MENDE ADI; MANDA’DAN MI GELİYOR?

Uşak ilinin isimlendirmesine kaynak gösterilen “Mende” efsanesinin gerçeklik payı var mıdır? Mende (Kaşbelen) köyünü kuran Manda boyu nereden gelmektedir? Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Araştırmacı- yazar Ömer Aşçı, bu araştırmasında, Efsaneler Üzerinden Uşak-Mende Bağlantısına yer verdi.

“MENDE BEYİNDEN ÖNCE ANTİK  “TEMENOUTHYRAİ” KENTİ VARDI

 Bazen “Uşşak” bazen de “Uşak” şeklinde yazılan şehrimizin adı hakkında bir takım efsanevi rivayetler bulunmaktadır;

"Bu rivayetlere göre şehrin güneyindeki Mende Köyü büyük bir kasabadır ve adı Menos’tur. Oğuz Türkmenleri buralara inince Menos’u istila etmişler ve adını “Mende” diye kendi hançerelerine kolay gelecek şekilde değiştirmişlerdir. O zaman Uşak’ın olduğu yer boştur ve Mende beyinin mandırasıdır. Mandıraya oğullarını oturtmuştur. Bey mandıraya her gidişinde oğullarını murat ederek “Ben Uşak’a gidiyorum” haberini bırakır. Bolca tekrarlanan bu deyim, bir semt ismi olarak buralara alem olur kalır."

Burada anlatıldığı üzere Uşak ilinin Türkler geldiği zaman boş olması ihtimali yoktur. Çünkü günümüz arkeoloji literatürünce “Temenouthyrai” isminde bir antik dönem yerleşiminin varlığı kesindir. Osmanlı salnameleri ve diğer kayıtlarda şu an İş bankası olan Taş han’ın yıkımında ,şu an Ziraat Bankası olan belediye karşısında ki yapının inşaatında ,şu an belediye binası olan yapının inşasında,şu an Ak Parti olan yapının inşasında , polis lojmanlarının inşasında ,Doğala su deposu inşaatında,Dülgeroğlu oteli olarak bilinen Paşa Hanı inşaatında,Uşak’ta ki bir çok çeşmenin alınlığında,Burma Camii duvarlarında bu antik yerleşime ait kalıntılar sabittir.

Milâttan önce IV. binyıldan itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığı arkeolojik bulgulardan anlaşılan Uşak’ın bilinen en eski adı Temenothyrai’dir. Buranın Frigyalılar zamanında tesis edildiği sanılmaktadır.( THOMAS DREW-BEAR, The City of Temenouthyrai in Phrygia)

9 AŞIK’TA RİVAYETTİR

Mende köyü yine büyük bir şehir ve Uşak’ın olduğu yer Mende beyine ait bir mandıradır. Mende beyi buraya yedi kişilik yönetici, bakıcı bir topluluk oturmuştur. Zamanla anlar ki ,bu yedi kişinin her biri bir dalda aşık insanlardır.Kimisi işine aşık,kimisi sanatına aşık,kimisi de manevi hasletlerine,ruh yüceliğine malik aşıklar ortada bir sekizinci aşık daha vardır.O da bizzat beydir.Bey, mandıradaki bu yedi aşık’ın aşklarına aşıktır.Ve içinden biricik güzel kızını bunların en küçüğüne vermeyi geçirmektedir.Fakat kızının gönlünü bilmeden tereddüt etmektedir.Bir gün içinden geçeni kızına açar ve öğrenir ki kızı da o yedi aşıktan en küçüğüne aşık.Babanın ve kızın katılmaları ile sayıları dokuza çıkan aşıklar,mandırada dokuz gün süren düğün yaparlar.Mende’ den göç ederek buraya yerleşirler.Dokuz aşık’ın yerleştikleri bir yerde,yakışan ismi kendiliğinden alır.

Uşak Tarihi konusunda verdiği eserle bu konuda ilk olan “Haşim Tümer” hocamız bu rivayeti kuvvetlendirecek şöyle bir delil öne sürer; Uşak ‘ta eski Şeker Fabrikası yolunun Akse köyüne dönen sapak kısmında 9 yatırlı bir kabristan bulunmaktadır. Bölgenin Tapu kayıtları incelendiğinde “Aşıklar Mezarlığı” olarak geçmektedir. Öyleyse efsane doğrudur der Haşim hocamız.. Ama şahsım adına söylüyorum ,güzel lirik bir anlatımı olsa da gerçeklerden ve inandırıcılıktan fersah fersah uzaktır.Uşak adının konulmasının sebebi; daha kaynaklarda tespit edilememiştir.

KÖYÜ KURAN MANDA AŞİRETİDİR

Şu an ismi Kaşbelen olan köyün eski ismi Mende Köyüdür. Kültür Bakanlığı yayınlarında ; "Uşak şehrinin isim kökeni üzerine rivayet edilen hikayede anlatıldığı üzere bölgenin en eski yerleşimlerindendir.

Bu rivayetlere göre şehrin güneyindeki Mende Köyü büyük bir kasabadır ve adı Menos’tur. Oğuz Türkmenleri buralara inince Menos’u istila etmişler ve adını “Mende” diye kendi hançerelerine kolay gelecek şekilde değiştirmişlerdir. " ifadesiyle anlatılmaktadır. Halk ağzından derlenen bu söylencelerin gerçekle bağlantısı kuvvetli olmayıp incelenmeye muhtaçtır. Resmi metinlerde geçen bu söylencelere göre "Mende" köyünün " Uşak" ilinin isimlendirme tarihi olan 11.yüzyıl Uşak'ta var olması gerekliliği muhakkaktır. Lakin Osmanlı arşiv taramalarımızda ; Sultan Bayezıt dönemi (1481-1512) kayıtlarında bulunmayan köyün ismine ve 1520 ve 1570 yıllarındaki sayımlarda Yörükhan taifesinden “Manda” aşireti tarafından kurulduğu kayıtlara geçmiştir. 1520 yılından önce bu köy burada yerleşik değildir. Köyün ismini Türklerin fethettiği bu topraklar üzerinde ki Bizans yerleşim ismi olan "Menos"tan aldığı konusu ihtilaflıdır.

Köyün isimlendirmesinde "Menos Kome" isimli antik yerleşimden mülhem bir tavrın olduğu Uşak Tarihi isimli eseriyle Uşak hakkında yazılmış ilk ve en kapsamlı Sözlü Tarih çalışmasında Haşim Tümer hocamız rivayet eder. Kaynak olarak ta İngiliz Arkeolog W.M.Ramsey'in eserini gösterir.

Bu rivayette geçen "Menos" antik yerleşimi köyün periferinde bulunan "Mende Bağı" bölgesidir. Bu bölge tarihte Lidya devletinin hükümranlık sınırları içersindedir. Köyde olduğu rivayet edilen "Menos" yerleşimin ismi Frigya-Lidya-Roma-Bizans kayıtlarında görülmektedir. Bu bölgede uzmanlar tarafından arkeolojik kazı yapılmadan kesin bilgiye ulaşmak pek mümkün görünmüyor.

 

1883 yılında Uşak'ı ziyaret eden İngiliz Arkeolog William M. Ramsay " The Historical Geography of Asia Minor(Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası)" isimli eserinde ; "Menos Kome " adında Frigya bölgesinde küçük bir yerleşim(köy) biriminin olması gerektiğini eski kaynaklardan aktararak bildirir.

FRİGLERİN GÜNEŞ TANRISI; “MEN KAROU”

Tam lokalizasyonu yapılmış değildir. W.M.Ramsey'in Julie Hook isminde bir Arkeoloğun yayınlanmamış bir çalışmasından aktardığı şekliyle ; Men Karou tapınağı'nın(Strabon (XII/8.20) M. S. 9 yılında Lycos Vadisinde Laodikeia, Attouda ve Karura arasında büyük saygı gören Friglerin güneş tanrısı Men Karou 'a ait tapınaktan bahsederek tapınak yanında yer alan Herophileion adı altında Zeuksis tarafından kurulmuş bir tıp okulunun varlığından söz etmiştir.Burada yetişen doktorlar Roma İmparatorlarının özel hekimliklerini yapmıştır.)Attouda (Denizli-Sarayköy-Hisarköy) antik şehrinde olmadığı ancak "Menos Kome" adındaki küçük bir yerleşimin yanında olduğunu rivayet eder.M.S. 1. yüzyılda yaşamış olan yazar Athenaeus ise ; "Menos Kome’nin yanındaki sıcak kaplıcalardan bahsedip, bu Menos Kome, Strabon’un bahsettiği tanrı Men’in ismini taşıyan şehir olmalıdır. Men’in kendi ismini taşıyan Mabed’in Attoudda’nın yanındaki meşhur Men Karou Mabedi olduğunda hiç şüphe yoktur. Mabede merbut köyün adı Menos Kome idi." bilgisini aktarır.

Arkeoloji literatüründe kabul görmüş şekliyle "Menos Kome" ismindeki antik yerleşimi ; Haşim Tümer Hocanın Uşak Tarihi isimli eserinde yazdığı gibi "Mende"köyü' nün antik dönem adı olmayıp Denizli'nin Sarayköy ilçesi yakınlarında ki Tekeköy- Kovalık mevkiinde bulunan Çavuşoğlu Kaplıcaları yanındadır.

Uşak Mende köyü yakınlarında ise ; Kula Emir Kaplıcaları(Thermai Thesos) ve Uşak-Emirfakılı köyü yakınındaki ‘Eynehan Kaplıcası’ ya da ‘Emirfakı – Emir Fakih Kaplıcası’ diye anılan Antik dönem kaplıcaları bulunmaktadır. İngiliz Arkeolog Ramsey ‘in tezinin kaynağı bu kaplıcalara yakınlığı nedeniyle olmalıdır.

Köyün 5 km Batısında bir nekropol alanı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 1. derece Arkeolojik sit alanı ilan edilerek tescil edilmiştir. Alanda 130 metreye 30 metre ölçülerinde bir yapı temeli,ostothek parçası(eski çağlarda, ermiş olduğuna inanılan kişilerin kemiklerinin konduğu küçük taştan kutu veya çocuk mezarına denir.),mermer sütun altlığı,mermer havan,seramik parçaları ile 2,5 metre kalınlığında duvar kalıntısı bulunmuştur.

TAŞ OCAKLARI VE KAÇAK KAZILAR ANTİK KENTİ YOK EDEBİLİR

Alanda bulunan bulgular neticesinde yerleşimin geç roma-bizans dönemine ait olduğu , mezar alanı haricinde yapılara ait parçaların bulunduğu kayıt altına alınarak koruma bölgesi kapsamına alınmıştır. Alan yakınında bulunan taş ocağı ve kaçak kazı tehditi altındadır. Mende köyü çevresinde ki Lidya dönemi yerleşimlerinde Temenotyrai (Uşak), Silandos (Selendi), Bagis (Güre) ve Thermai Theseos (Kula-Hamamlı) isimli yerleşim merkezlerinde Mokadeni isimli bir kavim yaşamakta olduğu ve bu halkın Lidyalılarla aynı kavimden olmadığı notu düşülmüştür.

 

"Mokadeni" ismiyle anılan halk "Pelasglar " olmalıdır. Yunan’ın kökeninde ‘Pelasg’lar, Roma’nın kökeninde ‘Etrüsk’ler bulunur. İlkçağ tarihçilerinin Leleg ya da Pelasg dedikleri bu Yunan öncesi kavim üstüne pek bir şey bilmiyoruz, yalnız şunu biliyoruz ki, konuştukları diller, Hint-Avrupalı ya da Sami dillerden değildir. Pelasgiler’den ilk sözeden Homer’dir (Bk. İlyada destanı).

Onun verdiği bilgilere göre Truvalılar’ın müttefikleri arasında Asyalı Pelasglar da vardı. Dictionary Of Greek And Roman Geography’nin aktardığına göre, Thucydides, Lemnos Adası’nda oturan ‘Tyrseni Pelasgları’ndan söz etmektedir. Yaygın ve egemen görüşe göre Tyrseniler (Etrüskler)’le Pelasglar bir ve aynı ırktırlar.

Heredot’un anlatımından orijinde Pelasg olan İyonlar’ın yaklaşık Akamenid(Pers-İran)-Lidya savaşı sıralarında artık Helenleştikleri ve başkalarınca da Helen(Greek-Yunan) sayıldıkları sonucu çıkıyor. Herodot’a göre Yunanlılar, büyük millet haline gelmiş olmayı da Pelasglara borçludurlar, Tarihçi, Yunan milletinin aslında ‘zayıf bir millet’ olduğunu, ancak barbar milletler ve ‘bilhassa Pelasglarla karıştıktan sonra büyük millet haline geldiğini söyler”.

İLK KAYITLAR “MANDA AŞİRETİ” Nİ GÖSTERİYOR

Sultan Bayezıt dönemi (1481-1512) kayıtlarında bulunmayan köyün ismine ve 1520 ve 1570 yıllarındaki sayımlarda Yörükhan taifesinden “Manda” aşireti tarafından kurulduğu kayıtlara geçmiştir.

Türk Tarihi hakkında bilgi aktaran, Türk boyları ve alt birimlerini bildiren en eski eseri olan Oğuzname(7.-8.yy) ile başlayıp Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Divan-ı Lügatı Türk(11. yy)'ü , Reşidüddin 'in Camii-ü Tevarih 'i (14.yy.),'ü , Yazıcıoğlu Ali'nin Tevârih-i Al-i Selçuk'u(15.yy) ve Ebul Gazi Bahadır Han'ın Secere-i Terakime 'si eserlerinde yaptığım taramalarda "Manda " isimlendirmesinde bir boy ,aşiret,aşiret,cemaat ve gruba rastlanılmamıştır.

Lakin Türk tarihi metinlerinde bulamayışım üzerine, araştırmalarımı başka kaynaklara çevirmek gerekliliği üzere diğer uygarlık metinlerine doğru yön değiştirdim. Bazil Nikitin(1885 sostonovit-polonya doğumlu rus oryantalist, politikacı ve kürdolog), Asurlular’ın Kimmerliler ve İskitler (Sakalar) için “manda sürüleri” tabirini kullandıklarını zikretmektedir. Buna ek olarak bahsi geçen Irak topraklarının M.ö. 678 yıllarında ortaya çıkan Med İmparatorluğu sınırları içinde bulunmaktadır. Med İmparatorluğu’nun Asurlarla yaptığı savaşta, Med birlikleri arasında Babil Kralı ile birlikte Umman Manda adında bir reise daha rastlanılmıştır. Umman Manda adı Asurlular tarafından Kimmer ve İskit Türklerine verilen bir ad olup Manda sürüleri anlamına gelmektedir. Bu durum bize Med ordusunda Türk kökenli İskit ve Kimmer askerlerinin de olduğunu göstermektedir.

Dikkate şayandır ki, Sakalar/İskitler’in günümüzdeki torunları olarak iddia edilen Kürtler’in konuştukları lehçede kullanılan “sak” kelimesi, “manda yavrusu” anlamına gelmektedir.

 

Anna Komnena (2 Aralık 1083, Konstantinopolis-1153), Bizanslı tarihçi. Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos'un (1081-1118 arası hükümdar) büyük kızı olup, babasının dönemini anlatan Aleksiad adlı eseri ile ünlüdür.) Aleksiad isimli eserinde ; Peçenekler için birçok kez "İskit" ifadesini , Uz(Oğuz)lar için ise "Sarmat" ifadesini kullanır.

1071 Malazgirt muharebesinde Bizans ordusundaki bir kısım Peçenek kuvvetleri , 200 bin kişilik Bizans ordusunun yaklaşık olarak dörtte birini Kuman ve Peçenek Türkleri oluşturmakla birlikte Soydaşları olan Selçuklulara karşı savaşmayı reddetmiş ve karşı tarafa geçmişlerdir. Bu aşiretin Uşak'ta Mende köyü olarak varlık bulması Yavuz Sultan Selim dönemi iskanı olsa gerektir. 1520 senesi Uşak- Mende köyü ;Osmanlı Arşiv kayıtlarında Karye-i Manda(Manda köyü) topraklarının tımar vergisi "Tımar-ı Can Ağa 'an Bazdaran-ı dergah-ı ali(köyün tımar sahibi Can Ağa) ifadesi 1436 'lı yıllarda Akkoyunlu tarihinde şöhretli Bican Bey'i hatırlatmakta ve Uşak Mende köyünün kökeni hakkında bize bir ipucu sunmaktadır.

1436'da Akkoyunlu Devleti Şahı Uzun Hasan Bey'in hizmetinde gördüğümüz Bican Bey ; daha sonraki devirlerde Akkoyunlu tarihinde büyük şöhret kazanan Komutanlarından Süleyman Bey ' in babasıydı .

14.yüzyılda Moğollar’ın gelmesi üzerine Horasan,Azerbaycan, Irâk-ı Acem ve Arrân’ da(Harran) yaşayan Türkmenler’ in hepsi veya çoğu Anadolu’ya göç etti.İhtimal ki ;Manda-Mandalı-Mendeli isimleriyle mazruf Kökü Saka Türklerine(Kimmer-İskit) dayanan Irak-İran arasında ki bölgeye Medler zamanında gelmiş Peçenekler' den oluşan bir cemaat 14.yy da Batı Anadolu'ya göçmüştü.

Anadolu'ya gelen Türkmenler, Ankara-Konya arasında toplu halde yaşayıp hem Haçlı hücumlarına hem Bizans’ın saldırılarına karşı geçilmez bir set teşkil ettiler. Bu Türkmenler’e Uç Türkmenleri adı veriliyordu. Horasan’da “diyâr-ı Rûm” denilince akla bu Uç Türkmenleri geliyordu, yani XII. yüzyılda Anadolu Uç Türkmenleri ile tanınıyordu. 1146’da Bizans’a karşı kazanılan Düzbel zaferinden sonra Türkmenler köyler kurarak ve metrûk köyleri iskâna açarak yerleşmeye başladılar.

Bunlardan Antalya-Denizli Türkmenleri, Kuzey Afrikalı Coğrafyacı İbn Saîd el-Mağribî’ye göre 200.000 çadıra yakındı. Kütahya-Eskişehir Türkmenleri ise 30.000 çadırdı. Bu kümenin Marmara bölgesiyle Batı Anadolu’nun iskânında rol oynadığı şüphesizdir.

O dönemde göçen Halep Türkmenleri’ni teşkil eden büyük oymaklar Beydili, Bayat,Avşar,İnallı,Peçenek ve Harbendeli’dir. Harbendeli' ler’den kalabalık bir kol İran’a gitti ve bu ülkede Hüdâbendeli adıyla anıldı. Onlardan bazı oymaklar Batı Anadolu’ya göçtüler ve orada Harmandalı ismini aldılar. (İslam Ansiklopedisi-Türkmenler maddesi )Uşak Mende köyünü kuran cemeat olarak gördüğümüz "Manda" cemaatı Har-mandalı isminin eksilerek "Manda" ismine evrilmiş olması da ihtimaldir.

AK KOYUNLU TOPRAKLARI OLABİLİR

Şerefhan Bitlisi'ye göre bu aşiret Safevi fetihlerinden önce Akkoyunlu devletini oluşturan aşiretlerin belli başlılarındandı ; ancak 14.yy. 'da Kuzey Suriye'de görülen Harbendelu hiçbir Akkoyunlu kaynağında geçmez.(Şerefhan I, 164; Subh VII, s.282; Zahiri, Zübdet s.105; Don juan de Persia (Uruç Bey Bayat), Relaciones, Narclso Alonso Cortes, Madrid, 1946, s.45; Abbasi. s.66, 971, 977; Sümer, s.152, 164, 174-76, 231, 302.)

14.yüzyılda Uşak ' a yerleştiği bilinen Hacı Bektaşi Veli yoldaşı Hacım Sultan'ın başhalifesi Burhan Abdal tarafından yazılan "Hacım Sultan Velayetnamesi"nde o dönem "Susuz" ismiyle anılan Hacım köyü muhitine geldiğinde buranın "Akkoyunlu yörüklerinin yaylağı " olduğu bilgisini verir.

Şii Akkoyunlu devleti bir aşiretler konfederasyonu kurarak Musullu aşiretini Aşiret farklılıklarının kaldırılıp Akkoyunlu kimliği içinde eritilip aşiret bilincinin millet bilincine dönüştürülmesiyle görevlendirmiştir.

1473 yılında Fatih, Anadolu’nun siyasal bütünlüğünü tehdit eden Akkoyunlular ' a karşı savaşarak galip gelmiş. Fatih Sultan Mehmet İskanı adı ile tarihe geçen, 1461-1512 arasında Akkoyunlu Türkmenleri ile Anadolu'da yeniden nüfus düzenlemesi yapmıştır.

Netice itibariyle 1501 de Akkoyunlu’ ları yıkan ve 1507 de Diyarbakır Akkoyunlu kolunu da kaldıran Şii Şah-İsmail, Sünni olan Akkoyunlu ve Tebriz Kıpçaklarını, hatta Farkın-Eyyubilerini bozguna uğrattığı zaman; en yakın Osmanlı Toprağı olan Şehzade Yavuz'un Amasya sancağına on binlerce Akkoyunlu ve Sünni-Kıpçaklar, aileleriyle gelip sığınarak, yerleştiler.

11.yüzyılda Irak-İran topraklarında görülmeye başlayan Türk yerleşimleri arasında olan; ve arşivlere Mandeli-Mendeli olarak geçen şu an Irak'ın Bağdat Eyaletine bağlı Diyala vilayeti Mendeli ilçesinin varlığı Uşak Mende köyünün kökeni hakkında kuvvetli bilgiler aktarmaktadır.

Uşak'taki zammın özeti: CHP 1 TL’ye çayın altına gizledi; AK Parti olur verdiği karara karşı çıktı! Uşak'taki zammın özeti: CHP 1 TL’ye çayın altına gizledi; AK Parti olur verdiği karara karşı çıktı!

 

ARAŞTIRMACI-YAZAR ÖMER AŞÇI —

Editör: TE Bilişim