Uşak’ta sayıları hızla çoğalan domuzların tarım alanlarındaki zararları çoğalınca, domuzların zararlarını bertaraf etmek için Uşak seferber oldu. Köylüler tüfeklerle domuz nöbeti beklerken, Uşak Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Sezer, sorunu Uşak Valisi Seddar Yavuz’a iletti. Mayıs ayı içerisinde domuzlar için sürek avı başlatılması gündeme alındı.
Uşak Ticaret Borsası (UTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sezer, “Domuzların Uşak tarımına ekonomik olarak zarar verdiğini ve bu zararların engellenmesi için bir takım girişimlerde bulunduğunu” açıkladı. Sezer’in durumu Uşak Valisi Seddar Yavuz’a da aktarmasının ardından Vali Yavuz’un Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü, Milli Parklar ve Yaban Hayatı Koruma Şube Müdürlüklerinden domuzlarla mücadele için acil eylem planı yapmalarını istediği öğrenildi. Sezer’in verdiği bilgiye göre, Mayıs ayı içerisinde domuz sürek avı başlayabilir.
“ZARAR BÜYÜK”
Son yıllarda Uşak’ta domuz popülasyonun artması ve bu domuzların tarım ürünlerine zarar vermesi, tarım üreticilerini çileden çıkarttı. Uşak Tarım Hayvancılık ve Gıda İl Müdürlüğü’nün ön çalışmasına göre; Uşak’ta domuz sayısı 3 bin 500 civarında tespit edildi. Ancak, kesin rakam, bu konudaki çalışmaların tamamlanmasıyla ortaya çıkacak. Bu çalışmaların sonunda ilimizde domuz sayısının artmasından endişe ediliyor.
30 bin dekarlık tarım arazisinin bulunduğu Torbalı’nın Ahmetli, Yeniköy ve Sağlık köyleri, domuz istilasına uğruyor. Ovada her yıl 100 bin liralık zarara yol açan domuzlar, çiftçiyi adeta perişan ediyor.
Yaban domuzları, Uşak Merkez ve ilçe köylerinde büyük zararlara yol açıyor. Merkeze bağlı, Güneli, Karakuyu, Güre gibi orman kenarındaki köylerle, Karahallı ve Sivaslı İlçelerinde köylüler, tarımsal ürünlerini korumak için silahla nöbet tutmaya başladı.
UTB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sezer, köylülerin ve üreticilerin başına bela olan bu domuzların önüne geçilemediğini, domuzların Uşak’ta yaklaşık 10 bin dekarlık bir tarım arazisinde her yıl yüzde 30’lara varan oranda zarar verdiğini belirtti.Aylar boyunca zorlu şartlar içerisinde arazilerine ektikleri ürünleri hasat etmek için bekleyen Uşaklı üreticilerin başının, domuz sürüleriyle dertte olduğunu belirten Sezer, “Domuz sürülerinin Uşak’ta en az 10 bin dekar arazide etkili olduğunu tahmin ediyoruz. Köylü bu yıl nohut ekemedi. Uşak’ın tarımsal alanında domuzlar en çok nohuda zarar veriyor. Geçen yıllarda kılçıksız buğday eken köylü de perişan olunca, bu yıl kılçıklı buğdaya döndüler. Ayrıca domuz sürüleri, domates, biber, şeftali, , fasulye ve mısır yetiştiriciliği yapılan alanlarda da büyük zararlara yol açıyorlar” dedi.
Başkan Sezer, “Domuz sürüleri sadece tarımsal alanlara zarar vermiyor. Hatırlarsınız, birkaç ay önce Karahallı kaymakamı makam aracıyla domuz sürüsüne çarpmış, Allah koruduğu için ölümlü bir kaza meydana gelmemişti. Domuzlar insanlarında can güvenliğini tehlikeye atıyor” hatırlatmasını yaptı.
SÜREK AVI GÜNDEMDE
Konuyu ilk kez Uşak’a yen atanan Vali Seddar Yavuz’a UTB yönetimi olarak yaptıkları, “Hoş geldin” ziyaretinde aktardıklarını belirten Sezer, “Sayın Valimiz, konuyla yakından ilgilenerek, ilgili birimlere derhal acil eylem planı uygulamaları talimatı verdi. Sonra, Turizm Haftası’nda düzenlenen bir panelde ben yine konuyu gündeme getirdim. Yurt dışından kafilelerin gelerek domuz avı yapmasını önerdim. Ancak, bunun şöyle bir sakıncası var: Yurt dışından gelen turistler, kaldıkları otelde, “Bunu pişiriverin.” Dediğinde, Uşak’ta bunu pişirecek hiçbir yer bulamaz. Sayın Valimiz, avlanma mevsimi dışında, yani 10 mayıs tarihinden sonra köylerde bir sürek avı düzenlenmesinin araştırılmasını istedi. Sanırım. Domuz varlığını azaltmak için en etkili yollardan birisi sürek avı olacak” bilgisini verdi.
Konya ziyareti sırasında, çitçilerin kendisine, “Domuzların tarıma verdiği zarardan yakınması” üzerine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Yaban domuzlarının üretilmesi söz konusu değil, kendiliğinden çoğalıyor. Yırtıcı hayvanlar azalınca ister istemez bu tür hayvanlar çoğalıyor ama bununla ilgili sürek avı olabilir. Bu şekilde çalışmalar yapıyoruz” diyerek sürek avını desteklemişti.
DOMUZLAR NASIL ÇOĞALDI?
Ülkemizde yaban domuzlarının çoğalarak tarım ürünlerine verdiği zararların önüne geçilmemsinin öyküsü 2008 yılına dayanıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliği ile kuduz vakalarını önlemek için bir plan yapıldı. Bu plana göre, doğada yaşayan, kurt, çakal, sırtlan ve tilki gibi vahşi hayvanlara helikopter ve uçaklarla zehirli yiyecekler atılarak, türlerinin azalmasına yol açıldı. Bu vahşi hayvanlar, yaban domuzlarının en büyük düşmanlarıydı. Bu türlerin topraklarımızda azalması, bir batında 1 ila 8 yavru doğuran yaban domuzlarının çoğalmasına neden oldu.
Yine 2008 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı aldığı bir kararla, “Bu yıl ilk defa mart-mayıs ayları arasında tarımsal ürünlere zarar verdiği gerekçesi ile çıkılan yaban domuzlarının sürek avına yasak getirildi. Bu iki olaydan sonra hızla çoğalan yaban domuzlarının açtığı zararlar önlenemez noktaya geldi.
