Orman memuru bir babanın 4.çocuğu olarak 16 Ağustos 1937 yılında Uşak’ta dünyaya gelir. Babasının tayini dolayısıyla Akhisar’a taşınırlar. 7 yaşında babası kan kanserinden vefat edince abisi babalık yapar. Abisinin işi nedeniyle İzmir’e taşınırlar. Futbola olan yatkınlığı onu 17 yaşında Karşıyaka Futbol Kulübüne oradan da Türkiye Genç Milli Takımına taşır. İzmir'de oynanan Macaristan maçı sonrası sorulan beğendiğiniz oyuncu var mıydı sorusu üzerine  dünya futbolunun efsane golcüsü Ferenc Puskas ; Ergun diye genç bir çocuk var onu beğendim demesi yurt genelinde tanınmasını sağladı. Dünya futbolunun efsane golcüsü Macar futbolcu Puşkaş’ın ismi lakabı oldu. Gösterdiği performansla İstanbul kulüplerini takar. Ama o ve bütün ailesi Fenerbahçelidir. Fenerbahçe Teknik Direktörü Gündüz Kılıç döneminde transferi gerçekleşir. Fakat liseyi bitirmesine bir sene vardır. Kadıköy lisesine devam eder. Fenerbahçe kulübünde geçirdiği başarılı seneler onu kulüp tarihine efsaneler arasına yazdırır. Fenerbahçe tarihine geçen bir yönü de( Türkiye profesyonel anlamda bu günkü Süper Lig 1959 yılında Milli Lig olarak başladığında) 21 Şubat 1959 yılında İnönü stadında Ankaragücü’ne Fenerbahçe adına ilk golü atmasıdır. 2010 yılında Fenerbahçe'nin 3000.golünü atan Alex de Souza ile 1. golü atan Ergün Öztuna'nın formaları yapılan bir törenle Fenerbahçe Müzesi'ne konuldu.

Fenerbahçe 1956-57 yılında Galatasaray'ı 3-0 yenerek şampiyon olur.Golleri Niyazi,lefterve Puşkaş Ergun atar.Şampiyonluğun şerefine Uşak'lı halıcı Ağaoğlu kardeşler Ergun'un attığı golü halıya dokuttururlar.Fenerbahçe için dokunan halı Uşak İstasyon caddesinde günlerce sergilenir.Uşak'lı fenerbahçeli ve sporu sevenler bol bol halı önünde fotoğraf çektirirler.

 Çok güçlü bir yapısı vardı ama her seferinde iyileşip sahalardaki yerini alıyordu. Sık sık sakatlanmasının sebebi hiç sinirlenmeyen bir mizaca sahip olmasıydı. Bu sakin yapısıyla 1959 yılında düzenlenen centilmen futbolcu yarışmasında birinciliği kazanmıştı. 1966 yılına gelindiğinde yaşadığı sakatlıklar nedeniyle artık eski performansından uzaktı ve Fenerbahçe’den kopmak zorunda kaldı. Çeşitli takımlarda oynadıktan sonra 1968 yılında sessiz sedasız Rizespor futbolcusu olduğu dönemde futbolu bıraktı. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör kursuna gitti. Seksenli yılların başında Hasan Özaydın’ın başkanlık yaptığı dönemde amatör Çengelköy Talimhane kulübünde görev yaptı ve takımını bir üst lige çıkardı. 1985-88 arasında A milli takımda önce Meszöly, ardından Coşkun Özarı’nın yardımcılığını yaptı. Son görevini Schumacher’li kadrosuyla şampiyon olan Fenerbahçe’de üstlendi. Ergün Öztuna’nın yaşadığı talihsizlikler futbol sahalarıyla sınırlı kalmadı. 1970’lerin ortasında evlendiği eşini birkaç yıl önce kaybetti. Ardından uzun yıllar önce ameliyatla dizlerine takılan protezler kendisini taşımamaya başladı. 2012 senesinde Fenerbahçe kulübü onu Pendik’te bir bakım merkezine yerleştirerek Marmara Üniversitesi hastanesindeki tedavisini üstlendi.  Neyse ki ameliyatlar semeresini verdi ve uzun bir aradan sonra yavaş yavaş da olsa tekrar yürümeye başladı. Şimdi fizyoterapist nezaretinde tedavisi sürüyor ve bundan sonra sağlıklı bir yaşama umutla bakıyor. Uşak topraklarından neşet eden futbolumuzun efsane ismi Puşkaş Ergün 76 yaşında hayatına devam ediyor. Kendisine uzun ve sağlıklı bir ömür dileriz.

 

Göynükören Köyü İlkokulu Müdürü Bayram Dağ, öğrencileri için 23 Nisan'da zeybek oynadı Göynükören Köyü İlkokulu Müdürü Bayram Dağ, öğrencileri için 23 Nisan'da zeybek oynadı

                                                                                         UŞAK TANITIM VE KÜLTÜR GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ

                                                                                            YAZAN: ÖMER AŞÇI

Editör: TE Bilişim