Mehmet Çakın ve ekibi güven oyu aldı! Mehmet Çakın ve ekibi güven oyu aldı!
    “Askeri bir kuvvetin sürekli bir biçimlenişi yoktur. Tıpkı sürekli bir biçimlenişten yoksun olan gibi. Düşmana göre değişip uyarlanarak zafere ulaşma yeteneğine deha denir.”  Sun Tzo...
    Savaş Sanatı, 2500 yıl önce yazıldı, fakat hala devlet liderleri, askeri kurumların, istihbarat birimlerinin, siyasi partilerin ve büyük şirketlerin yöneticilerinin başucu kitaplarının başında yer alıyor... Seçimler, pazarlama teknikleri ve şirketler arası rekabet, bilgi ve para savaşları ile askeri mücadeleye kadar pek çok alanda, ehline danışanlar, Savaş Sanatı'nı kurcalıyor. 
    Önceki ay, yerel seçim önü ittifakın buzdolabına alınacağını yazmıştım ve AK Parti ile MHP arasında bu seçim ittifak yapılmayacağı deklare edildi. Ne de olsa, buz dolabının görevi içinde barındırdığı besinleri, içecekleri veya ilaçları taze tutmak.
    Bugün, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelecek... 
    Görüşme öncesi konunun yerel seçim önü ittifak olduğu net bir dille anlatıldı, AK Partili olsun veya olmasın seçmende, "Şimdi durup dururken bu ittifak nereden çıktı?" düşüncesi akla geldi. 
    AK Parti ve MHP'nin yerel seçimde büyük çapta ittifak yapacaklarını söylemek güç, fakat belli başlı kentlerde ortak hareket fikri ön plana çıkacak gibi. 
    Bunun sebebi de AK Parti ve MHP'nin değil, muhalefet partilerinin ittifak konusunda mutabakat sağlamayı gündemlerine almaları oldu. 
    İYİ Parti ve CHP'nin büyük şehirlerde ittifak yapmayı düşünmeleri, HDP'nin de zayıf olduğu kentlerde çıkacak adayı destekleyeceğine dair sinyalleri, AK Parti ve MHP'yi yeniden bir birlerine yaklaştırdı. 
    Muhalefetteki saflaşmaya karşı, AK Parti ve MHP'nin yeniden bir araya gelmesi fikri daha doğru bulundu. Sun Tzo'nun Savaş Sanatı'nda altını çizdiği, 'Rakibe göre şekil alma' prensibi bir noktada hayata geçiyor diyebiliriz. 

    İLGİ VE SAYGI FARKLI KAVRAMLAR
    Çok ilgi çekmek, ruhsal bir hastalık olmaktan öteye gitti ve toplumsal bir soruna dönüştü.
    Sosyal medyanın herkesin elinde olduğu bir dönemde, aşırı ilgi için tuhaf hareketlerle karşı karşıya kalıyoruz. 
    Beğeni ve olumsuz dahi olsa bol yorumu hedefleyen paylaşımlar göze çarpıyor. 
    Arkadaşlar, ilgi görmek size her hangi bir saygı yüklemez. Çok beğenilmenin sizin üstün bir otorite anlamına geldiğinizi göstermeyeceği gibi, tersi beğenilmemek de sizin işe yaramaz bir varlık olduğunuz anlamını taşımaz. 
    Düşünün ki, caddedesiniz, simitçisi, çaycısı, dönercisi, elbise satanı v.s. hepsi işinde gücündeler. Kaldırımda millet gideceği sokağa veya kuruma doğru yürüyor. Aşağı yukarı bağırsanız 100 kişi sizi duyar ve birden yüksek sesle, 'BEN SALAĞIN TEKİYİM' dediniz veya birisine ağza alınmayacak küfürler savurdunuz. O anda millet işini gücünü bırakır ve size doğru yönelir. 
    Al, bak herkes ilgi duydu... 
    Sonra???
    Sakın 'Sonunu düşünen fenomen olamaz' demeyin... 
SEVGİYLE KALIN... 
ALİ ARASLI
Editör: TE Bilişim