Bu kentte yetkiliyim diye gezenlerin hiçbir etkisinin ve yetkisinin olmadığını görmekteyiz. Neden böyle başladım, çünkü geçen hafta yaşadığımız 2 durum bize bunu net bir şekilde gösterdi. İlk olarak geçtiğimiz hafta yaptığımız “Uşak’ta maymun çiçeği şüphesi” başlıklı haberle ilgili değerlendirme yapalım ve bu olayda yetkili ağızların neden sus-pus olduklarına veya nasıl bir savunma mekanizması geliştirdiklerine değinelim.

Eşme'de AK Partililer, Vizontele sahnesini aratmadı Eşme'de AK Partililer, Vizontele sahnesini aratmadı

Geçtiğimiz hafta yabancı uyruklu bir hasta, Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesine gider ve vücudundaki kabarcıklar nedeniyle kendisinde maymun çiçeği olabileceği şüphesi uyanır. Tabi biz bu olayı haberleştirirken, gazetecilik refleksi ile bir hata yaptım. Haberi ilk önce “Uşak’ta ilk maymun çiçeği vakası görüldü” diye verdik, sonradan hatamızı gördük ve başlığı “Uşak’ta ilk maymun çiçeği şüphesi” olarak düzelttik.

Bu haberi vermeden önce Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliğini defalarca aradık ve hiçbir şekilde telefona çıkan olmadı.

Hatta birkaç saat bekledik bir dönüş olur diye ve yine her hangi bir dönüş olmayınca haberi yayınladık ve başlıktaki hatamızı sonradan düzelttik.

Neyse haber yayınladıktan sonra Başhekimin cep telefonunu bulduk ve kendisine ulaştık. Başhekim, “Kesinlikle ben bu konuda konuşamam, yetkili İl Sağlık Müdürüdür” dedi.

Bunun üzerine İl Sağlık Müdürü Dr. Sedat Kavas’ı aradık ve telefonu sürekli meşguldü. Hatta o gün belki 10 kereden fazla aradım ve telefon hep meşguldü. Sağlık Müdürü Sedat Kavas’ın gece saatlerinde temsil ettiği kurumdan bizim haberi yalanlayan bir açıklama düştü ve sanki biz yalancıymışız gibi bir pozisyon oluşturulmaya çalışıldı.

Şimdi biz bir gelişme olduğu zaman kimden SAĞLIKLI BİLGİ alacağız. Adı SAĞLIK olan bir kurum dahi bize sağlıklı bilgi veremedikten sonra, o makamı temsil etmenin ne anlamı var.

BU BİRİNCİ MEVZUYDU…

ŞİMDİ GELELİM İKİNCİ MEVZUYA…

Ekmek bizim için çok değerli bir nimet, nerde yolda ekmek görsek alır bir taşın üzerine koyarız, yere ekmek düşse 3 kere öperiz. Herkes ekmeğinin peşindedir ve herkesin ana davası ekmek davasıdır.

Bizim 240 gram olan ekmeğimizi 1 ay önce 210 grama düşürmüşler. Yani vatandaşın ekmeği ile oynayarak, gizli zam yapmışlar.

Ekmeğe zam geldiğinde bizim aradığımız ilk kurum hangisi, tabi ki de Uşak Fırıncılar Odası…

Yıllardır bu odanın başkanlığını Hasan Kurnaz yapardı ve bize en sıkıntılı zamanlarda dahi cevap verdi ve kurumunu savundu.

Şimdi Hasan Kurnaz’ın yerine yeğeni Zafer Kurnaz geçti.

Haliyle ben de ekmeğe yapılan bu zamla ilgili fırıncının neden böyle bir tutum izlediğine dair bilgi almak için Zafer Kurnaz’ı aradım.

Ne yapacaktım yani EKMEĞE ZAM geldiğinde de Almanya’daki eniştemi mi arayayım. Zaten benim Almanya’da eniştem yok, daha doğrusu benim eniştem yok.

Zafer Kurnaz’dan ilginç bir cevap aldım. Kendisi bana bu konuda açıklama yapmaya yetkisi olmadığını ifade etti. Hadi Başhekim devlet memuru, amiri veya şuyu buyu var. Onu anlıyorum, hadi İl Sağlık Müdürü de validen veya bakandan çekiniyor. Onu da anlarım.

Zafer Kurnaz esnaf ve neden çekiniyor?

Bu çekinmeler bitmeden, açık ve net bilgi verilmeden, ne kamuoyu bilgilenir, ne de bu yaşanan sorunlara çözüm üretilir.

Herkesin kendi backgroundunu düşündüğü yerde, kimse kimseyi düşünmez hale gelir.

SEVGİYLE KALIN…

ALİ ARASLI

Editör: TE Bilişim