Özkan Yalım'dan zam açıklaması: Yaptım ama bir sorun bakalım niye yaptım! Özkan Yalım'dan zam açıklaması: Yaptım ama bir sorun bakalım niye yaptım!
 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ah ah ben Uşak’ta 2006 yılındaki konuşmamda dedim ki ‘Devletin bireysel suçları yani bir kişinin bir kişiyi öldürmesine karşı affetme yetkisi yoktur. Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir. Öbürünün affetme yetkisi mağdurundur, mazlumundur.’ Diyelim ki, Özgecan’ın annesi, babası affederse affedebilir. Devlet Özgecan’ın katilini affetme yetkisine sahip değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dördüncü kez muhtarlarla bir araya geldi. 9 ilden gelen 424 muhtara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’yle ilgili açıklamalarda bulundu. Tüm günlerin kadınlar günü olduğunu, 8 Mart’ı sadece kuvvetli bir hatırlatma, meseleyi gündeme getirme vesilesi olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen buluşmaya katıldığını anımsattı. Bu toplantıda kadına şiddete karşı kamuoyunda duyarlılık oluşturmayı hedefleyen bir spot film gösterildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu filmin internette ve televizyonlarda yayımlandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra birçok ünlü sanatçının da yer aldığı spot film salonda bulunan ekranlara yansıtıldı. Bu sıra salonda bulunan muhtarlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ayakta alkışlayarak ‘Türkiye seninle gurur duyuyor” diyerek alkışladı.

“GÖREN GÖZÜM, UZANAN ELİM, DUYAN KULAĞIM SİZLER OLUN”

“Biz sizlerle gurur duyuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne diyoruz bu spot filmde, ‘Kadına şiddet insanlığa ihanettir.’ Kadın dediğiniz, erkek dediğiniz çocuk, yanlış, engelli dediğimiz herkes nihayetinde insandır. Neşet Ertaş, ‘kadın insan erkek insanoğlu’ diyor. O meşhur roman şarkısında nediyorlar, ‘o da Allah kuludur her kim olursa olsun.’ Gerçekten de karşımızdaki kadın diyerek, erkek diyerek şu etnik kökenden, şu mezhepten, şu bölgeden diyerek değil de insan olarak baktığımız pek çok meselenin kendiliğinden çözüm yoluna girdiğini görürüz. Allah hepimizi insan olarak eşrefi mahlukat olarak yaratmıştır yani yaradılmışların en şereflisi olarak yaratmıştır. Diğer tüm farklılıklar bunun gerisindedir. Bunun altındadır. Siz cinsiyet başta olmak üzere alttaki farklılıklardan herhangi birini en üste çıkardığınız da sorun başlıyor. Buna bizim ne inancımız, ne kültürümüz, ne tarihimiz cevaz veriyor. Bir bütünün iki yarısını oluşturan kadın ve erkekten herhangi birini çıkardığınız da diğer taraf yarım kalmaz tümden yok olur. Allah biz insanları işte böyle bir denge içinde yaratmıştır. Benim kadına şiddet başta olmak üzere kadın hakları konusundaki hassasiyetimin gerisinde işte böyle bir anlayış vardır. Cumhurbaşkanının mahallerimizdeki temsilcileri olarak gördüğüm sizlerden aynı hassasiyeti kesinlikle bekliyorum. Diyorum ki gören gözüm, uzanan elim, duyan kulağım sizler olun. Şimdi Cumhurbaşkanlığında bir birim inşallah oluşturuyorum. Bu birimdeki hanım kardeşlerim özellikle Türkiye genelinde kadına şiddetle ilgili gelecek bütün haberleri bizzat buradan takip edeceğiz. Bizzat buradan takip edeceğim ve böylece nerede ne oluyor anında inşallah müdahale etme fırsatını bulacağız” diye konuştu.

“DEVLET ÖZGECAN’IN KATİLİNİ AFFETME YETKİSİNE SAHİP DEĞİLDİR”

Bir muhtarın, “sayın Cumhurbaşkanım idam cezası getirilsin” demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Ah ah ben Uşak’ta 2006 yılındaki konuşmamda dedim ki, ‘Devletin bireysel suçları yani bir kişinin bir kişiyi öldürmesine karşı affetme yetkisi yoktur. Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir. Öbürünün affetme yetkisi mağdurundur, mazlumundur.’ Diyelim ki, Özgecan’ın annesi, babası affederse affedebilir. Devlet Özgecan’ın katilini affetme yetkisine sahip değildir. Bütün bunlara karşı biliyorsunuz ağırlaştırılmış müebbet hapis bunun tavanı o getirildi ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle bu süreç şuanda işliyor. Bu konuda artık sorun veya bu konuda artık sorumluluk yargınıdır. Yargı bu konuda adaletle karar vermek durumundadır ki o anne o baba ne yapsın hiç olmazsa kısmen biraz huzur bulur. Niye, ağırlaştırılmış müebbet hapistir diye. Mahallesinde şiddete uğrayan mağdur, mazlum durumuna düşen kadınların bulunduğu muhtarımız eğer bu sıkıntı kendi aile fertlerinden birinin başına gelmiş gibi hissedip gerekli mücadeleyi inanıyorum ki verecektir. Vermiyorsa işini iyi yapmıyor demektir. Allah’ın emanetine sahip çıkmayan, milletin emanetine sahip çıkamaz. Kadınlar Allah’ın tüm insanlığa bir emanetidir. Bu eşitliğin çok ötesinde bir değeri ifade ediyorum. Ben bunu söyledim diye bir kadın sivil toplum kuruluşunun başında olan bayan diyor ki, ‘Kadın emanetmiş’ diyor, nasıl bu söyleniyor diyor. Şu hale bak ya… Bu yüceltmedir. Bu kadının önemini ortaya koymadır ve insan emanetinin kıymetini bilmezse insan değildir. Emanet hıyanet ne ise odur. Ben muhtarlarımızdan bu konuda çok daha fazla hassasiyet bekliyorum.”
Editör: TE Bilişim