Uşak’ta doğan ve çocukluk yıllarını Uşak’ta geçiren ünlü tiyatro oyuncusu Turgay Tanülkü hayatını mahkûm çocuklarına adadı. 11 ceza evinde tiyatro dersleri veren ünlü tiyatro oyuncusunun yeni projesi ise Türkiye’deki 530 adet cezaevine tiyatro turnesi düzenlemek.  

 

60 yaşındaki ünlü tiyatrocu birçok dizi ve filmde ağır abi rolleri ile izleyicilerin gönlünde taht kurmuş. Kurtlar Vadisinde Şahin Ağa, Eşrefpaşalılar filminde kahveci rolünü üstlenen Tanülkü meslek yaşantısında hiç kibire yer vermemiş alçak gönüllüğü sayesinde her zaman kazanmış bir oyuncu.

 

 7 yıl boyunca cezaevinde kalan ünlü oyuncu mahkûmların çocukları ile yaşadığı dramı yakında görmüş ve o günden itibaren kendini mahkûmların çocuklarına adamış. 1970’li yıllardan itibaren mahkûm çocukların barınma ihtiyaçlarını ve eğitimlerini karşılayan Tanülkü hiç öz çocuğu olmamasına rağmen 2 bine yakın çocuğa destek vermiş artık o çocuklar Turgay Tanülkü’ye baba diyor. Hatta Buca cezaevinde 12 yaşındaki iken tanıştığı Sultan’ı okutmuş ve avukat yapmış şimdi ise savcı olmak için sınavlara hazırlanıyor. Tanülkü, benim en büyük hazinem Sultan ve diğer çocuklarım diyor. 

 

 

Uşak’taki yaşamınızı kısaca anlatırmısınız?

 

İnsanlık onurunu ve sevgisini Uşak’ta tanıdım

 

“Uşak’ta 1953 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. O kadar fakir ve ezik büyüdüm ki yere atılan ayvayı yediğimi hatırlıyorum. Ancak insan onurunu ve sevgisini Uşak’ta tattım. Duygusal kişiliğim beni farklı bir yaşam biçimine sürükledi” 

 

 

Ceza Evinde Tiyatrocu oldum

 

Tiyatroya nasıl başladınız?

 

“Her zaman sorgulayan bir kişiliğe sahip oldum. 17 yaşında siyasi görüş gereği cezaevine girdim. 7 yıl Ulucanlar, Sinop gibi cezaevlerinde kaldım. O zamanlar insanların özlemleri ile alakalı oyunlar oynamaya hikâyeler anlatmaya başladım. Zamanla koğuşlar arası turne bile yapmaya başlamıştık. Yine aynı dönemde Ankara Devlet Tiyatrosuna gidip gelmeye başladım özel izinle. 1978 yılında Ankara’da tiyatrocu olarak mezun oldum. Cezaevinden çıkınca da Devlet Tiyatrosunda göreve başladım”  

 

 

Mahkûm Çocukları ile ilişkiniz nasıl başladı?

 

“Ben görüntü olarak sert ve ağır abi gibi görünsem de aslında çok duygusal biriyim. Cezaevinde kaldığım süreçte mahkumların içerde yada dışarıda kalan çocuklarının dramlarını çok yakından gördüm ve izledim. Cezaevinden çıktıktan sonra mahkum ve çocukları arasında köprü vazifesi gördüm. Onlardan bilgi alıp götürüyordum. Elimden geldiği kadar maddi manevi destek olmaya çalışıyordum. Tiyatro oyunculuğundan kazandığım kısıtlı para ile destek olmaya çalışıyordum”

 

 

2 Bin çocuk baba diyor

 

“1980 sonrası diziler çıkmaya başlayınca daha çok kazanmaya başladım. Artık evler açmaya başladım ailesi cezaevinde olan çocuklara ev açıp onların tüm bakım ve eğitim masraflarını karşılıyorum. İzmir, Aydın, Manisa, Bursa gibi illerde çocuklarım var. O günlerden bu günlere geldiğimizde 40’lı yaşlarda çocuğum var. 2 bin’in üzerinde çocuk baba diyor. 101 tane yakından ilgilendiğim bizzat okuttuğum çocuk var”

 

 

 

Cezaevlerinde tiyatro fikri nasıl gelişti?

 

“7 yıl cezaevinde kalmış olmam bana çok şey kattı. Oyuncunun beslendiği bir alan vardır. Benim beslendiğim alanda cezaevleri oldu. Cezaevinden çıkınca 1980’li yıllardan itibaren Cezaevlerinde tiyatro oynamaya ve dersleri vermeye başladım. Şimdi Metris, Ulucanlar, Buca, Bayraşpaşa, Silivri gibi 11 büyük cezaevinde dersler veriyorum. Artık oralarda ekiplerimiz var. Gitmesem bile oralarda tiyatro yapıldığını biliyorum”

 

 

Sultan’ı yanımdan ayırmıyorum

 

“Şimdiye kadar destek verdiğim tüm çocuklarım benim öz çocuğum ancak 2001 yılında Sultan’ı 12 yaşında Buca Cezaevinde gördüğüm anda onun gözlerine baktığımda farklı bir şey hissettim. Adeta bana yardım et ben okuyacağım diyordu. Şimdi Sultan 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu, aynı zamanda Savcı olmak için sınavlara hazırlanıyor. Kız kardeşi de tıp fakültesini tamamladı. İşte ben hayatımda yaptığım ve övündüğüm tek şey bu destek verdiğim çocukların okuması ve kendilerine yeni bir hayat kurması” 

 

Eşme’deki yeni projenizden bahsedermisiniz?

 

Eşme ilçesi Yeleğen kasabasında bir eğitim merkezi projemiz var. Şuanda arazi sorunu çözülmüş durumda. Bu proje ile o bölgede alt kısımlarında sanat atölyeleri olan küçük evler kuracağız. Kimsesiz ya da yardıma muhtaç çocuklarımız burada hem eğitim görecekler hem de yaşamlarını sürdürecekler. Ben çocuğun eline ekmek vermek yerine kalem vermeyi tercih ediyorum. Okusun kendi ekmeğini kendi kazansın diye”.

 

Neden Yeleğen’i tercih ettiniz?

 

“Uşak benim memleketim. Memleketime faydalı bir şey bırakmak istiyorum. Uşak’ın Eşme ilçesi Yeleğen kasabası 58 köyün ortak noktası. Yardıma muhtaç birçok çocuk var. Burada eğitim görecek çocuklarımıza eğitim verecek eğitim görevlileri tamamen gönüllülük esasına göre çalışacak. Evlerin alt kısmında bulunan resim, müzik, ayrıca çiftçilik yani toprak nasıl işlenir nasıl tarım yapılabiliri bile öğrenecekler”

 

Tüm bu anlattıklarını tek başınıza nasıl yaptınız?

 

“Aslında bunları yaparken yalnız değildim. Eşim çok destek oldu. Birde benim duygusal yapım çocuk özlemim bana çok yardımcı oldu. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Eşme Yeleğen’deki projeme Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Eşme Belediye Başkanı Ahmet Yıldırım, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Yıldırım, Mehmet Sesli, Mehmet Kulalı, Fevzi Kaya’ya çok teşekkür ederim. Bu sosyal sorumluluk projesi benim yaşam biçimimin bir tezahürü olacak bunun için çok önemsiyorum”