Tuza Dikkat Haftası

 

Uşak İl  Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hasan Kaya, “Tuz Haftası” nedeniyle yaptığı açıklamada, yüksek miktarda tuz tüketiminin  ve obezite olma durumunun çocuklardaki hipertansiyon için önemli bir risk faktörü olduğuna dikkat çekti.

Uşak İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hasan Kaya, sağlıklı bir hayat için günde en fazla 5 gram tuz tüketilmesi gerektiğini belirterek, "Yüksek miktarda tuz tüketimi ve obezite olma durumu çocuklardaki hipertansiyon için önemli bir risk faktörüdür" görüşünü belirtti.

“'Tuza Dikkat Haftası" nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Dr. Hasan Kaya, aşırı tuz tüketiminin ciddi kronik hastalıklara sebep olabileceğini bildirdi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün yüksek tansiyon, kalp ve böbrek hastalıkları başta olmak üzere diyabet ile bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla tuz tüketiminin günde en fazla 5 gram, yani bir çay kaşığı olarak önerdiğini anımsatan Kaya, bu miktarın da yemeklere tuz eklemeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanabildiğini kaydetti.

Kaya, ülkemizde 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre kişi başı günlük tuz tüketim miktarının 15 gram olduğunun anlaşıldığına dikkati çekerek, şunları belirtti:   

16-22 MART "TUZA DİKKAT HAFTASI"

“Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde hızla artan kronik hastalıklardan ölen kişi sayısının giderek arttığı ve ölümlerin %60’ını oluşturduğu belirlenmiş, bu ölümlerinin %30’ unun kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle olduğu tespit edilmiştir. Aşırı tuz tüketimi de değiştirilebilir bir sağlıksız beslenme uygulamasıdır ve birçok kronik hastalığın temelinde yer almaktadır. Özellikle oluşumunda aşırı tuz tüketiminin önemli bir etken olduğu hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içersinde bir numaralı risk faktörüdür. Ayrıca aşırı tuz tüketiminin sadece yüksek kan basıncı nedeni olmakla kalmayarak günümüzde önemli birer sağlık sorunu haline gelen mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıklarının gelişimiyle de yakından ilişkili olduğu belirlenmiştir.

Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından 2008 yılında yapılan SALTurk çalışmasında (Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması), Türkiye’de günlük tuz alımının diğer ülkelere göre daha fazla olduğu belirlenmiştir.Türk toplumunda hem günlük ortalama tuz tüketimi hem de Türk toplumunun kan basıncı değerleri diğer ülkelere kıyasla daha yüksektir. Sağlıklı yetişkinler için önerilen ortalama günlük tuz miktarı yaklaşık 5 gram iken Türkiye’deki günlük tuz alımı ortalaması kişi başı yaklaşık 18 gramdır.

Sonuç olarak ülkemizde tuz tüketimi önerilen değerlerin üç katı kadardır. Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncı artışına neden olmaktadır. Yüksek kan basıncı ise ülkemizde ölümlerin ve hastalık yükünün en önemli nedeni olan kalp hastalıklarının önde gelen risk faktörüdür. Ayrıca mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıkları ile yakından ilişkilidir.

Yapılan çeşitli çalışmalarla 1g/gün diyette tuz alımının azaltılması felçlerde %5, kalp krizlerinde %3 azalma, diyette tuz alımının 9 g/gün azaltılmasının ise felçlerde %34, kalp krizlerinde ise%24’ lük bir azalma sağladığı tespit edilmiştir.

Sodyum organizmada sıvı dengesini sağlamada ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynar.Ancak fazla tuz tüketimi idrarla kalsiyum atımını da arttırır. Bu durum kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur. Bilindiği gibi kemiklerden kalsiyum kaybının artışı osteoporoz ve kemiklerin kırılma riskini arttırır.

Tuz tüketimi mide kanseri ile yakından ilişkilidir. Mide kanseri oluşumunda önemli bir faktör olabilir. Birçok işlenmiş ve hazır çorbalar, soya sosu v.b hazır gıdalarda bulunan tuz konsantrasyonu yoğun bir mide tahriş edici unsurdur.

 

Genellikle besinler gereksinmeden daha fazla sodyum içerirler. Sofra tuzu, kabartma tozu ve yemek sodası sodyumun en iyi kaynaklarıdır. Tüketilen sodyumun büyük bir kısmı mutfak masasında yemeklere eklenen tuzdan değil, işlem görmüş besinlerden gelir. İşlenmiş besinler sodyum alımının genelde %75’ ini oluşturur. Salamura besinler de (zeytin, turşu, peynir gibi) sodyum alımına önemli oranda katkıda bulunur.İşlem görmemiş besinlerde de doğal olarak tuz bulunabilmektedir.

 

YETERLİ TUZ TÜKETİMİ İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

 Sofrada tuz kullanmayın, yemeklere çok az tuz ekleyin

 Daima taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin

 Yemeklerin tadına bakmadan tuz eklemeyin

 Tuz içeriği yüksek olan salamura besinleri (zeytin, peynir, turşu gibi) ve konserve besinleri daha az tüketin

 Peynir, zeytin gibi tuz içeriği yüksek gıdaları bir gece suda bekleterek (ıslatarak) tuz içeriğinin azaltılmasını sağlayın

 Daha fazla taze sebze ve meyve tüketin

 Satın aldığınız hazır besinlerin etiketlerini mutlaka okuyun ve daha az tuzlu olanları tercih edin

 Yemeğinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu,rezene, fesleğen, limon gibi besinler ile baharatları kullanın

 Yemeklerle birlikte yoğurt tüketilmesi tuz tüketiminin azaltılmasına yardımcı olur

 Ev dışında yemek yiyorsanız az tuzlu besinleri tercih edin

 Maden suları kaynağına göre farklı miktarda sodyum içerir, sodyum içeriğini etiketinden kontrol edin.

                              

                                                            

Gece yatarken neden horluyoruz? Gece yatarken neden horluyoruz?

         Unutmayın! “ Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı % 15 azaltılabilir…”                                           

                                                                            

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim