Uşak Demokrasi Güçleri Platformu, Sivas’taki Madımak Otel’de katledilen aydınlar için yürüyüş ve saygı etkinliği yaptı. Uşak Belediyesi’nin eski hizmet  binası önünde toplanan, CHP, Sol Parti, Eğitim Sen, Eğitim İş Sendikası ve bazı sivil toplum kurumlarının temsilcilerinin yer aldığı grup, ellerinde “Unutmadım aklımda” sloganları ve Madımak’ta hayatını kaybeden aydınların fotoğraflarının bulunduğu pankartlarla yürüyüş yaptılar.

Madımak’ın ardından geçen 29 yıla rağmen, acıların hala taze olduğunu ve hangi görüşten olursa olsun böylesine bir zulmün hiçbir kişi ve gruba yapılmaması gerektiğini ifade eden Uşak Demokrasi Güçleri Platformu üyeleri, “Sivas Katliamının yıl dönümünde Yürüyüş ve Basın açıklaması gerçekleştirdik… Ateş yanmaktan utandı, insan utanmadı.
29 yıldır hiç eksilmeyen acısıyla, unutma ve unutturma” ifadelerini kullandı. Öte yandan Madımak olayı ile ilgili açıklamalar yapan CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba, Eğitim İş Uşak Şube Başkanı Ercan Uzun ve Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Deniz Ertunç, hayatını kaybeden aydınları saygı ve rahmetle andıklarını ifade etti. Platformu oluşturan bazı STK ve siyasi parti temsilcilerinin konuyla ilgili açıklamaları şöyle;

CHP UŞAK İL BAŞKANI ALİ KARAOBA: UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ

CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba, “Madımak'ın ateşi 29 yıldır sönmüyor. 35 kişi katledildi. Aydınlarımızı, sanatçılarımızı, otel görevlerimizi kaybettik. Yıllar geçiyor ama bu enkazı kimse yerinden kaldırmıyor ve yıllar geçtikçe Asım Bezirci'yi, Nesimi Çimen'i, Muhlis Akarsu'yu, Metin Altıok'u, Hasret Gültekin'i daha da çok özlüyoruz, özlüyorum. Aslında bu katliam tedavisi ihmal edilmiş iltihapların sonucuydu ve maalesef bu iltihaplar bugün bile temizlenmiş değil. Bunun gibi büyük trajedilerin üstesinden gelmenin tek yolu halk olarak bir araya gelmek ve hep birlikte 'artık kimse bunu bize yapamayacak' dememizden geçiyor. İşte o zaman bu enkazın ateşi sönecek ve dumanı dahi tütmeyecek. Kendimi her sene 2 Temmuz'da o otelde, o kabusun içinde yeniden buluyorum. Bu sönmeyen, söndürülemeyen ateş; acımasız hayal kırıklıkları, kalp kırıklıkları yaratmaya devam ediyor. Hayatlarımızı ve toplumumuzu yeniden inşa etmeye başlayabilmemiz için ülkemizin bu gibi trajedilerden kurtulması gerekiyor. Bunun için bu felaketin kayıp temellerini tümüyle ortaya çıkarmamız ve onlarla yüzleşmemiz ve 'bir daha asla' demeyi bilmemiz gerekiyor. Bunu da milletçe el ele yapmamız gerekiyor. Yapamazsak ileride bizim torunlarımız bizi yargılayacak sevgili halkım. Nasıl bugün geçmişinde sorun yaşamış ülkelerin gençleri, kendi atalarını yargıladıkları, eleştirdikleri gibi bizi de torunlarımız eleştirecek. 'Buna nasıl izin vermişler, nasıl bununla yüzleşmemişler' diyecekler. Onlara yük olarak bu mirası bırakamayız. Müze yapmamız ve yüzleşmemiz zaten bizim görevimiz. Gelecek nesillere daha güzel Türkiye, daha demokrat Türkiye, farklılıkları seven Türkiye bırakmamız bizim sorumluluğumuz. Sevgili halkım, sevgili gençler, bir kez daha bu felakette hayatını kaybeden canlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.

Uşak Dikendere’deki minik şelale ortadan kalktı Uşak Dikendere’deki minik şelale ortadan kalktı

EĞİTİM SEN UŞAK ŞUBE BAŞKANI DENİZ ERTUNÇ: BU TİP SALDIRILARA KARŞI TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ BİRLİK OLMALI
Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Deniz Ertunç, bu tip saldırı ve katliamlara karşı toplumun tüm kesimlerinin birlik olması gerektiğini söyledi. Ertunç, “ Sivas Katliamı, tıpkı Malatya, Maraş, Çorum, 1 Mayıs 77, Beyazıt, Gazi katliamları gibi karanlıkta bırakılmış, arkasındaki güçler kasıtlı olarak ortaya çıkarılmamıştır. Sivas’ta saldırganların engellenmemesi, katliamın üstünün örtülmesi ve sadece birkaç kişinin göstermelik cezalar alması, geçmişte yaşanan benzer katliamların ortak özelliği olarak dikkat çekmektedir. Sivas katliamının hedefi başta Aleviler olmak üzere, resmi ideolojinin dışında kalan kimlik, inanç ve mezhepler, yıllarca ezilen, sömürülen ve yok sayılanlar olmuştur. Sivas katliamı sonrasında da Alevilere yönelik ayrımcı ve hedef gösteren uygulamaların sürmesi düşündürücüdür.
2 Temmuz 1993 tarihi, insanlık tarihine büyük bir utanç, yüreğimizi yakan bir ateş olarak düşmüş ve yüreğimizdeki yangın hiçbir zaman sönmemiştir. 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin kuşatılıp ateşe verilmesinde seyirci kalan devletin ‘güvenlik güçleri’ ve bu güçlerin sorumlusu olan makamlarda oturanlar hakkında bugüne kadar hiç bir soruşturma açılmamıştır. Baskının, ayrımcılığın ve sömürünün devam etmesinden yana olan güçler, işlenen katliamların üzerindeki karanlık perdeyi kaldırmadıkları gibi, bugün de halkları birbirine karşı kışkırtıp, bu durumdan faydalanmayı kendilerine görev edinmişlerdir. Yıllarca katillerin ceza almaması için adeta seferber olan siyasi iktidarlar, Sivas Katliamı davasının zamanaşımına uğratılması için elinden geleni yaparak, katillerin cezasız kalmasını sağlamıştır. Sivas Katliamı her ne kadar zamanaşımı üzerinden unutturulmak istense de, insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı yoktur. Ne yaşadığımız katliamları, ne de iktidarın bu katliamlar karşısında takındığı siyasi tavrı unutmak mümkün değildir. Türkiye’de geçmişte halkları birbirine karşı kışkırtarak, kitlesel katliamlara ve cinayetlere zemin hazırlayanlar, bugün ısrarla ayrımcı, tekçi, otoriter, ırkçı ve gerici politikalarını sürdürmekte, halkların barış içinde bir arada yaşama iradesini engellemek adına tehlikeli adımlar atmaya devam etmektedir. İnsan hak ve özgürlüklerinden, eşitlikten, barıştan ve kardeşlikten yana olan herkesi, demokratik kitle örgütlerini ve siyasi partileri, bugün Sivas Madımak Oteli önünde ve ülkenin dört bir yanında Sivas katliamı başta olmak üzere, yaşadığımız tüm katliamları lanetlemeye ve gerici-ırkçı saldırılar karşısında dimdik ayakta olduğumuzu göstermeye davet ediyoruz. Toplumsal barışı tehdit eden ve halkları düşmanlaştırmayı hedefleyen katliamlar, Anadolu’nun farklı renklerinin barış içinde bir arada yaşama isteğini asla kıramamıştır. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç olan Sivas katliamını ve arkasındaki güçleri unutmadık, unutturmayacağız” diye konuştu.

EĞİTİM İŞ UŞAK ŞUBE BAŞKANI ERCAN UZUN: KARANLIK BİR ORGANİZASYONDU
“12 Eylül faşizminin Kahramanmaraş'ta, Çorum'da örgütlediği karanlık organizasyonlar, 2 Temmuz 1993'te bu kez Sivas'ta denenmişti” diyen Eğitim İş Uşak Şube Başkanı Ercan Uzun, şöyle devam etti: “Madımak'ta kalan aydınlara karşı faşist güruhu organize edenler, günler öncesinden gazetelerde aydınları yobazlara hedef gösterenler, iftira atanlar, kolluk kuvveti olmalarından ötürü güvenliği sağlamakla yükümlü olmalarına rağmen olay yerine bilerek geç gidenler, tekbir getirerek benzin bidonu ve meşale taşıyan kalabalık kadar cana susamıştı. Madımak'ı dumana, Türkiye'yi yasa boğdular. Eğitim-İş olarak diyoruz ki: Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan emperyalist güçler, gerici girişimler ve etnik ayrımcılıklar, halkımızın Cumhuriyet değerleriyle bütünleşmiş olması sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Toplumsal barışı tehdit eden saldırı ve katliamlar, bu güzel coğrafyada barış ve kardeşlik içinde yaşama isteğini asla kıramayacaktır.
Sivas katliamında yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız”. Öte yandan grup, yürüyüş ve anma etkinliğinin ardından olaysız bir şekilde dağıldı.

Editör: TE Bilişim