Uşaklı yazar Mehmet Keyvanoğlu, kentte bir dönem çok sayıda olan tarihi çeşmelerin büyük bölümünün kaybolduğunu ve elde kalanlara sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Keyvanoğlu, “Dokuzsele Uşak’ın gerdanlığıydı. Neden Dokuzsele denildiğine gelirsek, burası 9 tane akan ve 9 tane akmayan derenin akışıyla oluşmuş. Uşak’ta normalde 160’ın üzerinde çeşme vardı. Fakat biz, bugünün şartlarında 100 civarında çeşme tespit ettik. Bu çeşmelerimizin sadece 10 veya 12 tanesi ayakta. Diğerlerinin ne adı ne de yeri belli” dedi.

Uşaklı yazar Mehmet Keyvanoğlu, kentte bir dönem çok sayıda olan tarihi çeşmelerin büyük bölümünün kaybolduğunu ve elde kalanlara sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün ‘Nasıl Yazdım’ konulu etkinliğinde konuşmacı olan Mehmet Keyvanoğlu, kaleme aldığı kitaplarla ilgili burada bir söyleşi yaptı. İstanbul’da öğrencilik yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde bir sıkıntı yaşadığını ve bunun için Ankara’ya gitmek zorunda kaldığını belirten Keyvanoğlu, yolda arkeolog Prof. Dr. Nezih Fıratlı ile yol arkadaşlığı yaptığını ve bunun hayatı için dönüm noktası olduğunu ifade etti.

Merhum Nezih Fıratlı’nın Sivaslı Selçikler’deki Sebaste Antik Kentini ortaya çıkaran önemli bir isim olduğunu belirten Keyvanoğlu, “Selçikler’de ilk kazısını yapan merhum Prof. Dr. Nezih Fıratlı’yla beraber yolculuk yaptım ve bana dünyanın en büyük açık hava müzesinin Uşak’ta olduğunu söylemişti. Bana Murat Dağı, İtecik Tepesi ve Çivril Akdağ arasında dünyanın en zengin milletleri yaşadığını anlattı. Bu sözler kulağımda küpe olarak kadı ve daha sonra Uşak’la ilgili daha çok araştırmaya, okumaya ve yazmaya başladım” dedi.

İlk yazısını, 1977’de Başak Gazetesi’nde kaleme aldığını ifade eden Keyvanoğlu, şöyle söyledi: “Rahmetli Talat İçöz’le birlikte Çıkmaz Sokak Dergisinde yazdık. Uşak’ta Su Kültürü isimli kitabımı kaleme aldım. Babam Uşak’ın suyunu çok iyi bilirdi. Dokuzsele Uşak’ın gerdanlığıydı. Neden Dokuzsele denildiğine gelirsek, burası 9 tane akan ve 9 tane akmayan derenin akışıyla oluşmuş. Uşak’ta normalde 160’ın üzerinde çeşme vardı. Şu anda yaklaşık 100 çeşmenin varlığını tespit ettik ve tespit ettiklerimizin 10 veya 12 tanesi ayakta. Diğerlerinin ne adı ne de yeri belli”.

Uşak, Manisa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon'u perişan günler bekliyor Uşak, Manisa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon'u perişan günler bekliyor

Hala Uşak için araştırmalar yaptığını belirten Keyvanoğlu, “Köylere araştırma yapmak için gidiyorum. Köylerin folklörünü, genel kültürünü ve tarihini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bunlarla ilgili Uşak’ın 90 köyü tarandı ve bunlar bir kitap haline geldi. Kitap şu anda matbaada ve para olmadığı için henüz baskıya girmedi. Sivaslı bitti ve matbaaya girecek hazır. Şu anda Karahallı üzerine çalışıyoruz. Banaz’ın ikinci baskısını hazırladık ve basıma hazır. Uşak’ta Su Kültürü kitabının da ikinci baskısına hazırlanıyoruz. İkinci baskıda yeni ve güncel ilaveler de yaptık. Uşak’a bir doktor vagonu vardı ve cumaları doktor buna biniyordu, Nohutova, Büyük Oturak istasyonlarında duruyordu. Şu anda bu vagon İzmir’de" diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim