Sevgili Okurlar…

30 Mart yerel seçimleri çok önemli. Daha doğrusu sandık olayı çok önemli. Zira yerel seçimlere 26 siyasi parti katılıyor. Seçmenin adını bile bilmediği ve amblemini dahi görmediği partiler var.

Bu partilerin birçoğunun seçim kazanmaktan öte, kendilerini tanıtmanın yanında umuda yolculuğun da ilk etabını koşuyorlar ve sadece şanslarını deniyorlar. Asıl hedef ve yolculukları ise, 2015’in 12 Haziran’ında yapılacak olan “Milletvekilliği Genel Seçimlerine” katılmak ve yüzde 3 oy oranını aşabilmektir. Türk halkının en korktuğu olay odur ki; bu 26 sayısının, genel seçimlerde ikiye katlanmasıdır. Zira siyasi arenada 57 parti olduğu ifade ediliyor. Bu sayının tamamı da seçimlere katılabilir. İşte o zaman yönetim içinde, seçmen içinde zor bir seçim dönemleri başlayacaktır. Tahmini olarak belirtmek istiyorum ki; iki buçuk üç metre boyunda seçim pusulaları basılacak, vatandaş bu oy pusulası içerisinde tercih ettiği siyasi partinin amblemini arayarak zor bulacaktır. Tasnif heyeti de oy sayımı sırasında oldukça zorlanacaktır. Bütün bunlara sebep, siyasi partilere hazine yardımını ön gören, genel seçimlerde yüzde 7 oy alma şartının yüzde 3’e düşürülmesi olmuştur ki, gelecek seçimlerde muhtemelen bu zorluk ve kargaşaları yaşayanlar görecektir.

Başkan adaylarının vaatleri        

Hep böyle gelip geçmiştir seçim faaliyetleri. Siyasette şuraya buraya aday olanlarını çokça gördük, yaşadık. Bıkıp usanmadan da yazdık, haber yaptık, yayınladık. Bu olaylar, gazeteciliğin bitmez tükenmez tatlı bir çilesi olmuştur hep.  Böyle de devam edip gidiyor.

30 Mart’a adım adım yaklaşırken, heyecan ve sürprizli günlere oldukça yakınız. Bu arada başkan adaylarını unutmayalım. Zira herkesten çok kendilerinin ve ailelerinin heyecanlı olduklarını tahmin ediyorum. Bu heyecanı geçmişte bendeniz de yaşamıştım. Sivaslı’nın Tatar Beldesindeki adaylığım sırasında, Tatar halkına bir tek konuda vaade bulunmuştum. İsteyen ailelere evinde çalışmak üzere tarım kredi kooperatifinin kredisi ile dokuma tezgâhı alacaktım. Karahallı ilçesinde olduğu gibi vatandaş evinde çalışarak ürettikleri dokuma bezlerini satıp, hem borcunu ödeyecek hem de ev ekonomisine katkıda bulunacaklardı.  Ama olmadı. “Böyle bir vaadin gerçekleşmesinin  zor olduğu” nedeniyle inanmadılar. Evet, vaat deyince bugünkü başkan adaylarının vaatlerine de baktım. AKP Adayı Nurullah Cahan’ın vaadi kısaca şöyle:

“Değişim başlıyor, Tecrübemiz yeter, yeni Uşak için tüm projelerimiz hazır”

MHP Adayı Alpay Özgür: “Uşak’a taze kan, Yeni bir heyecan , Genç başkan”

CHP Adayı Bülent Yazgan’ın 16 farklı konuda vaadi var. Hepsi önemli. Ancak, bir başkan adayının seçim dönemi içerisinde böyle gerçekleşmesi zor vaatler, kendisini peşinen bağlamış olur ki; ayrıca belediye mali imkânlarını da hedef alması ayrı bir handikaptır. Bir de şu çekince var ki, halka yönelik olmayan, getirisi olmayan vaatlerin halk nezdinde inanılması zordur. Ayrıca gerçekleştirilmesinin de ayrı bir zorluğu vardır. Sadece bir liste olarak hafızlarda kalacaktır. o kadar.