Eğitim Sen dava açmaya hazırlanıyor

Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Burak Yavaş, “Fazla mesai kapsamında değerlendiremediği ve öğretmenlerin omuzlarına  fazladan sorumluluk yüklediği gerekçesiyle yapılan nöbet eylemimize katılan üyelerimize yapılan baskı ve tehditlere karşı sendikal eylemi engelleme suçundan dava açacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

KESK Uşak İl Temsilcisi ve Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Burak Yavaş, üyelerinin yaptığı nöbet eylemine karşı, baskı ve tehditlerin artığından yakındı. Yavaş, bu baskı ve tehditleri yapanlardan, ‘sendikal eylemi engellemek’ suçundan dava açacaklarını yazılı bir açıklama ile duyurdu. Yavaş’ın açıklaması şöyle:

 

Uşak Üniversitesi'nin alacağı 55 sözleşmeli personel için yoğun talep! Alım nasıl yapılacak? Uşak Üniversitesi'nin alacağı 55 sözleşmeli personel için yoğun talep! Alım nasıl yapılacak?

“Öğretmenin temel hakkı yok sayılıyor”

“Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenlere verilen nöbet görevi fazla mesai kapsamında değerlendirilmemekte, nöbetlerde uyulması gereken esaslar fiilen okul idarecilerinin inisiyatifine bırakılarak öğretmenler sürekli mağdur edilmektedir. Nöbet görevi nedeniyle eğitim emekçileri ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılsa da söz konusu görevin eğitim-öğretimin bir parçası olması ve öğretmenler tarafından yerine getirilmesi oldukça önemlidir ve nöbet görevi öğretmenliğin somut bir parçasıdır. Okullarda öğretmenlerin, öğrencisini sadece ders sürecinde değil, okulda geçirdiği süre zarfında ruhsal ve bedensel olarak izleyebilmesi, öğrencinin ayrımcı, şiddet içeren, ötekileştirici, baskıcı kimi davranışlarına karşı yol gösterici olabilmesi önemlidir. 

Öğretmenlerin nöbet görevini mesleki sorumluluğunun bir parçası olarak görmemesi durumunda okulların polis, "koruma memuru" ya da taşeronlaştırma politikaları kapsamında taşeron işçilere ya da güvenlik görevlilerine açılması tehlikesi bulunmaktadır. Ancak bütün bu gerçeklere karşın özellikle belirtmek gerekir ki, mevcut nöbet uygulaması öğretmene ciddi sorumluluklar yüklerken, nöbet görevi karşısında öğretmenin en temel haklarını yok saymaktadır. 

 

Nöbet konusunda üyelerimize baskı yapılıyor

Nöbet görevi, her ne kadar Milli Eğitim ile ilgili yasalarda tanımlanmasa da çıkarılan yönetmeliklere eklenen birer madde ile yönetici ve öğretmene çok fazla sorumluluk yüklenmektedir. Dolayısıyla nöbetlerde uyulması gereken esaslar, öğretmenler kurulunda görüşülmekte; ancak fiilen okul yönetiminin inisiyatifine devredilmektedir. Öğretmenleri cezai ve disiplin işlemleriyle karşı karşıya bırakabilen bir alanda, öğretmenlerin haklarının ve sorumluluklarının net olarak tanımlanmaması en başta öğretmenler olmak üzere, tüm eğitim emekçilerini ciddi bir baskı altında bırakmaktadır. 

Eğitim Sen olarak 8 Aralık 2014 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı`na resmi bir yazı ileterek bu konulardaki görüşlerimizi ve taleplerimizi iletmemize rağmen, Bakanlığın konuyla ilgili sorunları çözecek bir adım atmaması üzerine sendikamız, 9 Şubat 2015 tarihinden itibaren tüm iş yerlerinde nöbetlerin fazla mesai olarak kabul edilmesi ve ücretlendirilmesi talebiyle "nöbet tutmama" eylemleri başlatmıştır.

Taleplerimiz karşılanmadığı sürece nöbet görevi nedeniyle karşılaşılan sorunlara kalıcı çözüm üretilemeyecek ve yeni, daha yakıcı sorunlarla eğitim emekçileri karşı karşıya bırakılacaktır. Nitekim nöbet konusunda uzun süredir sessizliğini sürdüren bakanlık, Eğitim Sen`in ülke çapında "nöbet tutmama" kararı almasının ardından harekete geçmiş, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, nöbet görevinin ücretlendirilmesi konusunda hazırlık yaptıklarını açıklamıştır. Bakan Avcı`nın açıklamalarına rağmen Eğitim Sen üyelerine nöbet konusunda baskı yapılması kabul edilemez bir uygulamadır. 

 

“Eğitim Sen Üyeleri ile uğraşmak yerine kalıcı çözüm üretin”

Eğitim Sen`in eylem kararının ardından daha önce nöbet konusuna duyarsız kalan bakanlık, nöbeti angarya olmaktan çıkarmayı amaçlayan sendikal faaliyetlere katılan eğitim emekçilerini yıldırmak, korkutmak ve hukuksuz bir şekilde cezalandırmak için harekete geçmiştir. 

Sendikamızın aldığı karar gereği nöbet eylemini engellemeye dönük bu tür yazılar 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "sendikal faaliyetlerin engellenmesini yasaklayan 118/2 maddesi uyarınca suç niteliğinde bir kanunsuz emirdir. Bu nedenle Anayasa`nın 137.maddesi uyarınca bu emri veren de, emri uygulayan da ceza hukuku açısından sorumludur ve cezalandırılması gerekir. Bu durumla ilgili olarak da eylemimiz ile ilgili işlem yapan tüm okul müdürleri hakkında yasal olan tüm haklarımızı kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. 

Milli Eğitim Bakanlığı, iddia ettiği gibi eğitim-öğretimin gerçekten aksamamasını istiyorsa, okullarda, işyerlerinde Eğitim Sen üyeleri ile uğraşmayı bırakıp, yıllardır çözüm bekleyen nöbet sorununa sendikamızın talepleri doğrultusunda kalıcı çözüm üretmeli, taleplerimiz en kısa sürede karşılanmalıdır.”

 

Editör: TE Bilişim