Son günlerde AK Parti’nin ilçe kongrelerini yakından takip ettik ve bazı tartışmalara da şahit olduk. CHP’de de bu tip durumların sık sık yaşandığını görüyoruz.
Malum genel seçim yaklaşıyor ve yeni yeni isimler, aday adayı olmak için şanslarını deneyecekler. Büyük bir ihtimalle Uşak’tan 3 yeni isim Ankara’nın yolunu tutacak gibi duruyor.
Uzun soluklu bir mücadele olan siyasete yeni başlayanlar için bazı önerilerimiz olacak. Ki bunun başında kullanılan üslup ve sözler geliyor.
Siyasette kalıcı olmak isteyen ağabeylerimiz veya küçüklerimiz, ‘NEYİ SÖYLEMELİYİM?’ sorusundan önce ‘NEYİ SÖYLEMEMEM GEREK?”i bilmeliler.
Söz, bir anda ağızdan çıkar ve düşünülmeden söylenmişse, döner dolaşır yine sizi etkisi altına alır. Bazı sözlerin söylenip söylenmeyeceği yerler de bir o kadar önemlidir.
BİR DÖNEMLİK SİYASETÇİ OLMAYIN
Uşak, küçük bir kent ve belediye başkanlığı ile birlikte toplam 4 önemli koltuk var. Uşak gibi kentlerin yaşadığı en büyük sorun, siyasetçinin çabuk eskimesidir.
Kentin beklentileri hep üst noktada olur ve siyasetçi her zaman elinde sihirli değnek olan kişidir. Toplumsal konularda balık hafızalı olduğu söylenen vatandaşımız, bireysel durum ve pozisyonlarda fil hafızasına sahiptir. Eğer işi yapılmamış veya çözülmemiş ise bunu unutmaz. Bir sonraki seçim döneminde bu durumlar sizin karşınıza eksi not olarak döner.
Milletvekili veya belediye başkanı olanlar, halkın sorunlarını çözemeseler dahi, çözüm için özveri ve gayret gösterirlerse hep el üstünde olurlar. Aksi halde bir dönemlik siyaset ömrünün ardından unutulup giderler.
BARIŞMAYI BİLMEYENLER KÜSMESİN
Eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in “Siyasette barışmayı bilmeyen küsmesin” sözü, siyasi kırgınlıklara ışık tutan cinstendir. Siyasette küskünlük diye bir şey olmamalı. Çünkü siyaset uzun soluklu toplumsal bir iş…
