Ulubey İlçesinin AK Parti Ulubey İl Genel Meclisi üyesi Tarık Coruk, Ulubey ilçesinin siyanür ve sanayi atıklarıyla, üç koldan kirlilik kıskacında olduğunu, bu kirliliğin, tarımı, hayvancılığı ve insan sağlığını olumsuz etkilediğini, kirliliğin Ege Denizi’ne kadar uzandığını iddia etti.
Küçük yaşlardan beri, çevre kirliliği mücadelesi ile tanınan AK Parti Ulubey İl Genel Meclisi Üyesi Tarık Coruk (42), dünyanın en uzun 2. Kanyonun, birçok tarihi eserlerin ve doğal güzelliklerin bulunduğu Ulubey İlçesinin, üç koldan gelen kirli sularla ve sanayi atıklarla kirlendiğini iddia etti. Coruk, bu konuda alınacak önlemlerin ve çalışmaların hızlandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
SİYANÜRLÜ SULAR EGE DENİZİ’NE KADAR GİDİYOR
Ulubey ilçesinin üç koldan kirlilik kıskacında olduğunu kaydeden Coruk, kirliliğe altın madeninin, Uşak sanayisinin ve Eşme ilçesinden gelen evsel atıkların neden olduğunu belirtti. Coruk, “Ulubey ilçemizin kuzeydoğusundan güneye uzanan kısmında akan Dokuz Sele Çayı’na karışan sanayi atıkları bu çayı kirletmekte kirlenen çay, Ulubey Deresi’ne karışmaktadır. Ulubey Deresi’nde meydana gelen en önemli kirlilik nedenlerinden birisi de Eşme ilçesinde bulunan altın madeninin Ulubey ilçesinin kuzey batısından akan siyanürlü sularıdır. Ayrıca yine Ulubey ilçesinin batısından güneye akan Eşme ilçesinin evsel atıklarını ve orta ölçekli işletmecilerin sanayi atıklarının döküldüğü Aksaz Deresi Ulubey’i ve Ulubey Deresini üç koldan kirletmektedir” dedi.
Bütün bu kirliliğin Adıgüzel Barajı’nda toplandığını belirten Coruk, “Bu kirli sular, Adıgüzel Barajı’ndan Büyük Menderes Deltası’nda bulunan, Cindere Barajı, Buharkent, İncirliova, Nazilli, Aydın, Söke, Bafa Gölü, Sarıkemer Köyü gibi yerleşim alanından geçen siyanürlü ve sanayi atığı yüklü sular, Ege Denizi’ne kadar ulaşmaktadır. Bu kirli sular, geçtiği yerlerde, tarım, hayvancılık ve balıkçılık gibi sektörleri olumsuz etkilemekte, bu sektörlerde üretilen ürünleri tüketen insanların sağlığını da tehdit etmektedir” diyerek tehlikenin boyutlarına dikkat çekti.
“SİYANÜR VE SANAYİ ATIĞI YÜKLÜ SULAR YAŞAMI TEHDİT EDİYOR”
Siyanür ve sanayi atığı yüklü suların olumsuz etkilerine de değinen Coruk, bu suların yarattığı olumsuzluklar hakkında da şu bilgileri verdi:
“Doğal olarak bu suların geçtiği alanlarda tarım ve hayvancılık yapılmaması gerekiyor. Ancak geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bir çok aile mecburen üretime devam ediyor. Bu üretilen ürünleri tüketen insanların da sağlığı tehlikeye giriyor. Kirlilik yüzünden Ulubey ilçemizde bulunan dünyanın 2. Büyük kanyonu, birçok tarihi eser ve doğal güzellikler ön plana çıkmadığı için turistler için çekim merkezi olamıyor. Adıgüzel Barajı’nda biriken kirli sularda balık üretimi yapan kişiler var. Bu balıkları tüketen insanların da sağlığı tehlikeye giriyor.”
Ulubey İlçesinin kanyonları, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel değerleri içerisinde barındırmasına rağmen şimdiye kadar hak ettiği değerleri alamadığından da yakınan Coruk, İl özel İdaresi 2015 yılı bütçesinden daha fazla pay alması gerektiğine de vurgu yaptı.
“ÇALIŞMALAR HIZLANARAK KİRLİLİK İVEDİLİKLE ÖNLENMELİ”
Ulubey Deresi’nde 3 koldan oluşan kirliliğin önlenmesi yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Tarık Coruk, “Ulubey’den olan AK Parti Uşak Milletvekili Sayın Mehmet Altay, dört yıldır Ulubey’in kirliliğini önlemek için çalışmış, bu konuda 100 milyon TL para ayrılmasını sağlayarak bir takım projeleri hayat geçirmiştir” müjdesini verdi. Coruk’un verdiği bilgiye göre; kanalizasyon atıkları Dokuz Sele çayına dökülen; Akse, Bozkuş, Gücer, Kılcan, Mesudiye ve Ortaköy’ün içinde bulunduğu 6 köyün bulunduğu yerleşim alanları için yaklaşık 500 bin TL harcanarak arıtma tesisi yapılması. Dokuz Sele Çayının ıslahı ve Uşak Belediyesi’ne ait arıtma tesislerinin kapasitelerinin arttırılması. Coruk, Ulubey’in çevre kirliliğinden kurtulmasının, bu projelerin acilen hayata geçmesiyle mümkün olacağını da sözlerine ekledi.
