Yaşam

Uşak'taki hayvanseverler, gerçek sevginin ne demek olduğunu gösteriyor...

Uşak'taki hayvanseverler, gerçek sevginin ne demek olduğunu gösteriyor...

Abone Ol
YAZAN: ALİ ARASLI
Gerçek sevgi nedir? Bir annenin çocuğuna duyduğu sevgi mi? Yoksa iki sevgilinin bir birine duydukları hisler mi? Gerçek sevginin tanımını şimdiye kadar yapan çıkmadı. Çıkamaz da çünkü sevgiyi ölçen her hangi bir cihaz veya sevgimetre henüz icat edilmedi. 
Ama insanlık tarihinden bu yuna bilinen tek gerçek, sevginin paylaşıldıkça çoğaldığı ve ön önemlisi emek ve özveri istediği… (Yalnız buradaki emeğin her hangi bir karşılığı yok)…



Bana sorarsanız bir insana duyulan sevgide mutlaka ama mutlaka karşılıklı beklentiler esas alınır. Kadın veya erkek hiçbir şey istemese sadece ve sadece sevilmeyi ister ki; bana kalırsa burada da bir çıkar ilişkisi söz konusudur. 
Sevgi bittiği zaman karşı tarafın kötü yönleri yavaş yavaş ortaya çıkar ve ilk söz, “Bu muydu yani?”, “Sevdiğim adam (veya kadın) bu olamaz?”, “Bu benim evladın mı?”, “Yazık bunun için yaptıklarıma…” gibi milyonlarca sitem ve düşünceyle karşılaşılabilir.
Bugün bu yazıda aşıkların buluşmaları üzerine uzun uzun analizler yapacak halim yok. 



Dün, Uşak’taki bir grup hayvanseverle birlikte Uşak Deri Karma OSB’ye gittik. Orada başıboş hayvanlar için hiçbir menfaat ve karşılık beklemeden, vaktini, enerjisini, rahatını hiçe sayarak ve belli bir masrafın altına girerek çalışan ve bunu tamamen vicdani bir sorumlulukla yerine getiren insanlarla tanıştım. 
Saat 20.00 gibi Uşak Kapalı Cezaevi’nin önünde buluştuk ve hava sıcaklığının eksilerde olduğu bir ortamda, önceden hummalı bir çalışma sonucu hazırlanan besinleri, sokak köpeklerine ulaştırdılar, ben ve arkadaşım Maysam Sherzad buna tanıklık ettik. 



Besleme noktalarına gitmeden önce, hayvansever arkadaşlara biraz olsun kızdım diyebilirim. Çünkü, “Bunu gündüz yapsak iyiydi, karanlıkta görüntü almak zor” gibisinden söylendim durdum. 

Sonra, sokaktaki hayvanları besleme, onları muhafaza etme ve hastaysa tedavi gibi hizmetleri ulaştırma gibi temel bakım işlemlerini, kendine vazife edinen ve bunu istikrarlı bir şekilde sürdüren hayvansever arkadaşlarımızın, işleri akşam bittiği için geç saatlerde çıktığını öğrendim. 



Onlar, mesaileri biter bitmez sokak hayvanları için işe koyulmuşlardı, belli kasap, market ve lokantalarda biriken, yiyecek atıklarını, et ve benzeri ürünlerin son kullanım tarihi gelenlerini toparlayıp, belli kaplara yerleştirmişlerdi. 



ŞEHİR MERKEZİNDE DEĞİL, KIRSAL BÖLGELERDEKİ SOKAK HAYVANLARINA ULAŞIYORLAR
Hiçbir vakfa veya derneğe bağlı olmayan, gönüllü arkadaşlarımızla sohbet etmeye başladık. 
Saliha Küçükkavruk, Burcu Kara, Gülsüm Aydın, Gülcan Anıl, Nazmiye Kökçingirt, Sevgi Kutluer, Pınar Büke, Gonca Yokuş ve Dilara Yardım…. Hepsi belli kırsal bölgelerde sokak hayvanlarını beslemek için düzenli olarak çalıştıklarını ve bunu hiçbir karşılık beklemeden yaptıklarını ifade ettiler. 
Grup adına söz alan Saliha Küçükkavruk, sokak hayvanları için yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi: “Bizler bir birini sosyal medya üzerinden tanıyan ve bu işi gönüllük esasına göre yapan bir grup hayvanseveriz. Her hangi bir dernek veya vakıfla hiçbir ilgimiz yok. Bize bu çalışmaları yaparken, esnafımız ve Uşak halkımız elinden geldiği ölçüde destek oluyor. Topladığımız artık yiyecekleri, kasaptaki kemik ve diğer et atıklarını ve son kullanma tarihi gelen besinleri bir araya getirip, kırsal bölgelerdeki sokak hayvanlarına ulaştırıyoruz. Sokak hayvanlarının da bakıma ve desteğe ihtiyacı var. Onları yalnız kaderlerine terk etmeyi kendimize yakıştıramıyoruz” diyor. 



KIRSALDAKİLER BESLENMEZSE, ŞEHİR MERKEZİNDEKİ KÖPEK POPÜLASYONU ARTAR
Çalışma yapılan alanları genel olarak sıralayan Burcu Kara, şöyle söylüyor; “Bölme, Dokumacılar Sitesi, Çanlı, Karma OSB, Anıttepe Parkı, Değirmendere, Batı Kent’in dışı, yeni hastane ve adliye bölgesi, Göğem ve Akse gibi belli başlı kırsal alanlarda çalışmalar yapmaktayız. Yaz ve kış demeden hemen her gün, topladığımız besinleri sokak hayvanlarına ulaştırıyoruz. Mesaimiz bittikten sonra toplanma yeri belirleyip, besinleri büyük plastik kovalar halinde hazırlıyor ve araçlarımızla yola koyuluyoruz. Sonra beslemeleri gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmaları Uşak halkının ve esnafımızın destekleriyle hayata geçirmekteyiz. Bize yardım edenlerin hepsi gönüllü kişiler. Şehir merkezinde vatandaşımız bir şekilde sokak hayvanlarını besliyor, fakat kırsalda kalanlar ise akla gelmiyor. Bu hayvanların beslenmemesi durumunda, kent merkezindeki köpek popülasyonu artar.  Bu nedenle bu çalışma önem taşıyor”. 



Son olarak, 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçim önü belediye başkan adaylarına seslenen Burcu Kara, “Mevcut belediyemiz bu konuda bir çok çalışma yaptı. Fakat sokak hayvanları her geçen gün artıyor ve bunun çözümü için daha yoğun çalışmalar yapılması gerekiyor. Belediye başkanı, Şehrül-Emin’dir ve yöneten kişi, bulunduğu kentteki karıncadan dahi sorumludur. Bu nedenle sadece insana değil, tüm canlılara hizmet etmelidir. İsteğimiz, yeni dönemde sokak hayvanları için sıra dışı ve toplumsal verimi yüksek projelerdir” ifadelerini kullanıyor. 
Röportajın sonunda biz oradan ayrılıyoruz ve sıcak olan evimize dönüyoruz. Onlar ise aşağı yukarı 1 saat kadar daha sokak hayvanlarını beslemeyi sürdürüyorlar.