, ne kadar güzel kitaplar basılsa , öğretmen arkadaşlarımızın bunu içselleştirip kendi bünyelerinde tatbik etmedikleri sürece, tahtaya çıktığımızda çocuklarımıza farklı boyutlarda bakmadığımız sürece bunda başarı sağlamamız çok mümkün değil. Hep konuşurduk bütün problemlerin başında eğitimsizlik gelir, eğitim sayesinde bir çok problemimiz çözeriz diye düşünüyorduk. Demek ki çözemiyormuşuz. Çözemediğimizi geldiğimiz noktada gördük. Çok iyi noktalarda eğitim verdiğimiz insanlarımız maalesef dönüp bize mermi attılar. Tanların namlularını bize doğrulttular. Buradaki en büyük zaafiyet bizden yani devlet kurumlarından en azından mesuliyet anlamında sizlersiniz bunu suçlamak anlamında söylemiyorum. Bir şekilde sizler ve bizler çocukları dershanelere veya diğer eğitim kurumalarına yönlendirmek noktasında biz devre dışı bırakılmaya çalışıldık. Bir şekilde sistem dışına itildik ve belki bizde bilerek veya bilmeyerek bu işe alet olduk. Çünkü insanlar en değerli varlıklarını en değerli sermayelerini sizlere emanet ediyorlardı. Bizlere, okullara teslim ediyorlardı. Biz bu işi demek ki iyi muhafaza edemedik. En azından o imajı ortaya koyamadık ki bir şekilde iyi niyetle baktığımız kurum ve kuruluşlar bir anda demek ki zihin arkasında perde arkasında farklı düşüncelerle farklı amaçlarla bizim çocuklarımızı istismar ettiler."
"İKİ NESLİMİZ BİZİM ŞU AN YOK"
Paralel yapının iki nesli adeta kaybettiğini söyleyen Vali Okur ; "Çok ciddi anlamda iki neslimiz bizim şu an yok. Niye yok, biz sahip çıkmadık. Veliler olarak bizimde suçumuz çok fazla var. Niye var? Biz havale ettik. Eğitimi havale ettik, ahlakı havale ettik, dini havale ettik, başka şeyleri havale ettik. Baktık ki bu işler havale ile olmuyor. Birebir işin üzerine olmak, çocuğumuzun ne olduğunu ne olacağını görmek bizim de aslında vazifemiz. Başkasına havale etmekle bu işler olmuyormuş. Onun için ben gittiğim okullarda öğretmen arkadaşlarımıza şunu söylüyorum; Eğer sizler bu eğitim sistemine gerçekten güvenip bunu değişimini gelişimini yönetmek notasında gayret göstermezseniz , bizim burada başarılı olma şansımız yok. Siz sahip çıkacaksınız. Bizden hangi noktada yardım istiyorsanız bunu bize ileteceksiniz biz de bunları yapacağız. Sizler bu işi yürüteceksiniz kervanın başında sizler varsınız. Bu işin meşakkatini çeken sizlersiniz, saygıyı da hak eden sizlersiniz, tahtaya çocuğun karşısına çıkan sizlersiniz. Hangi metotları uygularsanız uygulayın mutlaka çocuğun gönlüne girecek, çocuğun severek okula gelmesini arzu ettirecek durumdayız." dedi.
"DERSHANELERDEKİ YORGUNLUKLARINI DEVLET OKULLARINDA ATMAK İSTİYORLARDI"
Görev yaptığı büyük illerde çocukların dershanelere yönlendirildiğini ve çocukların devlet okullarına adeta dinlenmek için geldiklerini söyleyen Vali Okur; "Maalesef ben büyük illerimizde bunu çok yaşadım. Bütün hafta sonundaki yorgunluklarını yani dershanelerde, etüt merkezlerindeki yorgunluklarını hafta içerisinde okullarda atmak için çocuklar gayret ediyorlardı. Yani okullardan ümitlerini kesmişler amaçlarını gerçekleştirmeyi başkalarının üzerinden yapmaya gayret ediyorlardı. Ben bunu Ankara'da İstanbul'da çok yaşadım. Görev yaptığım yerler olduğu için söylüyorum. Onun için tüm gayretimizi çalışmamızı eğitim alanında teksif ederek bu işe eğilmeye gayret ediyoruz. " ifadelerini kullandı.
"ÖZELLİKLE SİZLERDEN İSTİRHAM EDİYORUZ, GEREKİYORSA ÇOCUKLARIMIZ ADINA YALVARIYORUZ"
Uşaktaki okulların fiziki anlamada hemen hemen bir eksikliğini kalmadığını söyleyen Vali Okur Belediye Başkanı Nurullah Cahan'a da teşekkür etti. Eğitim kalitesinin artırılması ve yeni bir anlayış getirilmesi için öğretmenlere büyük iş düştüğünü söyleyen Vali Okur konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; "Eğitim kalitesini artırmak amacıyla değişik farklı projelerle de sizlere farklı alternatifler sunmaya çalışıyoruz. Ama bu işi yine özümseyip hazmederek çocuklarımıza yansıtacak olan sizlersiniz. Bunu her gittiğim okulda söylüyorum sizler yoksanız bu iş yürümez. Sizler olmazsanız biz bu işi götüremeyiz. Bir okul idaresinin yetkisi bende yok, bir öğretmenin yetkisi bende yok ama sizde olabildiğince geniş bir yetki var. Kendinizi yenilemeyi, değişimi kendinizde başlayarak eğer varsa eksiklik istiyorsanız çocuğa bunu yansıtmanın mekanizması odağı sizlersiniz. Bunun için özellikle sizlerden istirham ediyoruz gerekiyorsa çocuklarımız adına yalvarıyoruz. Bu işe farklı bakın, değişik gözle bakın, içselleştirin, yaşayın, kendi bünyenize bunu tatbik edin. Kendinize şu soruyu sorun; " Ben çocuğumu kendi okuluma gönderir miyim? Kendi sınıfımda çocuğumu okutur muyum? Eğer bunlara evet diyebiliyorsanız biz gerçekten bazı işleri başarmışız demektir. Biz iğneyi kendimize batıralım." Ziyarette İl Jandarma ve Garnizon Komutanı J. Albay Nedim Selbisu, Ak Parti Uşak Milletvekilleri Mehmet Altay, Alim Tunç ve CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Nacar ve İl Milli Eğitim Müdürü Bülent Şahin'de yer aldı. Protokol sınıfları gezdi öğrencilere çeşitli hediyeler verdi ve hatıra fotoğrafı çektirdi.
Editör: TE Bilişim
