Uşak Kent Konseyi Başkan adayı İbrahim Ethem Karahan, seçimin ardından yaptığı değerlendirmede, AK Parti Uşak İl Başkanı Fahrettin Tuğrul’a karşı kaybettiğini savundu. Seçimin ardından, usaksehir.com isimli internet sitesinde “Açık ara yenildim, rakibimi tebrik ederim” başlıklı bir yazı yazan İbrahim Ethem Karahan, ““Muhteşem ikincilik olmaz” düsturundan hareketle de yenilgiyi kabul ediyorum. Seçimi kazanan rakibim AK Parti Uşak İl Başkanı Fahrettin Tuğrul’u tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Fahrettin Tuğrul’un cami derneklerini baskı altına aldığını öne süren İbrahim Ethem Karahan, delegelere “AK Parti adayının dışındaki adaya oy vermek vebaldir” baskısının yapıldığını söyledi. 

Uşak, Eskişehir ve Kütahya gibi illerde artık çarpık kentleşme olmamalı! Uşak, Eskişehir ve Kütahya gibi illerde artık çarpık kentleşme olmamalı!

Karahan, “Bu militan imamların sahaya çıkıp, gözü dönmüşçesine ve büyük nefretle “AK Parti’nin adayının haricindeki adaylara oy vermek büyük vebaldir” fetvası vermesi kamu vicdanını fazlasıyla yaralamıştır. Şehre hizmet noktasında araç olan kent konseyini amaç haline getirip, saldırgan bir tutum içine girmek ve nefret dili oluşturmak bırakın imama Müslümana yakışmaz. Seçim öncesi de bir tane militan imamın, salona gelen koca koca insanların çocuk gibi koluna girip imza atmaya ve oy vermeye götürmesi de tam anlamıyla rezil bir durumdu. İmamlar bir partiye hizmet etmek için değil, tüm insanımızın iyiliği ve manevi gelişimi için görevlendirilmiş nezaket, letafet ve zarafet insanları değil midir?” ifadelerini kullandı. 

Kamu çalışanlarına da baskı uygulandığını iddia eden Karahan, “Birikimli ve çok sesli bir yürütme kurulu oluşturmak istedik istemesine ama durum istediğimiz gibi olmadı maalesef. AK Parti İl Başkanı Fahrettin Tuğrul ve Merkez İlçe Başkanı Mehmet Bayar’la parti binasında yaptığımız görüşme sonrası baskılar başladı ve her geçen gün arttı. Halbuki Tuğrul, seçim sürecinin tamamen dışında kalacaklarını, ne bir adayın yanında ne de bir adayın karşısında yer alacaklarını söylemişti. Bu sözünün üzerinden 24 saat geçmeden, açık tehditlerine başladı ve bizim yürütme kurulundan da isimler eksilmeye… En yakınımdaki arkadaşlarım, sürgün edilmekte tehdit edildi ve ben de bu arkadaşlarımı mecburen yürütme kurulu listesinden çıkarmak zorunda kaldım.  Bu tehdit ve baskılar sonucunda beş arkadaşımı yürütme kurulundan çıkarmak zorunda kaldım, yürütme kurulumda bir tane bile kamu kurumu çalışanı kalmadı” dedi. 

Editör: TE Bilişim