Yaşam

Uşak'ta cadde değil kültür değişiyor!

İsmetpaşa caddesine yatırım yapan belediye, verdiği hizmetin bedelini bir şekilde almalı. Halkın parasıyla yapılan korumalıklar için esnaf belediyeye ciddi bir kira bedeli ödemeli. Ayrıca burada yemek yiyen insanları, yoksul ve dar gelirlilerin görmemesi sağlanmalı...

Abone Ol

 
Yerel seçimler yaklaşıyor… Aday adayları, milletvekilleri, parti başkanları ve bir umut belediye veya il genel meclisi üyesi olmak isteyenler, siyasi arenada boy gösteriyor.

Herkesin gözü, “Acaba bizim parti kimi aday gösterecek? Ön seçim olacak mı?” gibi içi boş, seçimi değil kişisel geçimi düşünen sorularda… Partilerde bu soru işaretleri kafalarda yer ede dursun, sadece Uşak değil, Türkiye’deki hemen hemen bütün belediyelerde hummalı bir çalışma dönemi başlatılmış…

Özellikle halkın gözüne gelecek, çalışmalar ön plana çıkıyor. 29 Mart’ın az güneşli sabahı ve serin gecesi seçimi kazanması kesinleşen başkanların harıl-gürül; park, yol, eğitim bazlı çalışmalar, festivaller ve konserlere sarılmaları dikkat çekiyor.

Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan da, “Seçim broşüründeki vaatleri halka 5 yıllığına verdik. Hepsini bitirmek niyetindeyiz” sözleriyle akıllara, sınava son gün çalışan öğrencileri getiriyor. Sadece Uşak değil, İzmir, Ankara, Simav, İstanbul ve akla gelen her yer aynı. Bütün belediyeler, kentleri şantiyelere çevirmiş…

İSMETPAŞA CADDESİ GÜZEL OLDU AMA!

Seçim önü bu çalışmaların bu kadar yoğun olmasına halk da alıştı. Ortada çok fazla yerilecek bir durum da yok. Fakat seçim dönemine az bir süre kala uygulanan bazı projelerin uzun vadede yanlışlara yol açacağı da kesin. Bunlardan bir tanesi Uşak için ayrı bir yeri olan İsmetpaşa Caddesi…

Caddenin Başkan Ali Erdoğan için ayrı bir yeri ve ehemmiyeti var. Çünkü ilk görev döneminde de caddeyi kazmış ve bir çok eleştiriyi göğüslemişti. Bu nedenle şu anda yapılan eleştirilerin çoğunu kaldırdığını düşünüyorum. Hatta büyük çoğunluğuna da gülüp geçtiğini…

Cadde güzel oldu olmasına… Buna diyecek yok fakat belediye burada yeni bir çalışmayı başlattı. Caddeye 13 tane güneşten ve yağmurdan korunmak için bölmeler yaptırılıyor. İlk baktığımda, yeme içme mekanları önünde gördüğüm bu sistem için “Amaç buradaki mekanlara zenginlik katmak. Birilerini zengin etmek” demiştim. Sonra telefona sarıldım ve birkaç yetkiliyi arayıp sordum. Buraya masa atan esnaftan para alınacak mı? Cevaplar, alınabilir de alınmaya bilir de…

ALİ ERDOĞAN, “PARA ALMAYACAĞIZ” DEDİ

Bugün Belediye Başkanı Ali Erdoğan ile ayak üstü sohbet ettik. Burada hizmet veren esnaftan kira veya işgaliye adı altında para alınıp alınmayacağını sordum. Aldığım yanıt gayet netti: HAYIR PARA ALMAYACAĞIZ…  Hemen eleştirimi sıraladım, “Buradan para alınmalı. Gelen para bir şekilde halka verilen hizmetlere yansıtılmalı. Örneğin suyun fiyatı indirilmeli veya kenar mahallelere daha fazla hizmet gitmeli gibi…” Ali Erdoğan da, caddenin projeyle hazırlandığını ve kurallara uyulması gerektiğini ifade etti.

SOSYAL SORUNLARA DA YOL AÇABİLİR

Bana göre belediye yarışmaya takılıp kalmadan, halkın sosyal ve ekonomik durumunu da göz önüne alarak hareket etmeli. Madem 13 tane yer yapılacak ve taban tahtalarla kapatılarak soğuk kış şartlarında hizmet imkanı oluşturulacak, buradan kira veya değişik bir isimde gelir elde etmeli. Aylık komik bir yer işgaliye ücreti olmamalı. Ayrıca burada yiyecek ve içecek satacak şirketler, masaların çevresini dışarıdan geçenlerin göremeyeceği şekilde kapatmalı. Belki bazıları bana geri kafalı diyecek ama, gelir durumu düşük ve ömründe hiç dışarıda yemek yemeyenler de düşünülmeli. Bu kentte dar gelirli olan ve sosyalleşmeyi sadece İsmetpaşa’da volta atarak sağlayan hala sayısı azımsanmayacak boyutta insanımız var. Kırmızı eti sadece bayramdan bayrama görenler var. En önemlisi küçük çocuklar var.

Yeni yaşam alanları oluşturmak güzeldir, fakat hep lüksü teşvik etmek, hep harcama sahaları oluşturmak ve insanlara bunu “İşte insanca yaşam budur” söylemleriyle satmak da bir o kadar çirkindir.

Sevgiyle kalın… 

EDİTÖRÜN NOTU: Bu yazı vesilesiyle İsmetpaşa Caddesi'nde lüks yiyecek satılmasına karşı olduğumu, kaldırımlara atılan masalarda çay, kahve ve su dışında halkın kolay elde edemeyeceği yiyecek ve içeceklerin satılmasını doğru bulmadığımı ve bu tip yerlerde tıkınanlara farklı bir gözle baktığımı bir kez daha dile getirmek istiyorum...