Türkiye Cumhuriyetinin 780 bin kilometre karelik alanıyla arazi sorunu olmadığını sadece araziyi kullanma ile ilgili sorun olduğunu vurgulayan Vali Salim Demir:” Biz ülke olarak arazilerimizi iyi kullanamıyoruz. Arazilerin kullanıldığı en önde gelen sanayi, tarım, hayvancılık, ticaret, hizmet sektörüdür ki bunların hepsi birbiriyle irtibatlı olmak durumunda. İşte ülke olarak kalkınmanın yolu da birbiriyle irtibatlı bu sektörlerin topyekün seferberlik halinde olmasından geçer.
01 Şubat 2017 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan istihdam seferberliğinde Uşak iyi bir konumda. İşsizlikte de da yüzde beş civarındaki oranıyla Türkiye ortalamasının çok altında yer almaktadır. “dedi.
Uşak’ın Uşak olmaktan çok daha büyük bir şey ifade ettiğini belirten Vali Demir sözlerine: ”Çevremizdeki bir çok ilçe ve köylerindeki vatandaşlarımız Uşak’a gelerek burada ekmek bulmaktadır ve sayıları her geçen gün artmaktadır. Bu gurur verici tablonun nedeni Uşak’taki sanayinin gelişimidir. Topraklardan en çok gelir elde edilen sektör sanayidir. Uşak OSB’nin 3ncü bölge açılarak genişletilmesi çalışmalarının yapılacağı alan da mutlak tarım arazisi değil, az nitelikli topraklardır. Bu nedenle, ulaşım kolaylığı olan, arıtması yapılmış Uşak OSB’nin Türkiye’de ve dünyada iddialı duruma gelmesi için optimum büyüklüğe ulaşması, dolayısıyla 3ncü bölgenin bir an önce açılması gerekir.” diye devam etti.
Ekonomi, kaynakların en iyi şekilde kullanılmasıdır, toprakta böyle bir şeydir onu da en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor diyen Vali Demir: “Gerek Bakanlıklar nezdinde gerekse söz konusu alandaki arazilerin bulunduğu köylerimizin muhtarlarıyla görüşmelerimiz sonucunda görülen o ki Uşak OSB’yi genişleterek bu bölgedeki araziyi en iyi şekilde kullanmış olacağız. Beylerhan, Güre ve Ürünköy köylerimizin bu genişleme ile daha iyi bir duruma geleceğine inanıyoruz. Pazartesi gününden itibaren bu konudaki çalışmaları hızlandıracağız. Çünkü, zamanla yarışıyoruz ve bu işin bir an önce olması Uşak OSB’nin hem ulusal hem uluslararası düzeyde Uşak adını daha iyi temsil etmesi mümkün olacak, arazilerimizden marjinal fayda sağlanacaktır. ” diye konuştu.
Konuşmasının ikinci bölümünde organize sanayi bölgelerinde geniş katılımlı toplantılar yapılacağını ve önümüzdeki toplantılarda Ankara’dan konusunda uzman ve yetkili kişileri davet edeceklerini belirten Vali Salim Demir:” Kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi için Kalkınma ajansları, üniversiteler, bölge kuruluşları ve Organize Sanayi bölgeleri çok yakın temas içerisinde olmalıdır. Kalkınma ajansları çok yakında konsept değişikliğine giderek, projelerde bütünlüğü sağlayıp, projeleri adım adım yürütecektir. Tekstil ve deri ilimizin en önde gelen sanayi dalları ve biz bunlarla ilgili üniversitemizin de içinde olduğu projeler hazırlayacağız. Kalkınma ajansı da ilgili konularda iyi bir üniversite eğitimi almış olan genç uzmanlarıyla bu projeleri yürütecek, OSB’lerle birlikte çalışarak dünya çapında projelere imza atacaklardır. Üretim teknolojilerinde dünyayı yakalamalı, en verimli şekilde üretim gerçekleştirmeli ve olabildiğince fazla ihracat yapmalıyız ki hem sanayicimiz kazansın hem ülkemiz kazansın. Kalkınma ajansının konsept değişikliği bunu başarmakta çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bununla ilgili güçlü bir birim oluşturmayı planlıyoruz. Buradaki uzmanlar, sanayi kuruluşlarımız ile birlikte çalışarak, ilimizi kalkındırmaya katkı sağlayacaktır. Her şeyin artık projelerle hayata geçtiği günümüzde bunu gerçekleştirmek zorundayız.” dedi.
Sanayinin gelişimi ve kaynakların etkin kullanımının önemine değinen Vali Demir: ”Tekstil gibi deri gibi bir alanda ihtisaslaşmış OSB’lerle ortak makine, ortak uzman kullanımı ile verimlik artacaktır. İşte organize sanayi bölge müdürlüklerinin bize sağlayacağı avantajlardan bir tanesi de budur.
Sanayimizin gelişimi için olmazsa olmazlardan birisi de eğitimdir. Birincisi meslek yüksek okulları. İkincisi şu anda Uşak OSB’de açılması için faaliyetleri devam eden özel mesleki okul ki Devletimiz bu tür özel okullara öğrenci başına 6 bin lira destek vermektedir. Üçüncüsü Devletimizin mesleki teknik eğitim liseleri. Dördüncüsü ve en önemlisi eski adı çıraklık eğitim merkezi yeni adı mesleki teknik eğitim merkezleridir. Mesleki teknik eğitim merkezleri daha önce sadece ustalık belgesi veriyor iken artık çocuklarımız 4 yılın sonunda lise diploması almaktadır. Mesleki teknik eğitimlere daha çok önem vermeli, yeniden yapılandırmalıyız. Örneğin, yapımı devam eden özel teknik lisede uygulanacağı gibi yılı 1nci dönem 2nci dönem ve yaz tatili olarak üçe bölüp, bu üç dönemde de çocuklarımızın fabrikalarda çalışması şeklindeki sistemi hem liselerde hem MYO’larda uygulamaya geçirmeliyiz. Bu gibi adımlarla sanayimizin kalifiye eleman ihtiyacını karşılamalıyız. “ diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Editör: TE Bilişim
