Uşak Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı ve Uşak Doğalgaz Anonim Şirketi (UDAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Arif Öztan, kentle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kentte sivil toplum bilincinin olması gerektiğini ifade eden Arif Öztan, “Herkes kapısının önünü süpürürse, şehir temiz olur. Eleştirmekten öte, kim hangi platformda ise şehir için mücadele etmesi kıymetlidir. Oturur, siyasetçiden şikayet ederiz, masaya oturduk mu mangalda kül bırakmayız. Sen hangi partide görev aldın, hangi sivil toplum örgütünde çalıştın, neye emek verdin, bir partiye girip de inandığın doğruları söyleme cesaretinde bulundun mu? Bilinçli toplumta ana slogan “söylenme yap” iken biz biz söylemde kalıyoruz. Herkes sivil toplum örgütlerinde örgütlenirse ve derdini iyi bir şekilde anlatırsa çözüm de kısa sürede gelir” dedi

Uşak'ta 1 TL'ye çay  haberlerinin ardından kahveci esnafından ilk reaksiyon Uşak'ta 1 TL'ye çay haberlerinin ardından kahveci esnafından ilk reaksiyon

Denizli’nin Uşak’ı fersah fersah geçtiğini ifade eden Öztan, “Biz ara mamulde kaldık ve nihai üründe sadece battaniye vardı. Battaniye de bu küresel ısınmadan dolayı artık istenmiyor. Son yıllarda 2 halı firması Uşak’ta var. Denizli’den büyüktün ama Denizli bizi fersah fersah geçti. Bizler ipliği çorapçıya ve trikocuya satıyoruz. Denizli’nin ihracatı 3 milyar dolar ve yarısı Uşak’tan gider. Antep halıda birinci ama halının tabanındaki iplik Uşak’tan gider. Biz ara malcıyız ve onun için de 300 milyon dolar seviyesinde bir ihracatımız var ve ara malcı olduğumuz için adımız geçmiyor. Çorapta dünya ikincisiyiz ve yüzde 70’inin ipliği Uşak’tan gider. Ama adımız geçmiyor. Hazır giyim de ona keza. Tekstil ihracatı yüzde 31 ama birinci otomotivi gösterirler. Tekstili, hazır giyimle ikiye bölerler ve otomotiv birinci olur. Tekstilde büyük zenginler kalmadı ve orta ve üstü firmalar var. Onların sorunları otomotiv kadar dile getirilmez. Sıfır faiz gibi, ÖTV gibi ve diğer destekler gibi lobicilik yapıyorlar. Onların lobi gücü bizden yüksek. Daha önce bir bakan bize tekstilden çıkın dedi. Bizim bu kadar sermaye birikimimiz yok. Urfa’da Oksford vardı da biz mi okumadık der gibi… Tekstil sektörü Türkiye’nin ana sektörü ve 4 buçuk milyon kişi istihdam ediliyor” dedi.

“Bizde ithal malzeme çok az, ihracatın yüzde 40’i ithal ve otomotivin büyük bölümü ithal. Biz tarlasız pamuk, koyunsuz yün ve petrolsüz elyaf üretiyoruz.Katma değer yaratıyoruz. 1 kilo pamuk için 10 ton su gerekiyor” diyen Öztan, şöyle devam etti: “Bizler toprağın korunması ve suyun muhafazası için çalışıyoruz. Vahşi sulama bizde çok yoğun. Biz çok kutsal bir iş yapıyoruz. Bu konu camilerde vaaz olarak verilmeli. Türkiye’de 20 milyon koyun var ve onun yarısı kadar yünü geri kazandırıyoruz. Bu yünlü mamullerin tekrar renk renk sınıflandırılmasıyla oluyor. Yünlü malı ayrı, pamukluyu ayrı ve polyesteri ayrı açtırırız. 2 pet şişeden polyester elyaf yapan firmamız var. Pet şişeler kırılır, yıkanır ve granür olur. Onu 500 derecede ısıttığınız zaman elyaf olur. Bunları gömmek, yakmak ayrı bir dert. Biz telefin telefinden para kazanıyoruz. Bizim ürettiğimiz bu işin yüzde 10’unu. İpliğin de 50 ton firesi çıkar ve onun da enerji değeri var. Çimento fabrikalarında yakılıyor ve 3 bin kalorilik enerji değeri var. Önemi çok bilinmiyor. Ben sadece tekstil değil, tüm sektörler için bunu yapıyoruz. Hurdalar kağıt, demir, plastik ve bir çok alanda katma değer yaratıyor. Benim bitirme projem tekstil geri dönüşümüydü ve bu işe kafa yoran biriyim.”
Öztan, şöyle devam etti: “Tabi her şey dört dörtlük değil. Bizim 3 vekilimiz var ve 1’i muhalefette. Büyükşehirler her dönem olmasa bakan çıkarır. Bizim bakanımız Mehmet Topaç’tı ve sonrasında siyasi gücümüz çok fazla olmadı. Bizim gücümüz çok yok ve tabi belediyemizin imkanları da dar. Belediyemizin borçlu olduğundan bahsediliyor. Şehrimiz daha iyisini hak ediyor. Herkes kapısının önünü temizlemeli diye düşünüyorum. Herkes şikayet eder ve kimse siyasette ve STK’da olmaz. Nerede emek verdin ve inandığın doğruları söyleme cesaretinde bulundun mu? Bilinçli toplum nedir ve bu yavaş yavaş oluşur. Söylenme ve biz söylemekte kalıyoruz. Herkes STK’da örgütlenirse ve derdine daha kolay çözüm bulur. Yıllarca Uşak’ta geri dönüşüm dedik ve Ankara’da direk birinci elden müdürlerle oturuyorsun. Kimse oturana bir şey vermez ve çalışırsanız sonucunu alırsınız. Ağlamayana meme yok ve daha çok isteyerek mücadele edeceğiz. Zaman içinde zaman her şeyin ilacıdır”.

Editör: TE Bilişim