Selendi Davası'nda Sevindirici Karar

Manisa’nın Selendi ilçesinde  2010 yılında Romanlara yönelik linç ve arkasından Romanların ilçeden sürüldüğü olayla ilgili görülen davada karar çıktı. Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mehmet Fatih Çamkesen, 88 sanıklı davada, 38 sanık hakkında 8 ay ile 45 yıl arasında ceza verdiğini açıkladı.

Güvenlik nedeniyle, Uşak 2. Asliye Ceza mahkemesinde görülen Selendi Davası'nda 38 sanık TCK’nın 216. maddesi olan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamak"tan ve TCK’nın mala zarar vermeye dair 151, 152. maddesinden 8 ay ile 45 yıl arasında ceza aldı.

Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 22. duruşmada, 88 sanıktan 38 sanık TCK’nın 216. maddesi olan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamaktan ve TCK’nın mala zarar vermeye dair 151, 152. maddesinden 8 ay ile 45 yıl arasında ceza aldı. Diğer sanıklar beraat etti. Kendisi de Roman olan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu da son duruşmaya müdahil olarak katıldı.

“BU ADİL KARAR EMSAL OLACAK”

Duruşmaya müdahil olarak katılan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İzmir milletvekili ve Roman olan Özcan Purçu, mahkeme kararının adil olduğunu söyleyerek, adaletin yerini bulduğunu kaydetti. Purçu, “Hakim Bey’e çok teşekkür ediyorum. Adalet yerini buldu. Bu karardan sonra, hiçbir ırkçı, Romanlara yönelik linç girişiminde bulunmaya cesaret edemeyecektir” dedi.

Uşak 2. Asliye Ceza mahkemsi Hakimi Mehmet Fatih Çamkesen’e teşekkür eden Purçu, "Bu karar emsal olcak. Barışçıl, kardeşçe bir ortamda herkes bu ülkede yaşayabilmeli. Her il ve ilçede isteyen mesken tutabilmeli, yerleşme hürriyetini kullanabilmeli” değerlendirmesinde bulundu.

Yine Selendi davasına müdahil olmak için Ankara’dan gelen Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal, karara sevindiklerini belirtti. Tutal, “Bu kararın Roman mahallelerindeki olası linç girişimlerini önlemede etkili olmasını umuyoruz.  Bu davayı bir buçuk yıldır  takip etmemizin ve müdahil olmamızın olumlu bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Hazırladığımız Selendi raporunun da etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu sonucun diğer İznik’teki dava için örnek teşkil etmesini bekliyoruz. Orada da suçlular beraat etti ancak biz dernek olarak ‘halkı kin ve nefrete sürüklemek” sebebiyle suç duyurusunda bulunduk. Bu davada sorumluların ceza alması bundan sonra Roman mahallelerine yönelik linçlerin önüne geçmede faydalı olacak” şeklinde sevincini dile getirdi.

Davayı Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu adına izleyen Sema Kılıçer de Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yasların en üst limitinden ceza vermesini olumlu bulduğunu belirtti.

SELENDİ DE NELER OLMUŞTU?

Manisa Selendi'de 2010 yılında yılbaşı gecesi, bir kahvede Romanlara saldırı ile başlayan olaylar,  kısa sürede Romanların ev ve işyerlerinin taşlanmasına dönüştü. 5 Ocak'ı 6 Ocak'a bağlayan gece, Manisa'nın Selendi ilçesinde 35 yıldır yaşayan, 75 kişilik Roman topluluğuna, "Selendi bizimdir bizim kalacak" "Burası Selendi buradan çıkış yok" "Çingeneler buradan gitsin" gibi sloganlar eşliğinde yaklaşık bin kişi saldırdı.

Roman evleri, çadırları, arabaları yakıldı, yıkıldı, tahrip edildi. Polis yetersiz kaldı. Romanlar Jandarma gücüyle kurtarıldı. Selendili Romanlar, Manisa'nin Salihli ilçesine göç ettirildi.

Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı olaya karıştıkları iddia edilen 88 sanık hakkında "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek", "kamu malına zarar vermek", "mala zarar vermek", "silahla tehdit", "2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Kanununa muhalefet" suçlarından 3 yıldan 150 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Kamu güvenliği sebebiyle davanın Uşak'ta görülmesine karar verildi.

“ROMAN HAKLARI DERNEĞİNİN SELENDİ RAPORU”

Manisa Selendi’de 2010’da Romanların linç edilip arkasından ilçeden sürüldüğü olayla ilgili görülen davada Roman Hakları Derneği, Selendi’den sürgün edilenlerin durumuna ilişkin bir rapor sundu.

Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 20. duruşmada Roman Hakları Derneği'nin Tarık Özbek'e hazırlattığı 28 sayfalık raporda linç edilen ve sürgüne gönderilen Romanların kırılgan olan hayatlarının iyice kırılganlaştığı ve zengin olmak için değil, açlıktan kurtulmak için mücadele eder hale geldikleri belirtildi.

Önce linç, sonra sürgün

Manisa Selendi'de 2010 yılında yılbaşı gecesi, bir kahvede Romanlara saldırı ile başlayan olaylar, kısa sürede Romanların ev ve işyerlerinin taşlanmasına dönüştü.

5 Ocak'ı 6 Ocak'a bağlayan gece, Manisa'nın Selendi ilçesinde 35 yıldır yaşayan, 75 kişilik Roman topluluğuna, "Selendi bizimdir bizim kalacak" "Burası Selendi buradan çıkış yok" "Çingeneler buradan gitsin" gibi sloganlar eşliğinde yaklaşık bin kişi saldırdı.

Roman evleri, çadırları, arabaları yakıldı, yıkıldı, tahrip edildi. Polis yetersiz kaldı. Romanlar Jandarma gücüyle kurtarıldı. Selendili Romanlar, Manisa'nin Salihli ilçesine göç ettirildi.

Selendi'den TOKİ'ye

Bugün görülen duruşmada sunulan rapora göre, Selendi’deki linç girişiminden hemen sonra sürgün edilen 21 Roman aile, Manisa’nın bir başka ilçesi olan Gördes’e zorunlu göç etti.

Burada yaşadıkları dışlanma, aşağılanma sonucu gündelik hayatı idame ettirememe gibi sorunlardan dolayı bir aile dışında tamamı ilçeyi terk ederek yine Manisa iline bağılı Salihli’ye gitmek durumunda kaldı. Benzer sorunlarla burada da karşılaşan ve valiliğin yardımlarının kesilmesiyle birlikte Salihli’de de tutunamayıp farklı illere dağıldılar. Yaklaşık üç yıllık sürgün hayatının sonunda altı aile dışındaki Roman aileler, 2013 yılında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve TOKİ işbirliğiyle Manisa’nın Selimşahlar Mahallesi’nde inşa edilmiş TOKİ konutlarına yerleştirildiler.

 

Eski meslekleri sürdürmüyorlar

 

Raporda Romanların linçten sonra eski huzuru ve maddi durumu yeniden sağlayamadığı belirtildi. Özellikle de TOKİ konutlarında yaşayanlar, altyapı sorunlarının yetersizliğinden, müstakil evlerde yaşamaya alışık olduklarından oranın kendileri için uygun yerler olmadığını belirtmişlerdir. Üretici-tüccar konumunda aşağıya düşen veya eskisi gibi iyi kazanamayan bireyler, eski mesleklerini, özellikle de hurda toplama işini alışık olmadıkları mekânlarda sürdürmektedirler.

Okuldan uzaklaştılar

Tarihsel dışlanma ve aşağılanmadan kaynaklı yaşanılan yaraya, linç girişimi ve sürgünle birlikte yeni bir yaranın daha eklendiğini söyleyebiliriz. Olaydan hemen sonra iyileştirilmeyen travmalar, onların, özellikle de kadın ve çocukların duygusal yaşamlarını derinden etkilemiştir. Bir yere gitmekten, bir topluluğun içine çıkmaktan duydukları korku, kırılgan hayat yaşayan Roman bireylerin hayatların daha da kırılganlaştırmıştır. Topluluk içine çıkma korkusundan dolayı okulla ilişkileri hiçbir zaman çok iyi olmayan çocukların okula karşı ilgisizliğini iyice artırmıştır."

Cezasızlık linci normalleştiriyor

Uşak Müftülüğü'nden emekli Mustafa Vural geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi Uşak Müftülüğü'nden emekli Mustafa Vural geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi

Duruşmada konuşan Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal, İznik’te 2013 yılında yine Romanlara yönelik linç girişimini hatırlatarak şöyle konuştu:

“İznik duruşmasına da müdahiliz. Olay esnasına dair polis kamera kayıtlarında linçi gerçekleştiren bir kişi şöyle diyor: Sizi de Selendi’deki gibi süreceğiz. Çünkü biliyor ki Selendi’de Romanları linç eden failler cezalandırılmadı. İşte Selendi’de beş yıl geçmesine rağmen süren bu cezasızlık Romanlara yönelik linçi normal gösteriyor. Bu da Romanların korku yaşamasına neden oluyor.”

İznik'te de benzeri yaşandı

Selendi'de yaşananların benzerleri Bursa'nın Osmanbey ve İznik ilçelerinde de yaşanmıştı. Bursa'da Temmuz 2013'te Osmangazi ilçesine bağlı Güneştepe ve Yunuseli mahallelerinde "at psiliği" nedeniyle çıkan kavga sonrasında Romanlara linç girişimi olmuştu.

Bu olaydan hemen sonra Eylül 2013'te İznik'te bir gencin yol vermeme meselesi yüzünden çıkan tartışmada öldürülmesi sonrasında yine Roman mahallelerine linç girişimi olmuştu. Olayla ilgili tümü tutuksuz yargılanan 31 sanık 1 ila 5 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme hükmün geri bırakılmasına karar verdi. 

Editör: TE Bilişim