Sağlık

Uşaklı vatandaşın kanayan yarasına parmak bastı!

Uşak Tıp Fakültesi'nin Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, vatandaşın kanayan yarasına parmak bastı. Karahan, açık ve net konuştu.

Abone Ol

Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, sistemin hekimleri para mı sağlık mı noktasına getirdiğini söyledi. 

Hekimlerin bıçak parası almasının doğru olmadığını, fakat buna sistemin doktoru mecbur bıraktığını belirten Prof. Dr. Ömer Karahan, “Muayenehanesi girmeden hasta yatırmayan hekimler oldu mu oldu? Bıçak parası vermeden ameliyat etmeyenler oldu mu? Oldu ve hem de bunun faturası tüm hekimlere çıktı” dedi. 


BIÇAK PARASINA DEVLETİN POLİTİKASI ZEMİN HAZIRLIYOR
Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Kurucu Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, sağlık sistemindeki temel sorunlara değinmeye devam ediyor. Gereksiz ameliyat ve gereksiz ilaç gibi insan hayatını doğrudan etkileyen konulara yer veren Prof. Dr. Ömer Karahan, son olarak bıçak ve performans parasının yol açtığı aksaklık ve çarpıklıklara değindi. 
Bıçak parasının sağlık sistemin bir ürünü olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Karahan, “Sağlık sisteminin yanlışlarından biri de muayenehaneler ve bizler bunu hep büyük bir avantaj olarak gördük. Halbuki bu konu hep yumuşak karın oldu ve daima suistimale açık bir konu. Bunu illaki istismar edenler oldu ve hem de çoğunlukta oldu. Muayenehanesi girmeden hasta yatırmayan hekimler oldu mu oldu? Bıçak parası vermeden ameliyat etmeyenler oldu mu? Oldu ve hem de bunun faturası tüm hekimlere çıktı” dedi.


SAĞLIK BAKANI DAHİ BU DURUMU KABULLENDİ
Antalya’nın Korkuteli Devlet Hastanesi’ndeki Başhekimlik döneminden bir olayı anlatan Prof. Dr. Ömer Karahan, “Hekim olmayan bir sağlık Bakanı, Manavgat’a gelmiş ve ben de Korkuteli’nde başhekimdim. Hastanenin ihtiyaçlarını karşılamak için Bakanı davet için gittik. ANAP döneminde, Bakan Bey, hemen partinin ilçe teşkilatına geçti ve biz de gitsek mi gitmesek mi dedik. Baktık kaymakamlar da gitti ve biz de gittik. O zamanki sağlık bakanı hekim değildi ve oradaki vatandaşa ve partililere, bir hekimin ameliyat yapıyor ve para alıyor diye bana şikayet etmeyin. Çünkü Türkiye’deki cerrahların yüzde 95’i para alıyor ve para almadan ameliyat yapmıyor. Ancak ya canın ya malın dercesine vatandaşı sıkıntıya sokan olursa, onun da canına okuruz.  Türkiye’de bıçak parası denilen olay, Sağlık Bakanı’nın dahi dilinde anlatılıyor” diye konuştu. 

MEMURUN BAKKAL AÇMA HAKKI YOKKEN, HEKİME ÖZEL KLİNİK AÇTIRDILAR
“Suç mu suç, peki bunun suçlusu sadece hekim mi?” sorusuna yanıt veren Prof. Dr. Ömer Karahan, şöyle söyledi: “Hiçbir devlet memurunun bakkal dükkanı dahi açma hakkı yokken, hekimlere muayenehane açma hakkı verirseniz, bunun suistimal edileceği açık.  Devlet, çalışan hekimlere güzelce hak ettiği ücreti verse ve hekimi parayla ilgili konularda karşı karşıya gelmek zorunda bırakmasa, daha iyi değil mi? Burada sistemin hiç mi kabahati yok. Evet hekimler, hakkı olmadığı halde devlet hastanesinde bıçak parası almadan ameliyat yapmadılar. Suç mu işlediler ve bunun suçlusu hekimler değil, sistemdi. Hekime diyor ki sen kalifiye elemansın ve iyi yetişmişsin. Devlet hastanesindeki ücretle sana hakkını veremiyorum ve orada hak ettiğin ücreti vatandaştan al. Ama vatandaşın da canını yakma. Devlet böyle bir politika içinde olamaz. Hekime hak ettiği ücreti devlet vermek mecburiyetindeydi. Sistem hiç sorgulanmadan burada hep hekimler günah keçisi oldu ve fatura hekimlere kesildi.”

PERFORMANSA DAYALI ÜCRET
Prof. Dr. Ömer Karahan, bir başka videosunda da, performansa dayalı ücret meselesine yer verdi. Prof. Dr. Ömer Karahan, “Performansa dayalı ücretlendirme de bir diğer sıkıntı. Ben bu uygulamayı Türk Tabipler Birliği’nde savunmuştuk ama o zaman için PKK’ya destek veren zihniyete sahip kişiler bunun suistimal edileceğini söylediler ve maalesef onlar haklı çıktı. Bizim meslektaşlarımız 3-5 performans puanı artırmak için gerek olmadığı halde ameliyat yapıyor. Boya gerekmediği halde boya yapıyor ve endoskopinin puanı düşük diye, gerekmediği halde biyopsi yapıyor. Maalesef suistimale açık olarak bir ücretlendirme savunulacak bir şey değil. Bundan öte olumsuz yansımaları var. Bir gün öğrencilerle beraber endoskopi ünitesine girdik ve hekim bir hastayla konuşuyor. Hasta, endoskopinin uyutmadan mı yapılacağını sordu ve doktor yapmayacağını söyledi. Doktor, anestezi uzmanının yaptığı durumda para aldığını ve kendisi yaptığında para almadığını söyledi ve vatandaşa tavır koydu. Hekime yakışan ne, lazımsa yapmak, lazım değilse yapmamak. 3 – 5 kuruş için suistimal yapılmaz. Devlet bu yanlışlara yol açıyor ve bundan vazgeçilmeli. Bu suistimaller gereksiz ameliyatlara neden oluyor ve gereksiz tetkikler yapılıyor” dedi.

ALİ ARASLI