Hem de dümdük  hem de yüzüne (2)

Baba erenlerin bir gün kaymakama bir işi düşmüş. Kaymakamı görmesi gerekir. Makama çıkmış. Kaymakam, “Beklesin” demiş. Aradan bir saat geçmiş. “Beklesin”, İki saat geçmiş, “Beklesin.” Nihayet 3 saat biterken Kaymakam Beyin gönlü olmuş. Baba erenleri makamına almış.

Bu duruma çok içerleyen Baba erenler Kaymakam’a sormuş:

-Sen şimdi nesin

-Ne olacağım? Kaymakam

-Daha yükselsen

-Vali

Daha da yükselsen

-Bakan

-Daha daha da en son nereye kadar yükselirsin?

- Bakan olurum, Başbakan, Cumhurbaşkanı diye yanıtlamış Kaymakam Bey

-Ondan sonra hangi makama çıkarsın? Diye sormuş Bektaşi babası

- Hiiiç.. Diye yanıtlamış Kaymakam.

Baba erenler yapıştırmış cevabı; “Sayın Kaymakam! Bu kulunuz 65 yıldır işte sizin o gelmek istediğiniz makamda oturuyor.”

Ne oldu şimdi? Dilek Akagün Yılmaz da bizim oturduğumuz makama geldi. Sonuçta toprağın üzerinde de altında da hepimiz aynı makamda oturacağız.

Bu yazımızda CHP Uşak’ta, “Kaybedenler Kulübü” ne bakacağız demiştim. Tabi “Kaybedenler Kulübü” nün en başında yer alan ismi de mevcut vekil Dilek Akagün Yılmaz. Yılmaz, Cumhuriyet tarihinde Uşak’ın ilk ve tek kadın milletvekili olmanın avantajını nasıl  oldu da 2. dönemde oya dönüştüremedi? Bu sorunun cevabını CHP’li üyelere sordum. Onlar da bana kıvırmadan anlattılar.

“Hem de dümdük hem de yüzüme”

“Bu seçimlerde Dilek Akagün Yılmaz’a oy vermeyeceğiz. 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde onu birinci sıradan kadın milletvekili diye Ankara’ya gönderdik. Yemin etti. Meclis tatile girdi. Ekim ayında açıldı. 10 Kasım da daha “Bismillah” demeden kendi partilisi Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e giydirdi.

Bununla kalsa yine iyi. Her fırsatta CHP’yi eleştirir oldu. Hem de ne eleştiri? Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na, “CIA ajanı” suçlamasında bulundu.

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na Uşak’ta en büyük muhalefeti Yılmaz yaptı.

Allah aşkına siz hiç AKP Uşak Milletvekilleri Mehmet Altay ve İsmail Güneş’in Dilek Akagün Yılmaz kadar CHP’yi eleştirdiğini duydunuz mu? Biz, onu AKP’ye muhalefet yapsın diye gönderdik. O CHP’nin en büyük muhalifi oldu. Niye tekrar onu seçelim ki?”

Erdoğan’ın ahı devirdi Yılmaz’ı

CHP Tabanın Yılmaz hakkında asıl büyük öfkesi , 30 Mart yerel seçimlerinde CHP den aday olması söz konusu olan dönemin bağımsız Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan hakkında takındığı olumsuz tutumdan kaynaklanıyor. Yıllardır, yerelde ve genelde iktidar olamayan, oğlunu kızını işe yerleştiremeyen CHP tabanı, Uşak’ta MHP’ye iki kez seçimi kazandıran Ali Erdoğan ile belediye başkanlığını kazanıp 25 yıl sonra yerelde iktidar olanın hayalini kuruyordu. ( Uşak’ta CHP tabanının Başkan Ali Erdoğan’ı istediğini 21 Aralık 2013 tarihinde; “Neyleyim Dünya Malını Gönül Arz Ediyor Eski Halini” başlıklı köşe yazımda belirtmiştim.)

Dilek Akagün Yılmaz’ın Erdoğan’a şiddete muhalefet etmesinin Erdoğan’ın adaylığına engel olduğunu düşünen Uşak CHP tabanı bu yüzden belediye başkanlığını kazanamadığını düşünerek Yılmaz’ı affetmedi.

Yılmaz’ın, herkese Ali Erdoğan’ın telefon numaralarını dağıtıp, Erdoğan’a karşı kışkırtması ve Erdoğan hakkında ilk döneminden (1999-2004) kalma basit bir suçu abartıp, hakkında kesinleşmiş bir hüküm yokken Erdoğan’ı azılı suçlu gibi göstermesi de CHP tabanında Yılmaz tarafından Erdoğan’a büyük haksızlık yaptığı algısı oluşturdu.

Daha sonraki dönemde de CHP’li İl Genel meclis üyelerini hiçe sayarak komisyon ve meclis başkanı seçimlerinde gösterdiği agresif tutumlarda Yılmaz’ın CHP tabanında ipinin çekilmesine neden oldu.

CHP üyeleri oy kullanılırken bana okul bahçesinde Dilek Akagün Yılmaz’a bu nedenlerle oy vermeyeceklerini anlatıyordu. Ben de kendilerine sordum:

Mehmet Çakın ve ekibi güven oyu aldı! Mehmet Çakın ve ekibi güven oyu aldı!

-Bunları söylediniz. Hem de dümdük?

- He valla. Hem de dümdük

- Hem de yüzüne?

-Yok yüzüne değil. Kadın hala milletvekili. Şimdi yüzüne söylesek ayıp olur.

 

Editör: TE Bilişim