Kadın kurtuluşu için hak ve adalet gerek

Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Ebru Gündüz, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada “Kadının ve insanlığın ancak, hak ve adalet merkezli yeni bir dünya düzeninde; gerçek huzuru, mutluluğu ve saygıyı bulacağı inancındayız” dedi.

Saadet Partisi Merkez İçe Başkanı Ebru Gündüz,      8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Kadına yönelik şiddetin her geçen gün daha da arttığını kaydeden Gündüz, şu ifadeleri kullandı: “Birleşmiş Milletler Örgütü 1977’yılında 8 Mart tarihini, “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasına karar vermiştir. Kadınlara ‘sözde’ eşit haklar verilmesinin, sadece kadınları değil dünya barışını da güçlendireceği ifade edilir. Bu kararın üzerinden 39 yıl geçmesine rağmen bugün Birleşmiş Milletlerin açıkladığı verilere göre; kadına yönelik şiddetin her kıtada, ülkede, kültürde kontrolsüz bir şekilde artarak devam ettiği görülmektedir.

Uşak'taki eski Başkan: Borç bu kadar değil, baksınlar yanlış varsa kendimi hapse attırırım Uşak'taki eski Başkan: Borç bu kadar değil, baksınlar yanlış varsa kendimi hapse attırırım

“OKUMA YAZMA BİLMEYEN AÇLIK ÇEKEN HEP KADINLAR OLUYOR”

Okuma-yazma bilmeyen 800 milyon yetişkinin üçte ikisi kadın olup, her yıl 65 milyon kız çocuğu çeşitli nedenlerden dolayı okula gidememektedir. Kronik açlık çeken 1 milyar insanın % 60’ı kadındır. Günde 800 kadının hamilelik ya da önlenebilir sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, savaşlardan dolayı mülteci olarak ülkesinden ayrılmak zorunda kalan kadın sayısı 25 milyondur. Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda; kadına yönelik şiddetin dehşet verici oranda arttığı ifade edilirken, her üç kadından biri olmak üzere, yaklaşık 1 milyar kadın,  sürekli şiddete maruz kalmaktadır. Kadın, şiddetle her ortamda; evde, sokakta ve savaşta karşı karşıya gelmektedir.


YENİ BİR DÜNYA

Dün; Irak'ta Ebu Gureyp’de, bu gün Kuzey Afrika'da, Myanmar’da, Arakan’da, Doğu Türkistan'da, Ortadoğu’da, Filistin'de, sınırımızın hemen yanı başında, savaş içindeki kadınların uğradığı şiddet, işkence, tecavüzler göz ardı edilmektedir. İnsanın yaratılışta ilk mürebbiyesi, dolayısıyla nesli yetiştirme, topluma yön verme mesuliyeti olan kadına, 8 Mart’ı ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak hediye etme lütfunda bulunan sistem, kaybedilen ve reddedilen değerlerin oluşturduğu boşluğu kendisinin kontrol edeceği olaylar ve günler icat ederek doldurmaktadır. Sosyal eşitlik ve adalet için bir eylem olarak başlayan bu kutlama, geçen onca zamana rağmen kadının yaşamında bir iyileşme sağlayamamıştır. Her sene kuru gürültü ile sadece bir günlük kutlamanın kimseye faydası yoktur, bundan maddi kazanç sağlayan kesimlerin dışında! Bu düşüncelerle; kadının ve insanlığın ancak, hak ve adalet merkezli yeni bir dünya düzeninde; gerçek huzuru, mutluluğu ve saygıyı bulacağı inancındayız.”

Editör: TE Bilişim