Cumhuriyet Halk Partisi’nde ciddi bir kaos ortamı yaşanıyor. Önümüzdeki günlerde büyük kurultay yapılacak ve görevi kimin devir alacağı belli olacak. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısındaki rakibi Yalova Milletvekili Muharrem İnce. İnce’ye şimdilik destek verenler de partinin ulusalcı kanadı.
Adı ulusalcılık olan, hiçbir çözüm önerisi üretmeyen ve insanları ayrıştıran bu düşünce, CHP’nin kanserli hücreleri gibi…
Sırf kütüğü Diyarbakır olduğu için Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’yu Amerikan Ajanlığı ile suçlayan, Tuncelili olduğu için Hüseyin Aygün’ü sindiremeyen ve ‘Türk ile Kürt’ü asla eşit göremezsiniz’i savunan ve son olarak da unvanı ‘İslam Konferansı eski Başkanı’ olan bir Cumhurbaşkanı adayını istemeyen bu anlayış, toplumun büyük bir kesimi tarafından kabul görmüyor.
CHP’yi hala beyaz Türk’ün partisi olarak gören bu zihniyetin eylem ve söylemleri karşısında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da ciddi bir sabır testinden geçiyor.
CIA AJANI SUÇLAMASI, HER YERDE ÖNLERİNE GELİYOR
Kılıçdaroğlu’nun karşısında genel başkan adayı olan Muharrem İnce, dün çıktığı bir televizyon programında, ulusalcı düşüncenin ortaya koyduğu söylemlerin yol açtığı hasarlar ve kırgınlıklarla belki de ilk kez yüzleşti.
Geçtiğimiz yıl Diyarbakırlı Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’ya yöneltilen ‘CIA AJANI’ suçlamasıyla ilgili bir soruyla karşı karşıya kalan İnce’nin net bir yanıt vermemesi de dikkatlerden kaçmadı.
CNN Türk’te dün Şirin Payzın’ın Ne Oluyor programına konut olan Muharrem İnce, gündeme dair konuştu. Programın ilerleyen bölümlerinde Şirin Payzın’ın “Bir milletvekiliniz, bir başka milletvekilini CIA Ajanlığı ile suçluyor. Sezgin Tanrıkulu, Hakkari’de, Şırnak’ta veya Diyarbakır’da sevilen bir isim. Böyle bir ortamda nasıl olacak da, gidip doğudan oy isteyeceksiniz? Aynı şekilde Hüseyin Aygün’ü de istemeyen milletvekilleriniz var?” sorusuna net bir yanıt vermeyen Muharrem İnce, “Ben CIA ajanlığı ile ilgili bir söz duymadım” diye yanıt verdi. Soruyu geçiştirmeye çalışan Muharrem İnce, Başbakan olacağını da sözlerine ekledi.
BU ZİHNİYET ARTIK TARİHE KARIŞIYOR
Görülen o ki, CHP’de hala birileri tarafından yaşatılmaya çalışılan ve toplumun yüzde 90’ından kabul görmeyen ve bazı duyguları sömürerek güçlenmeye çalışan ulusalcılık zihniyeti tarihe karışıyor.
Bu düşünceleri savunan bir partinin uzun vadede ayakta kalamayacağı da aşikar. Eğer CHP sadece beyaz Türk’ün partisi olarak kalmak istemiyor ve tarihin çöplüğü gitmek yerine, önümüzdeki dönemin parlayan yıldızı olmayı amaçlıyorsa, bu politikaları gözden geçirmeli.
İnsanları doğulu-batılı, dindar-laik, elit-yoksul veyahut biz yönetiriz onlar hizmet eder mantığı ile görenlerin de düşüncelerini bir kez daha tartıp biçmelerinde fayda var.
İyi siyasetçi olmak için illa hukukçu olmaya, fakülteleri birincilikle bitirmeye, profesör olmaya da gerek yok. İyi siyasetçi, iyi insandır, insana insan olduğu için değer verendir, başkanın düşüncesini de hazmetmeyi ve aynı çatı altında çalışmayı bilendir.
Unutmayınız ki okumak sadece cehaleti alır, kafatasçılık ise baki alır.
