Organik Sirke Organik Sirke

Uşak Göz Merkezi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Erol Uysal, renk körlüğü hakkında bilgi verdi. Renk körlüğünün kalıcı bir hastalık olduğunu ve bunun kalıtsal nedenleri olduğunu ifade eden Uysal, “Renk körlüğü renklerin veya renklerin arasındaki farkların algılanamadığı bir görme bozukluğudur. Sıklıkla kırmızı-yeşil gibi renklerin karıştırılması şeklinde ortaya çıkan renk körlüğü, nadiren de olsa tüm renklerin gri ve tonlarındaymış gibi algılandığı şekilde de görülebilmektedir. Renk körlüğü iki farklı şekilde meydana gelebilir. Bunlardan birincisi kalıtsal sebeplerle oluşan renk körlüğü, diğeri ise sonradan meydana gelen, edinilmiş renk körlüğüdür. Doğuştan olan renk körlüğü sıklıkla x kromozomu olarak bilinen cinsiyet kromozomuyla aktarılmaktadır. Erkeklerde tek, kadınlarda iki adet X kromozomu bulunması sebebiyle renk körlüğünün erkeklerde görülme sıklığı daha fazladır: kadınlarda % 0, 5 oranında görülürken, bu durum erkeklerde % 8 olarak gözlemlenmektedir. Edinilmiş renk körlüğü ise retina veya beynin görme merkezinde sorun olması veya görmeyi etkileyen bölümlerin hasar alması, bir takım ilaçların yan etkileri gibi çeşitli sebeplerle oluşur” dedi.

Renk körlüğünün nedenleriyle ilgili konuşan Uysal, “Renk körlüğü, sıklıkla,   ışığı dalga boylarına göre algılayan konilere bağlı olduğundan, retinalardaki koni fotoreseptörlerindeki bozukluklarla doğrudan ilgilidir. Gözümüzün retina adını verdiğimiz tabakasında, "çomak" ve "koni" dediğimiz fotoreseptörler vardır. Koniler renkli görmeden sorumludur. Renk körlüğü olanlarda kalıtımsal olarak kimi koniler eksiktir veya farklı çalışmaktadır. Renk körlüğü genellikle kalıtsal genetik bir bozukluktur. Sıklıkla cinsiyet kromozomlarından X kromozomu üzerinde taşınarak bebeğe geçer. Ancak öte yandan, renk körlüğüne neden olabilen 19 farklı kromozom ve 56 farklı gen bulunmaktadır.  Renk körlüğünün en yaygın kalıtımsal çeşitleri deuteranomaliler ve protanomalilerdir. Her iki durumda da kişi yeşil ve mavi renkleri ayırt etmekte zorlanır.Renk körlüğü kendi başına bir kalıtsal hastalık olmasının yanı sıra retinitis pigmentosa, Leber’in doğumsal amarozu gibi çeşitli kalıtsal hastalıkların bir bulgusu olarak da ortaya çıkabilmektedir. Renk körlüğü kalıtsal olabileceği gibi sonradan da edinilebilmektedir. Retinada veya görme sinirlerinde hasara yol açabilen hastalıklar ve kimi ilaçların yan etkileri de kişinin sonradan renk körü olmasına neden olabilir." dedi.

Editör: TE Bilişim