Uşak OSB’nin 3’üncü genişleme sahasındaki yapılaşma sürüyor Uşak OSB’nin 3’üncü genişleme sahasındaki yapılaşma sürüyor
AK Parti Uşak İl Başkanı Faherettin Tuğrul Yeni Zellanda' da meydana gelen ve Müslümanların hayatını kaybettiğini saldırıyı kınadı. Tuğrul şu açıklamayı yaptı: 
Asırlardır gündemde tutulan İslamiyet’i küçültme ve Müslümanları güçten düşürme planı adım adım amacına doğru ilerlemektedir. “Böl-parçala-yönet” veya “böl-parçala-yut” şeklinde kavramsallaştırılan küresel düşmanlık projesi kaybımıza ve yok oluşumuza sabitlenmiş ve odaklanmıştır.
İslam Dini’nin aziz mensuplarına saldırılar artmış, İslamofobi Batı için olmazsa olmaz bir hale gelmiştir. Daha bugün, Yeni Zelanda’da Cuma Namazı sırasında 49 Müslüman kardeşimiz şehit edilmiştir. 
Ne yazık ki; Yeni Zelanda'da 49 insanı Cuma Namazı’nda öldüren saldırganlar yine hepimize, psikolojik sorunları olan, geçmişi problemli, hasta olarak servis edilecek ve saldırıya “terör” denmeyecek. Avrupa’da bir Arap, Türk, Berberi, herhangi bir suç ya da cinayet işlendiğinde buna “terör” diyen dünya, Yeni Zelanda'da 49 kişiyi öldüren namussuzlar ve alçaklar için “vahşet” deyip geçecek.
Bugünkü ortam ve süreçte; günü ve vaziyeti kurtarma namına kenara çekilip olan biteni uzaktan izleme veya suya sabuna dokunmadan, risk almadan gelişmeleri kendi haline bırakma acizliği tehlikeleri daha da katlayacaktır.
Mesubu olmaktan iftihar ettiğimiz İslam Dini’nin aziz mensuplarına çağrımız; dinine, kimliğine, tarihine, geçmişine ve geleceğine sahip çıkması yönündedir. Çağrımız, zalimlerin karşısında zulüm gören ümmetin evlatlarına destek verilmesidir. Çağrımız; ahlakın, vicdanın, dürüstlüğün ve kardeşliğin yanında toplanılmasıdır.
Boşa geçecek bir günümüz bile yoktur. Tehlikeler çok ciddi, tehditler çok yakındır. Vicdanlı ve namuslu her vatandaşımızın, Müslümanlara karşı yapılan bu terör saldırılarına karşı durmalı ve yükselen Hristiyan radikalliğini her platformda yüksek sesle kınamalıdır.
Bu olaylara asla gözlerimizi kapayamayız. Bu bizim için bir inanç, bir insanlık meselesidir. Türkiye için bir güvenlik meselesidir; eğer dünyadaki bu katliamlar önlenmezse, arkasından tüm Müslüman coğrafyalarına yayılacak olan katliamların devamını önleyemeyiz. Bugün, aynen bir dönemde, Endülüs kaybedilirken, oturup ağlayan kralın duruma düşmek istemiyoruz. Onun için de bir şeyler yapmak zorundayız. Yarın, tarihin bizi yargılamaması ve yarın, gelecek nesiller karşısında utanç duymamak için, bugün, en azından sesimizi bile yükseltmek ihtiyacıyla karşı karşıyayız.
Bunun yanında; dünyadaki bütün Hristiyanların düşünüp, "Biz nasıl bu hale geldik? İçimizden nasıl böyle yobaz radikal Hristiyan teröristler çıkartıyoruz?" diye düşünmesi lazım. Bütün Hristiyanlar özeleştiri vermeli ve Müslümanlardan özür dilemelidir. Çünkü; Yeni Zelanda’da yapılan bu hain saldırıda sadece faillerin değil, Batı’da çığ gibi büyüyen İslam karşıtlığını ve nefreti körükleyen siyasilerin ve medyanın da aynı derecede sorumluluğu vardır.
Sözlerimi burada noktalarken; Yeni Zelanda’da şehitlik mertebesine yükselen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim onları cennetiyle mükâfatlandırsın. Rabbim Müslümanlara yardım eylesin. Rabbim vatanımızı, birliğimizi, dirliğimizi muhafaza eylesin.

Editör: TE Bilişim