“TEVHİD-İ TEDRİSAT YASASI ULUSAL BİRLİĞİMİZİN HARCIDIR”

 Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı’na) bağlanmasını öngören yasanın kabulü nedeniyle bir basın açıklaması yapan Eğitim İş Uşak Şube Başkanı Ercan Uzun, “3 Mart 1924, ülkemizde laikliğin doğum günü olarak kabul edilebilecek kadar önemli bir içeriğe sahip” olduğunu açıkladı.

Uzun, “3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır” dedi.

“Akıl ve bilimin yolu açıldı”

Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açıldığını kaydeden Uzun açıklamasına şöyle devam etti:

“Kuşkusuz 3 Mart 1924, ülkemizde laikliğin doğum günü olarak kabul edilebilecek kadar önemli bir içeriğe sahiptir. 91 yıl önce çıkarılan 3 devrim yasası ile İslam coğrafyasındaki ilk laik ülkeyi kurarak bulunduğu bölgede örnek olan ülkemiz, ne yazık ki bugün, AKP iktidarının laikliğe ve cumhuriyet devrimlerine karşı antidemokratik uygulamaları ile diktatörlükle yönetilen ülkeler düzeyine getirilmiştir. Eğitim alanında çıkarılan birçok gerici yasal düzenleme yanında, 4+4+4 olarak adlandırılan ucube yasa ile laik ve bilimsel eğitime darbe vurulmuştur. AİHM kararlarına rağmen zorunlu din dersi uygulaması, gerici ders programlarının hazırlanması, 19. Milli Eğitim Şurası’nda açıkça deşifre olan karma eğitimi kaldırmaya yönelik uygulamalar, “Değerler eğitimi” adı altında anasınıfı çocuklarına din eğitimi verilmesi ve okulların cemaatlere teslim edilmesi, normal okullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, anaokullarına kadar türbanın girmesi, her okula mescit açma zorunluluğunun getirilmesi, belirli gün ve haftalara dini günlerin eklenmesi sonucunda, Tevhid-i Tedrisat Yasası yok sayılmış laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılmıştır.

“Dindar ve kindar nesil”

Öte yandan tamamen yandaşlarını kayırma amacını taşıyan, değerlendirme ölçütleri belli olmayan bir mülakat yöntemiyle yöneticiler kıyıma uğratılmıştır. Çağdaş, ilerici, Devrimci, Atatürkçü yöneticiler tasfiye edilerek AKP’nin “dindar ve kindar nesil” yetiştirme amacına hizmet edecek yöneticiler atanmıştır. Kadrolaşma cumhuriyetin laik, demokratik eğitim sistemini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.

Anayasadan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın da bulunduğu “Devrim Kanunları”nı kaldırmayı amaçlayan AKP, bu amacını da gerçekleştirmesi durumunda, zaten fiilen uyguladığı medrese-mektep ikilemini tekrar yaratarak öğretim birliğini tamamen ortadan kaldıracaktır.

Eğitim-İş olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk İlke ve Devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz;  Bilimsel ve Laik eğitim mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı: Çaresi yok kaçamayacaksınız! Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı: Çaresi yok kaçamayacaksınız!

 

 

 

Editör: TE Bilişim