Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik, sivil toplum kurumlarının önemine inandığını belirterek, “Sivil toplum kurumları ne kadar güçlüyse, bireyler de o kadar da güçlüdür. Devlet de sağlam temeller üzerine kurulur. İlim Yayma Cemiyeti marka olmuş bir sivil toplum kurutuluşudur. İkinci Dünya Savaşı bitmiş ve her taraf tarumarken kurulmuş bir vakıftır. Batı kendi menfaatleri doğrultusunda cemiyetler kurmuş. O dönemlerde batının da baskısıyla çok partili döneme geçtiğimiz yıllardır. Gerçek anlamda serbest seçimler o dönemde yapılmış. Bizim o dönemde yasaklarla karşılayan kanaat önderlerimiz var. Bunlardan bir tanesi de bu insanların bir araya gelip kurduğu İlim Yayma Cemiyeti’dir. Gizli olarak da faaliyet gösteren bu tip çok sayıda teşkilat olduğunu biliyoruz. Onları saygı ve rahmetle anmak istiyorum” ifadesini kullandı.

 DARBE VE VESAYET REJİMİ YAVAŞ YAVAŞ KIRILIYOR

Uşak'ta sahibi yabancı olan 5 ruhsatsız işyeri mühürlendi Uşak'ta sahibi yabancı olan 5 ruhsatsız işyeri mühürlendi

“Bir taraftan İlim Yayma Cemiyeti, İmam Hatip okullarını yaygınlaştırmış. Bir başka sivil toplum da bunu milli değerleri deforme etme gibi algılamış ve buna karşı duruşla faaliyetlerini sürdürmüş” diyen Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik, şöyle devam etti: “Sivil toplum kurumlarının güzel işlerde çalışarak faaliyet göstermesi elzemdir. Bu yıllar zor yıllardı. İnsanların samimiyetiyle birlikte hataları da vardı. Resmin tamamını okumak o yıllarda dahi zordur. Şu andaki tabloya bakınca daha da olgunlaştığımızı görüyorum. Bugün rahat nefes alıyorsak, darbenin ve vesayetin yavaş yavaş kırıldığını görüyoruz. Bunu canını dişine takan ve bu dönemde yetişen nesillere borçluyuz. Çok yakın bir döneme kadar 28 Şubat dönemini yaşadık. Ama 1980 darbesini alkışladık. Biz insanların bıkkınlığını da görmüştük. Mısır bunu bu kadar rahat görmez. Gezi olaylarında da başka olaylarda da bunu biliyoruz diyoruz. Çünkü bizim hafızamız oturmuş. Şimdi bu samimi kuruluşları kullanmaya çalışıyorlar. Bizim hafızamız bunları yutmayacak bir donanıma sahibiz diyoruz.”

Rektör Sait Çelik, “Mısır’da basın yaygın organlarında, darbeyi savunduklarını düşünebiliyoruz. Hem ekonomiyi, hem de basını yöneten bir vesayet yöntemini çok iyi biliyoruz. Allah bir daha böyle günler göstermesin. 28 Şubat daha yeni oldu ve çeşitli argümanlar ortaya çıkarmaya başladılar. Aynı senaryoya yine uyanlarımız olmadı değil. Uşak Üniversitesi olarak bizler İlim Yayma Cemiyeti’ni beğeniyoruz. Devletin her şeye yetişmesi mümkün değil. Katılımcı demokrasinin kökleşmesi ve yaygınlaşmasıyla biz hedeflerimize yaklaşacağız. Demokrasinin yerleşmeden insanların mutlu olması ve bilgi-teknolojinin gelişmesi hiç mümkün değil. Baskı ortamında bilim gelişmez. Yukarıdan nasıl buyrulursa bilim ve tezler ona göre şekil alır. Bir güneydoğu sorunu ile ilgili aynı tezler çıkar. Alevi Sünni çatışmasıyla ilgili hep aynı tezler çıkar. Ama toplum kendi haline bırakılırsa, sivil toplum kurumlarıyla bunun daha iyi başarıldığına inanıyorum. İlk 500 üniversiteye 9 üniversitemiz girdi. Bunun yüzlere çıkacağını düşünüyorum. Böyle bir özgür ortamda bilim ve ilim gelişir” diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim