Özkan Yalım’ın yapmadığı en doğru iş! Özkan Yalım’ın yapmadığı en doğru iş!
ADD Uşak Şube eski ve yeni başkanı arasındaki söz düellosunda, Başkan Arif Güvenir, seçim sonrası yaptığı açıklamalarda eski başkan Ercan Uzun’a herhangi bir suçlamada bulunmadığını, sadece teşekkür ettiğini söyledi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Uşak Şubesi eski Başkanı Ercan Uzun’un kendisine yönelttiği suçlamalara bir anlam veremediğini kaydeden şimdiki Başkan Arif Güvenir, Uzun’a, emeği geçen tüm üyelere samimi olarak teşekkür ettiğini, başka bir amacının olmadığını yazılı bir açıklama ile duyurdu. Güvenir, Uzun’un üye silme ve ölüleri üye gösterme gibi açıklamalarının doğru olmadığını belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  

“HEP BİRLİKTE LAF DEĞİL İŞ ÜRETECEĞİZ”
“Eğitim İş Şube Başkanı sevgili dostum Ercan Uzun’un, yeterli bilgi sahibi olmadan yapmış olduğu suçlamalara kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından yanıt verme gereği hasıl olmuştur. 1-Sosyal medyada yapmış olduğum ,Ercan Uzunun adının geçtiği kısım şöyledir…’’Uşak ADD 12.Olağan Genel Kurulunu,182 üyenin katılımıyla gerçekleştirmiştir. Seçim öncesi,muhalif liste çalışmalarıyla,mücadele azmimizi körükleyen Sevgili Dostum Eğitim İş Şube Başkanı Ercan Uzun'a.  ..Dernek çalışmalarını,bir siyasi partinin hizipçi anlayışına kurban etmemek için var gücüyle bizlere destek olan üyelerimize teşekkür ettim.  Paylaşımın altına Şu notu düştüm, Not: Bu bir teşekkür yazısıdır. Polemik yok. Hepimiz dostuz. Hep birlikte, laf değil iş üreteceğiz.  Polemik yapmak isteyenleri engellemek amacıyla şöyle bir yorum ekledim..’’Arif Güvenir. Sevgili dostlar,bu yazı içtenlikle yazılmış bir teşekkür yazısıdır....Bazı arkadaşlar, müsterih olsun....Demokrasinin güzellikleri vurgulanmıştır......Düşünce üretemeyip,aklını kiraya vermiş olanlar çırpınıp durmasınlar   Görüldüğü gibi burada amaç demokrasilerde yarışma kültürünün kişisel verimliliği artırdığından söz edilmiştir.
  Yukarıdaki yazıda, hizip ve sendika kelimelerini yan yana gören varsa haber versin… Hizipçilik yapmakla suçlamayı nereden çıkardın?

“DERNEK ŞAHLANDIKÇA HAZIMSIZLIĞIN ARTTI”
Sevgili Hocamın, okuduğunu anlayamayacak kadar,kontrolünü kaybetmiş olduğunu görüyorum...Sakin ol sevgili hocam sakin ol…Duygularınla değil aklınla hareket etmesini öğren… 
2-Ölülerden söz etmişsin… Sekiz yıl ADD  Başkanlığı yapmış birinin kongreye katılmaması bir skandaldır. Katılmadığın için Hazirun cetvelinde olanların isimlerini bilmiyor, mesnetsiz suçlamalarda bulunuyorsun. Gelip, listeye baksaydın, listedekilerin ve oy kullananların ne kadar canlı ve gürbüz olduğunu, tabutla kimsenin gelmediğini görebilirdin.
  Demokrasi kültürü olan biri, derneği düşünen biri, bu tartışmayı basın önünde değil de yiğitçe gelir genel kurulda yapardı. Alacağın yanıt sonrası, üyelerin yuhalayacağından mı korktun?
   Bir kurumun başkanına nasıl hitap etmek gerektiğini öğrenmem gerektiğini söylüyorsun…Sevgili dostum diye hitap etmişim..Başka türlü bir çok hitap türü var elbette,aynı düşünceyi paylaştığım birine ,bunları söylemeye  dilim varmıyor.…
   3-ADD nin gidişatından rahatsız olmuşsunuz. Derneği bırakırken, Cumhuriyet balosunda yapmış olduğunuz konuşmada, “İnşallah beni aramazsınız” deyip gittiniz. Sandınız ki  her şey geri gidecek. Yeni yönetim ADD’yi şahlandırdıkça ,hazımsızlığınız arttı.ADD halkın içine girdikçe,sorunlarına çözüm buldukça,eğitim alanında ÖDEV EVİ projesiyle TÜRKİYE’YE örnek oldukça,sindirim sisteminiz harap oldu…Derneği  ülke genelinde bir numaraya taşıdık.

  “BİZ UŞAK ADD’Yİ MARKA HALİNE GETİRİNCE İŞTAHINIZ KABARDI”

Saldırıyorsun. Kazanacağınızı bilseydiniz  ortaklarınla çok heveslendiniz ama bizim üyelerimiz sağ duyuludur. Çalışanla çalışmayanı iyi bilir.Büyük bir fark yiyeceğinizi  bildiğiniz için cesaret bile edemediniz.
Katılım düşükmüş… Misafirlerle beraber, en az 250 kişi vardı.182 oy kullanıldı. Rakip olmadığını öğrenen birçok üyemiz arayıp gelmedi.
  4-Sekiz yıl başkanlık yapmışsın,aidatını ödemeyen üyelerin seçme ve seçilme hakkı olmadığını bile bilmiyorsun.Ödememiş olsaydın sen düşecektin..Örgüt duygusal yönetilmez.Aklı ve bilimi rehber edinerek yönetilir.Tüzük ne derse öyle yapılır.
  Banaz ADD ile ilgili suçlamalara gelince.Genel kurul kapatma kararı verdiğinde en yakın Şubeye üyeleri nakledilir diye karar aldı.Bu konuda Genel Sekreter görevlendirildi.Sekreter Banaz ADD ye yazı yazarak devir teslim yapılmasını söyledi.Sorumlu olmamama rağmen,Banaz ADD başkanını en az iki kez aradım.Bir türlü devir teslim yapılmadı..Uşak ADD nin bu olayda hiçbir sorumluluğu yoktur.
   Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Yazdıklarından iki doğru var.
  1-Senin döneminde üye olduğum doğrudur. Ancak üye yaparken yönetime yazacağını söylemedin. Bu doğrunun içinde bile yalanın var.
  2-Başkan yardımcısı olduğumda doğrudur. Ancak seçildikten sonra , “Sen başkan yardımcısı o” dedin. Seçim öncesi değil.
   Bildiğin gibi insanlar geçimini sağlamak için çalışır para kazanırlar. Kendine faydası olmayanın topluma da faydası olmaz Sevgili Hocam. Kırk beş yaşından sonra mücadeleye katıldığımı sanıyorsun. Oniki eylül faşizmin işkencelerinden geçen bir aileden geliyorum.
   Derneğe geldiğinde bu bir hizmet yarışıdır, gel aday ol genel kurul renklensin dediğimde ‘’Ben buradan hevesimi aldım’’ Niye aday olayım demiştin. Birini çıkaracağını söylemiştin.
  İşte aramızdaki fark burada Sevgili Hocam. Siz bir heves için başkan olmuşsunuz, biz inandığımız için mücadele veriyoruz. Seni Allaha havale ediyorum…
  Sevgili hocam diyorum. Bu hitabı beğenmemişsin ki hitabı öğren diyorsun. Tekrar ediyorum . Size kullanılabilecek diğer hitap şekillerine, terbiyem hiç müsait değil.”


Editör: TE Bilişim