Bir Yemin Ettim ki Dönemem   (SALİH KILINÇ)

Önceki gün 7 Haziran seçimlerinde seçilen 25. Dönem milletvekillerin TBMM’deki yemin törenini izledim. Uşaklı olmam vesilesiyle de özellikle Uşaklı vekillerin davranışlarını büyüteç altına aldım. Bakalım, sırasıyla sayın vekillerim bana ne mesajlar vermiş?

Mehmet Altay: Meclisin gediklisi olmuş. Yemin töreni sırasındaki vücut dili bunu doğruluyor. Gayet rahat bir şekilde geldi. Yemin metnini sakin, telaşsız, anlaşılır ve doğru bir şekilde okudu. Güler yüzlü ve özgüveni yüksek bir görüntü çizdi.

Özkan Yalım: Maşallah boy pos yerinde, ses davudi. Yemin etmek için kürsüye gelirken gözlerinin içi gülüyordu. Çok rahat ve coşkuluydu. O da ilk kez TBMM çatısı altında olmasına rağmen 40 yıllık siyasetçi izlenimi verdi. Milletvekili yemin metnini hiç evelemeden gevelemeden akıcı bir şekilde okudu.

Durmuş Yılmaz: Bizim evin büyüğü gibiydi. Yani evin dedesi ya da en büyük amcası gibi o kadar sevecen ve sıcak bir görüntü sergiledi. Merhum Hulusi Kentmen’in iki beden küçüğü ve pos bıyıksız olanı gibiydi. Sayın Durmuş Yılmaz da vekil yeminini sular seller gibi okudu.

Ne yalan söyleyeyim? Üç vekilimizin de yemin ederken başarılı olduğunu görmek, bir Uşaklı olarak göğsümü kabarttı. İnşallah, dört yıl boyunca yemin törenindeki başarılı görüntülerini sergilerle de üçü ile de Uşaklı olarak gurur duymaya devam ederiz.

HASTANE VE YOL YAPMAK YETMEZ

Bir milletvekili hangi ilden seçilirse seçilsin, seçildikten sonra Türkiye Milletvekilidir. Bu doğru. Ancak, onu TBMM çatısı altına getiren seçmene de bir vefa borcu olmalı diye düşünüyorum.

AKP’nin 13 yıllık iktidarı döneminde Uşak’a güzel hizmetler yapıldı. Ancak yeterli miydi? Bana sorarsanız “HAYIR” Kendilerinden önce iktidar olan hükümetlerin, yapması gereken, hastane, yol, sosyal yardım vs. gibi hizmetleri yapmış olması AKP Hükümetlerinin Uşak’ı kalkındırdığının göstergesi olamaz.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu, Uşak mitinginde, Uşak'a 12 yıl içerisinde 4 milyar liralık yatırım yapıldığını, doğal gaz, havaalanı ve üniversitenin bunlara örnek olduğunu belirtti. Allah razı olsun. Ama ben şahsen bir Uşaklı olarak, Uşak’a gelir getirecek, istihdamı artıracak ve Uşak’ın adını duyuracak projelerin hayat geçmesini arzuluyorum.

Uşak Gazeteciler Derneği olarak düzenlediğimiz, “Cumartesi Buluşmaları” etkinliğine katılan Vali Sayın Seddar Yavuz, Uşak hakkında şunları söylemişti:

“Uşak, nüfus olarak 52. Sırada olmasına rağmen, DPT verilerine göre sosyoekonomik olarak kalkınmış iller sıralamasında 25. Sırada yer almaktadır. Bu sıralamaya göre, Kütahya ve Afyonkarahisar gibi komşu illerimizin üzerinde yer almaktayız. Bu Uşak için gurur verici bir tablo. Bu tablonun oluşmasında en büyük faktör, son bir yılda, Valilik, belediyemiz, işadamlarımız ve basının oluşturduğu sinerji, Uşak’ı yukarılara taşımaktadır. Bu sıralamanın daha da üzerine çıkmak için el birliği ile çalışacağız. Şahsen, ben emekli olsam yaşamak için Uşak ilini tercih ederdim. El birliği ile Uşak’ın güzel ve olumlu yanlarını ön plana çıkarmalı, eksiklikleri kendi aramızda tartışmalıyız.”

Aslen Eskişehirli olan ve Uşak’a geleli henüz bir yılı biraz aşan Sayın Valimiz, bize kibarca, “Bu şehir sizin kıymetini bilin” mesajı veriyordu. Doğruya doğru. Bence de Uşak birçok kentten daha güzel, daha huzurlu ve daha yaşanası bir kenttir. Kentin kalkınması için hedefleri daha yükseğe taşımalı, Uşaklı olarak, sivil toplum kuruluşları olarak da üzerimize düşeni yapmalıyız. Ancak burada en büyük görev, vali, belediye başkanı gibi yerel yöneticilerden çok seçilmiş milletvekillerine düşmektedir.

Onun için Uşak vekillerinin parti farkı gözetmeksizin acilen bir araya gelip, Uşak için fikir birliği yapmaları gerekmektedir. Uşak’ın acil sorunları ve çözümü konusunda mutabakata varmalı, vali, belediye başkanı, il genel meclisi başkanı ve Uşak’ta bulunan sivil toplum örgütleri ile acilen iş birliği yapmalıdırlar.

BİRAZ CESARET BİRAZ HEVES VE BİRBİRİNE SAYGI

Kendileri kusura bakmasın ama AKP Uşak Milletvekili Sayın Mehmet Altay’ın ve aynı dönemde vekillik yapan Sayın İsmail Güneş’in geçen dört yıllık performanslarını değerlendirdiğimde,  bir Uşaklı olarak, Uşak için yeterli olduğunu düşünmüyorum. Ama Sayın Altay ayağına ikinci kez gelen bu fırsatı iyi değerlendirmeli, Uşak’ın adını duyurmak ve daha yükseklere çıkması için tecrübelerini Sayın Yalım ve Sayın Yılmaz’la paylaşmalıdır. Bunları yapması çok zor değil. Sadece geri planda kalmak yere bu dönem daha aktif bir rol oynaması yeterlidir.

CHP’den seçilen Sayın Özkan Yalım, CHP’nin bir önceki vekili Dilek Akagün Yılmaz gibi, “Ben muhalefet vekiliyim. Ne yapabilirim?”  triplerine girerse baştan kaybeder, onu söyleyeyim. Muhalefette de olsa yaklaşık 65 bin Uşaklı kendisine, “Bir şeyler yap. TBMM’de bizim sesimiz ol” diye oy vermiş bulunuyor.

Seçim kampanyası süresince Sayın Yalım, işadamlığı kimliğini ön plana çıkararak, vekil seçildiği takdirde, iş dünyasından tanıdığı isimlerle Uşak’a yeni işletmeler kazandırarak istihdam sağlayacağını vaat etmişti. Eh.. Bunu bile başardığı takdirde Uşak’a büyük bir hizmet etmiş olur.

Sayın Durmuş Yılmaz’a gelince, geçmişinde bulunan başarılı bir Merkez Bankası Başkanlığı var. Türkiye ve dünyada ekonomi çevrelerine ismini kabul ettirmiş, başarılı bir ekonomist. 2009 yılında Euromoney dergisi tarafından "Yılın Merkez Bankası Başkanı" seçilmiş, Nisan 2011 de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başdanışmanlığı görevini üstlenmiş bir isim.

Tabi ki kariyer demek her şey değil. Bu kadar ekonomi bilgisi ve kariyeri ile Türkiye’ye çok fayda sağlar. Bir de partisi hükümette yer alırsa tadından yenmez. Uşak için ne yapar? Biz Uşaklılar için önemli olan o.  Yılmaz Uşak için planladığı işleri de seçimden sonra şöyle anlatmıştı: "Uşak'ın problemi çok büyük. Uşak'ın bir kere mastır ve şehircilik planı programı yok. Uşak'ta şehircilik plan ve programın çok ilerisinde gidiyor. Uşak'ın en az 50 yıllık mastır planı yapılarak geleceğinin planlanması gerekiyor. Ankara'ya gittiğimde Uşak'ın geleceğini planlayacağım. Bunun kolay olmadığını biliyorum, ama başarılı olmaya çalışacağım. Uşak sanayi bakımında girişimci bir şehirdir. Uşak'ı 'marka yapacağız' diyoruz ama marka kelimesini kullanmak istemiyorum. Çünkü markanın içi boş. Bir kelimeyi çok kullanırsanız anlamını yitirir. Bu kelimeyi kullanmadan Uşak'ı nasıl ön plana çıkarabiliriz, özellikle ayda 30 bin ton atık işleyen Uşak ekonomisinin bel kemiği olan geri dönüşüm sektörünü daha ileriye götürmek için elimden geleni yapacağım. Ankara'ya gittiğimde ulaşılabilir olacağım.”

Sayın Altay, Sayın Yalım ve Sayın Yılmaz, anladığım kadarıyla Uşak için güzel işler yapmayı düşünüyor, iyi niyetlerini ortaya koyuyorlar. Samimiyetlerini sorgulamak haddim değil. Ama naçizane şu düşüncemi de izin verirlerse hem kendileri, hem kamuoyu ile paylaşmak isterim: Önce üçü bir araya gelip el ele veremezlerse Uşak için hiçbir şey yapamazlar.

“ O BAŞKA”

Mehmet Kahveci: Çarşı Uşak'ın esnafımız için en doğru olacak şekilde tamamlanmasını sağlayacağız Mehmet Kahveci: Çarşı Uşak'ın esnafımız için en doğru olacak şekilde tamamlanmasını sağlayacağız

Anayasaya göre, milletvekillerinin andı şöyle:

''Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.''

Demek ki neymiş Efendim, bu dönem artık hangi partiden olursa olsun, Atatürk’e ve silah arkadaşlarına dil uzatan vekiller olmayacak. Çünkü o ettikleri yeminin bir bölümünde, “…demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma…”diyerek, “…büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim…'' şeklinde son veriyorlardı.

Onun için bu yemin çok ağır bir yemin. Bağlı kalacağına şerefin ve namusun üzerine yemin edip Atatürk’e dil uzatırsan, ben de vatandaş olarak senin namusunu ve şerefini sorgularım. Hiç kusura bakma. Yemin ederken bir ayağını kaldırdıysan o başka.

                                          

 

Editör: TE Bilişim