Uşak'taki eski Başkan: Borç bu kadar değil, baksınlar yanlış varsa kendimi hapse attırırım Uşak'taki eski Başkan: Borç bu kadar değil, baksınlar yanlış varsa kendimi hapse attırırım
ALİ ARASLI/// Uşak Üniversitesi’nin 2019-2020 Akademik Yılı’nın ilk dersini veren tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’de en fazla kaçak kazının Uşak’ta yapıldığını ve bunların ABD ve İngiltere’deki koleksiyoncular tarafından satın alındığını ifade etti. 

Uşak Üniversitesi’nin 2019-2020 Akademik Yılı’nın ilk dersini, Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde veren Prof. Dr. İlber Ortaylı, tasarruf tedbirleri kapsamında arkeoloji bölümlerinin kapatılmak istenmesine tepki gösterdi. Prof. Dr. Ortaylı, “Uşak’ta üniversite benim için bir rüyadır, burada insanların geçmişini ve 3 bin yılını etüt etmeleri, benim için fevkalade büyük bir olaydır. Fakat duyduğuma göre üniversitede mevcut olan arkeoloji bölümünün raydan çıkarılması düşünülüyor. Tasarruf  tedbirlerinde her zaman için yanlış kararlar alınır. Bu kararlar bırakınız bizi, çok eski dönemlere uzanan İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde dahi olur. Maalesef idare ve bürokratlar üniversitenin ne olduğunu anlamazlar ve her zaman tasarruf tedbirlerinin kurbanı ederler. Üniversite zarar ve fayda analızinin yapılacağı bir alan değildir. Bir toplum istediği kadar zengin, istediği kadar güçlü olsun, eğer üniversitenin faaliyetlerinden ve bilgi birikiminden mahrumsa hüsrana mahkumdur” dedi. 

UŞAK EN FAZLA KAÇAK KAZI YAPILAN ŞEHİRDİR
“İran büyük bir medeniyettir ve biz bunu geçen asırda çok iyi etüt ettik bugün ise bağımız kesildi. Bir üniversitede bütün diller okutulmalıdır. Farsça, Arapça ve diğer diller arkeoloji bölümü için kaçınılmaz bir şeydir” diyen Prof. Dr. Ortaylı, şöyle devam etti: “Çünkü Uşak en çok kaçak kazı yapılan şehirdir. Bu kaçak kazılara, batı ülkelerindeki ve İngiltere ve ABD’deki koleksiyoncular destek veriyor. Bazı ülkeler kaçak mal almıyor ve bazılarının ise depoları doludur. Buradan giden tarihi eserler, bunlar çok önemli. Şu Uşak’ta çıkan eserlerin  ne kadara dışarılara gitti ve bazılarının artık uyandıklarımızın da dava yoluyla geri geldiğini hepiniz biliyorsunuz. Maalesef Türkiye’deki en büyük milli spor hazine avcılığıdır. Aileler bu yüzden batarlar ve çıkarlar. Ailelerin birikmiş servetleri hazine aramak için saklıdır ve sonradan bir şey çıkmaz. Çıkan 1 veya 2 şey için de bir birlerini öldürürler. Arkeolojideki 5 kişi lüks değildir ve onlar geleceğe ışık tutarlar. Burası İran İmparatorluğunun en bereketli yeri ve Kral Yolu buradan başlıyor. Arkelooji müzesinde teşhir edilen veya edilmeyen sayısız İran, Bizans ve Yunan eserleri var. Bu yüzden bu dalların öğrenimi çok önemlidir.”

GÜRÜLTÜ YAPAN ÖĞRENCİLERE, “BU YAPTIĞINIZA GULEGULE DENİR”…
Salonda gürültü yapan öğrencileri zaman zaman uyaran Prof. Dr. Ortaylı, “İçeri girmek için gürültü yapmanız gerekmiyor. Bu yaptığınıza GULGULE denir. Gulgule gulgule denir opera ve tiyatroda ve manasız bir laftır. Hiç kimse bir şey anlamaz. Sesi ifade etmek için ‘ses’ diyeceksiniz. Bütün dünya ‘vocie’ diye bağırır ve böylece bu sorun çözülür. Üniversitede bu şekilde bağırarak konuşulmaz” ifadelerini kullandı. 

UŞAK KARUN HAZİNELERİ SKANDALIYLA DÜNYA GÜNDEMİNE OTURMUŞTU
Öte yandan Uşak, Karun Hazineleri'nin en nadide parçası olan Kanatlı Denizatı Broşu'nun sahtesiyle değiştirilmesi skandalıyla dünya gündemine oturmuştu. 2006 yılında Uşak Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen Kanatlı Denizatı Broşu'nun sahtesiyle değiştirildiği ortaya çıkmış ve bunun üzerine geniş çaplı bir operasyon yapılmıştı. İstihbarat ve diğer birimlerin yaptıkları çalışmalar sonucunda, kayıp broş, Almanya'da bulundu ve gizli bir çalışma sonucu Türkiye'ye ve akabinde Uşak'a geri getirildi. Karun Hazineleri de, kentteki define avcılarının yaptıkları bir kazı sonucu ortaya çıkmıştı. 
 
Editör: TE Bilişim