Uşak İl Genel Meclisi Başkanı Nuri Demir’in Belkaya suyunun AB normlarına uymadığı gerekçesiyle değerlendirilmediğine dair açıklamalarına karşın, daha önce Belkaya Su Fabrikası’nda görev alan bir yetkili bazı açıklamalarda bulundu. Suyun, değerlerinin ifade edildiği gibi kötü olmadığını ve fabrikada en son faaliyet gösteren firmanın arıtma tesisi yaparak, bu problemi ortadan kaldırdığını belirten yetkili, 2015 yılında, dönemin İl Özel İdaresi yönetiminin fahiş kira bedeli talep ettiğini ve bu nedenle fabrikanın kapanmak zorunda kaldığını dile getirdi. Aynı yetkili, “Uşak’taki resmi kurumlara gittik ve suyu bizden almalarını istedik. Fakat bizim suyumuzu birileri bilinçli olarak kötüledi ve alınmadı. Aynı kurum yetkilileri, hafta sonları ellerinde bidonlarla, kendi evleri için fabrikadan bedava su istediler” ifadelerini kullandı. 
Belkaya su tesislerinin Belediye gibi kurumlar tarafından günümüz şartlarında işletilmesi için yaklaşık 5 milyon TL gibi bir yatırım maliyetinin olduğunu dile getiren aynı kaynak, “Belediyelerin işletmekte olduğu tesisler var ve buralardan kar ediyorlar. Bizde böyle bir yatırım yapılırsa, 5 milyon TL gibi bir rakama ihtiyaç var ve 5 yıl içinde de geri dönüş sağlanır. Tabii bunun için su damarının ne kadar yetip yetmeyeceğinin de iyi bir analiz edilmesinde yarar var” diye konuştu. 
İşte Belkaya Su Fabrikası’ndaki yaşananlarla ilgili söyleşiden, önemli notlar:

BELKAYA SUYU, KONYA’DAN BALIKESİR’E KADAR BİR ÇOK KENTE GİDİYORDU
Yıllarca bu fabrikada görev yaptım. Fabrikayı biz kiralamıştık ve kiraları da ödüyorduk. Sonra bir zam kararı alındı ve yaptığımız iş bir süre askıda kaldı. 2015’te alınan bu kararın ardından, 2016’da tekrar gittik ve hukuk ve gelir müdürüyle görüştük kiralayalım diye. Aylık 25 bin TL kira belirlediler. Biz de tabii o kirayı ödememiz mümkün değil diye gördük. Suyun debisi de yetersizdi. Kışın saniyede 2.7 litre su akıyordu. Yazın da 2 litreye düşünce.  Yeterince verim alamıyordunuz ve zamanında sular dolmuyordu. Buna rağmen fabrika çalışıyordu ve kimseyi de yarım bırakmıyorduk.  Ankara, Antalya, İzmir, Afyon, Kütahya ve nakliyenin kurtardığı her yere bayilikleri verdik. Konya, Karaman, Balıkesir’e gitti.  Sonra maliyetler yükseldi. 2009’da 11 bin TL gibi bir kira veriyorduk. Her yıl belli bir artış oluyordu ve en son 22 bin TL’ye kira veriyorduk. Şartlar ağırlaştı ve kira indirimi istedik ve bu onay görmedi.  2015 yılında kapattık ve 5 yıldır da hiçbir getirisi yok. 

ÖZEL İDARE’DEKİ YETKİLİLER İLGİLENMEDİ VE MALZEMELER HURDAYA GİTTİ
Bizim oradaki makine ve tesisatlar 2 milyondan fazla değeri vardı. Oradaki malzemelerin hepsi hurdacılara gitti. Bizden sonra birisi gelip az bir masrafla fabrikayı çalıştırır hale getirirdi.  Özel İdare’deki yetkililer ilgilenmedi ve fabrikada hiçbir şey kalmadı.  Uşak için yapılan bir yatırım heba edilmiş oldu. Biz günün şartlarında bir kira istedik. Biraz indirim yapsalar çalışacaktı. 20 kişi çalışıyordu, nakliyecisi vardı, şehir dışında bayileri vardı, bayilerde çalışanlar vardı. Belkaya ciddi bir istihdam sağlıyordu. Bu fabrika adam gibi çalıştırılsa kar ederdi. Fabrika 2009 yılında ihaleye çıktığında, 5 ay boyunca buraya tadilat da yapıldı. İSO ve diğer belgelerin hepsi vardı. Bunları almak kolay değil. Burayı AB normlarına uygun hale getirdiler. 

UŞAK’TAKİ ÖZEL VE RESMİ KURUMLARA SUYUMUZU KÖTÜLEDİLER, BELKAYA’YI KURUMA ALMAYAN MÜDÜRLER, HAFTA SONU DAMACANALARLA BEDAVA SU ALMAYA GELİYORDU
Biz Uşak’ta hangi özel ve resmi kurumlara gidersek, gidelim bizim suyumuzu kötülediler. Suyu dışarıdan almayın bizden alın dedik, su yosun tutuyor dediler, şöyle böyle yaptılar ve almadılar. Kaliteli ve sağlıklı su yosun tutar. Bakın akın çeşmenin ucuna devamlı yeşil kalır. Uşak’ın Belkaya suyu Türkiye’de lezzet bakımından bir çok suyu sollar. Kurum yetkilileri, ellerinde bidonlarla bedava su almaya geliyordu. Biz bunları yaşadık ve gördük. Biz bu suyu, Valilik, Şeker Fabrikası’na, Hitit Seramik’e verdik. Tankerle de su veriyorduk. Arsenik suda vardı ve biz bunu düşürüyorduk. Bizim İl Sağlık Müdürlüğü’nden tahlillerimiz oluyordu ve çoğunda geçti ve içilebilirdi.  

UŞAKLI BİR SU İŞLETMECİSİ, BURAYA YATIRIM YAPMAK İSTEDİ AMA OLMADI
Kızılcık Madran’ın sahibi de Uşaklı ve bu fabrikaya daha önce talip oldu. Kiralar yüksek olduğu için geri adım attı. Nazilli, Alaşehir’de fabrikası var ve buraya da yatırım yapmak istedi. Kendi memleketine de yatırım yapmak istedi ama bir türlü nasip olmadı.  Bu saatten sonra burası biraz daha zor toplar. Alacak kişinin sistemin hazır olması lazım. Buraya makine alımında yüksek maliyetler gerekiyor.  Yatırım yapan kişinin en az 5 yıl kira vermemesi lazım. Daha önce Örencik termal vardı ve burayı bir Milletvekiline verdiler ve belli bir yıl kira almadılar. Kira başlayınca adamlar çekip gitti. 

Kayaağıl 250 TL oldu, Hamamboğazı'nda 100 TL'den yola devam Kayaağıl 250 TL oldu, Hamamboğazı'nda 100 TL'den yola devam

BELEDİYE BURAYA YATIRIM YAPARSA, 5 YIL SONRA GERİ DÖNÜŞÜ OLUR
Nazilli’de belediyeler var kendi bünyesinde suyu çalıştırıyor ve onlar da vakti zamanında yapılan yatırımları maliyetler düşük olduğu ayakta kalıyorlar. 5 milyon gibi bir yatırım yaparlar ve 5 yıl sonra kendini toparlar. Su her hangi bir kayba uğramazsa ve şu anda oranın kaynağı artırılabilir ve kaydırılabilir. Sadece suyu kötüleyerek kendilerini aklayamazlar, oradaki makineleri satıp değerlendirebilirlerdi. Oradaki makinalar ve borular hurda fiyatına gitti. 

Editör: TE Bilişim