HOCALI KATLİAMINI UNUTMA UNUTTURMA

 

Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Uşak Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Murat Öntuğ, Azerbaycan’ın Hocalı Kasabası’nda Azerbaycanlı sivillerin Ermeniler tarafından katledilişinin 24. Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için verdiği haklı mücadeleye karşılık Rusya, bölgedeki gerilimi artıracak ciddi eylemler içerisinde girdiğini kaydetti.

‘MASUM İNSANLAR KATLEDİLDİ’    

Uşak'ta memurlara sendika değiştirten para için imzalar atıldı Uşak'ta memurlara sendika değiştirten para için imzalar atıldı

Azerbaycan’ın Hocalı Kasabası’nda Azerbaycanlı sivillerin Ermeniler tarafından katledilişinin üzerinden 24 yıl geçtiğini belirten Öntuğ, “26 Şubat 1992 tarihinde Modern dünyanın gözü önünde yapılan bu katliamda (soykırım) 63’ü çocuk 613 kişi işkence edilerek öldürülmüştür. 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi rehin alınmış, 150 sivil ise hala kayıptır. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştür. Hülasa Ermeniler, vahşetin her türlüsünü bu masum insanlara uygulamışlardır. Aynı I. Dünya Savaşı sıralarında Anadolu insanına yaptıkları gibi… Soğuk kış gününde Ermeni silahlarından ve dondurucu soğuktan kaçmayı başaran; kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar karlı dağlarda tipi altında Agdam şehrine geldiklerinde elleri ve büyük çoğunlukla ayakları donmuştu. Büyük bir kısmının ayakları kangren olduğu için kesilmek zorunda kalınmıştı. Bu katliamı Rusya’nın desteğiyle gerçekleştiren Ermenistan, Bugün Azerbaycan’ın %20 toprağını işgal altında tutmaktadır. Azerbaycan Devleti’nin ve halkının milli birlik ve dayanışma içersindeki hareketlerinin bir sonucu olarak “Hocalı Soykırımı” Meksika, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Peru, Honduras, Sudan gibi devletlerin parlamentoları tarafından resmen tanınmıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği, ABD’nin 13 eyaleti katliam olarak tanımlamış ve pek çok ülkede “Hocalı Soykırım Anıtları” yapılmış/yaptırılmıştır. Ülkemiz, her ortamda Azerbaycan ile birlikte hareket etmektedir. Ermenilerin yaptıkları işgalin biran evvel sona erdirilmesi için ulusal ve uluslar arası arenada dayanışma ve birlik içindedirler. Türkiye’de 2005 yılında Ankara Keçiören’de ilk Hocalı Katliam Anıtı açılmış ve diğer il ve ilçelerimizde kısa sürede birçok benzer anıtlar yapılmıştır. Bunlardan bir tanesi de büyük gayret ve desteklerimizle 2013 yılında Uşak ilimizde açılmıştır. 2012 yılında ise Dünya ilk kez “hocalı Soykırım Müzesi” Kocaeli şehrimizde faaliyete geçmiştir” dedi.

‘SOYKIRIMI NEFRETLE KINIYORUM’

Son günlerde Karabağ bölgesindeki sınır hattında ciddi çatışmalar yaşandığını belirten Öntuğ, açıklamasına şu sözlerle son verdi: “Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için verdiği haklı mücadeleye karşılık Rusya, bölgedeki gerilimi artıracak ciddi eylemler içerisinde girmiştir. Azerbaycan’ın bütün resmi uyarılarına karşı Rusya, işgalci Ermenistan’a askeri silah ve mühimmat vermekle kalmayıp Türkiye’nin doğu sınırlarını da kontrol ve tehdit edebilecek kabiliyette savaş uçakları ve helikopterleri Ermenistan’daki üslere konuşlandırmıştır. Azerbaycan’da yaşanan bu soykırımı bir kez daha en derinden nefretle kınıyorum, soydaşımız ve dindaşımız Azerbaycan’ın her zaman yanında olacağız. Son söz, Karabağ Türk’e mezar olmadıkça, Ermeniye vatan olmaz.”

HOCALI’DA NE OLMUŞTU?

Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.

Eski ASALA eylemcilerinden Monte Melkonyan, Hocalı'ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır. Melkonyan'ın ölümünden sonra, Markar Melkonyan kardeşinin günlüğünü Benim Kadeşimin Yolu (My Brother's Road) başlığıyla ABD'de çıkardığı kitapta Hocalı Katliamı'nı şöyle tasvir ediyor:

Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı'nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudakı açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağ'ın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam'a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada "Onlar sürekli ateş ediyorlardı" diye konuşmuştu. Arabo'nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkartarak bıçaklamaya başlamışlar.

Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgârın sesi ıslık çalıyordu ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgar henüz erkendi.

Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek "Disiplin yok" diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Pogromunun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi. 

Editör: TE Bilişim