Bu tatil Ulubey Macera Parkı kapılarını kapattı! Başkan Koçlu her hangi bir açıklama yapma gereği duymadı Bu tatil Ulubey Macera Parkı kapılarını kapattı! Başkan Koçlu her hangi bir açıklama yapma gereği duymadı
  Türkiye’de önemli bir mazisi olan ve 1866 yılından sonra yıllarca taşıma ve ulaşımda kullanılan tarihi kara trenleri yılların yükü değil adeta terk edilmişlik yıktı. Uşak tren garında beklemeye alınan çok sayıda buharlı kara tren çürümeye terk edildi. Film sahneleri ve geçmişin canlandırılması gibi değişik aktivitelerde kullanılan kara trenler birçok şehirde sergilenirken, Uşak’taki tarihi kara trenler ise çürümeye terk edildi. Kurtuluş Savaşı'nda cepheye asker, silah ve erzak taşımada, cephelerden de geriye gazilerin taşınmasında, yani savaşın lojistiğinin de sağlandığı Kara Trenler aslında Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında da önemli role sahip. Bu dönemde Anadolu - Bağdat Demiryolları Müdüriyeti Umumiyesi Umum Müdürü Behiç Erkin demiryollarının kusursuz işlemesindeki başarısından dolayı hem T.B.M.M. Takdirnamesi, hem de İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır. Son yıllarda kara tren yoğunluğu dolayısıyla bir çok filmin çekiminin yapılıp geçmiş yılların canlandırıldığı Uşak Tren Garı, şimdilerde tren mezarlığı görünümüne girdi. Özhan Eren'in bir türküsüne çektiği kliple göz kamaştıran buharlı tren ve Uşak Tren Garı; Koy ver Gitsin Kendini, Aşk Mahkumu, Kurşun Yarası, Eğreti Gelin gibi bir çok yapıtın çekiminin yapıldığı merkez olarak da bilinen Uşak Tren Garı’da bulunan buharlı trenler kısa süre öncesine kadar kentin kültürel tanıtımına katkı sağlarken, terk edilen trenler bu defa kötü görüntü oluşturmaya başladı.

TÜRKİYE’DE TREN’İN TARİHÇESİ
Osmanlı Devleti döneminde daha çok yap-işlet modeli ile sermaye sahiplerince işletilen demiryolları, 24 Mayıs 1924 tarihinde çıkarılan 506 sayılı Kanun ile devletleştirilmeye başlanmış ve Anadolu - Bağdat Demiryolları Müdüriyeti Umumiyesi adı ile yapılandırılmıştır. Daha sonra demiryollarının yapımı ve işletilmesinin bir arada yürütülmesi ve daha geniş çalışma imkânları verilmesini sağlamak amacıyla çıkarılan 31 Mayıs 1927 tarih ve 1042 Sayılı Kanun'la Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi adını almıştır. 1953 yılına kadar katma bütçeli bir devlet idaresi şeklinde yönetilen kuruluş, 29 Temmuz 1953 tarihli 6186 Sayılı Kanun ile "Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD)" adı altında Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü haline getirilmiştir.



İLK OLARAK İZMİR-AYDIN ARASINDA BAŞLADI
Dünyada ilk kez 1825 yılında İngiltere’de başlayan demiryolu ulaşımının, toprakları 3 kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu'na girişi diğer birçok büyük ülkeye göre çok erken olur. Henüz 1866 yılında Osmanlı toprakları üzerindeki demiryolu hattının uzunluğu 519 km'dir. Bu hattın 130 km'lik bölümü Anadolu toprakları üzerinde, geri kalan 389 km'lik bölümü Köstence-Tuna ile Varna-Rusçuk arasında yer alır. Anadolu'daki demiryolu tarihi 23 Eylül 1856 yılında ilk demiryolu hattı olan 130 km'lik İzmir- Aydın hattının bir İngiliz firmasının ilk kazmayı vurmasıyla başlar. İmtiyaz İzmir Valisi Mustafa Paşa zamanında, 1857 yılında "İzmir'den Aydın'a Osmanlı Demiryolu" kumpanyasına devredilmiştir. Böylece Anadolu topraklarındaki ilk demiryolu hattı olan 130 km'lik bu hat 10 yıl süren bir çalışmayla 1866 yılında Sultan Abdülaziz zamanında tamamlanır. Daha sonra imtiyaz verilen başka bir İngiliz şirketi de İzmir-Turgutlu-Afyon hattı ile Manisa-Bandırma hattının 98 km'lik kısmını 1865 yılında tamamlar.

UŞAK TREN GARI
Türkiye’de demir yollarından ve buharlı tren nimetinden ilk faydalanan iller arasında yer alan Uşak’ın tren garı, 1890’lı yıllarda Fransızlar tarafından yapılan ve tarihi dokusunu halen koruyan önemli garlardan biridir. Bu nedenle tarihi ve kültürel öneme de sahip olan Uşak Tren Garı, son yıllarda onlarca buharlı treni bünyesinde barındırması nedeniyle daha da önem kazanmıştır. Uşak Tren Garı’nı arı önemli kılan başka bir özellik ise Türkiye’de çalışır vaziyetteki sayılı buharlı trenlerin üçünün burada olması ve Türkiye'nin en büyük buharlı tren bakım atölyesine sahip olmasıdır. Tren garının bu durumu sevindirirken, çürümeye terk edilen ve tren mezarlığı görünümündeki Gar’ın son durumu bir çok kişiyi üzüyor.
Editör: TE Bilişim