Motorine indirim geliyor! Uşak, İzmir, Aydın ve Muğla'da mazotun litresi 41,80 seviyesine düşecek Motorine indirim geliyor! Uşak, İzmir, Aydın ve Muğla'da mazotun litresi 41,80 seviyesine düşecek
Türkiye’nin ilk çok ortaklı şirketi olan Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası’nda 94’üncü kampanya dönemi başladı. Geçtiğimiz Cuma günü, törenle başlayan yeni kampanya dönemi, daha önceki yıllara göre sönük başladı desek yeridir. 
Çünkü, şeker fabrikaları Türkiye ekonomisi için önemsiz öğeler olarak görülmeye başlandı. 
    Bu yıl 65 köyde bin 457 çiftçi ailesiyle toplam 250 bin tonluk üretim kotası sözleşmesi imzalayan Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası, Türk sanayisinin öncü kurumlarının başında geliyor.
    Şeker üretimi Osmanlı döneminde yapılmadı ve bu nedenle her dönemde ithal şeker tüketilmek zorunda kalındı. Şeker, bal ve pekmezden daha pahalı bir besin olması nedeniyle, zengin çevrelerce tüketilen bir üründü. Osmanlı’nın şeker aldığı İngiltere’deki bir fabrika işçisinin 1 aylık maaşıyla, sadece 1 kilogram şeker satın alabildiğine dair bilgiler var. 
    Osmanlı’da ilaç yapımı için kullanılan şeker, nabzı düşen hastaya şerbet yapılarak verilirdi. Hatta rivayet odur ki; ‘Nabza göre şerbet verme’ sözü de buradan türemiştir. 
    Günümüzde petrol neyse, 15 ve 17’inci yüzyıllar arasında da şeker odur. Osmanlı’da kısmi olarak bir dönem üretimi yapılan şeker piyasasına, Avrupa’nın yanı sıra Amerika’nın da girmesi, Osmanlı para sistemini dahi etkilemiş ve İmparatorluk üreticileri doğuda ve daha güçlü olmak üzere batıdaki rakipleri ile mücadele etmekte zorlanmaktaydı. Özellikle 16. yüzyılın sonlarında Amerika’dan gelen şekerin Avrupa pazarını etkisi altına alması dünya ekonomisini ve Osmanlı para düzenini etkileyecek kadar önemli olan hadiselerden biriydi. Amerika’nın bu dönemde, daha kaliteli şekeri ucuza satarak, damping uyguladığı tarihçilerce kaydedilmiştir. 

Osmanlı’da şeker ithal edilen ürünler arasında liste başıydı ve uzun süre dayanıklı kalması nedeniyle halk tarafından tercih ediliyordu. Bugün nasıl ithal otomobil ve diğer teknolojik aletler için gümrük ve ÖTV gibi vergiler alınıyorsa, Osmanlı’da da şeker ithalatına gümrük vergisi konmuştu. 
Tarihte şekerin önemini gören ve Atatürk önderliğinde, küllerinden yeniden var olan Türkiye Cumhuriyeti’ne hizmet için yola çıkan Nuri Şeker ve arkadaşları, şeker fabrikası için büyük bir adım attılar. 1923’te 600 bin TL sermaye ile kurulan Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş., 1925’te fabrikanın ilk çivisini çaktı. Temel atıldıktan 1 yıl sonra fabrika işler hale geldi ve şeker üretmeye başladı. (Şimdilerde, eldeki imkanlara rağmen normal bir okul binasını dahi 2 yılda yeniden yapamıyoruz)… 

    NURİ ŞEKER UŞAK ŞEKER FABRİKASI YERİNDE SAYDIRILDI
    Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası, o dönemde büyük bir irade ve cesaret ortaya koyarak kurulmasına ve kurulduğu günde 500 ton günlük kapasite ile çalışmaya başladı. 
94’üncü şeker kampanya döneminde, bir açıklama yapan Uşak Valisi Funda Kocabıyık, fabrikanın  bugün yaklaşık bin 800 ila 2 bin ton günlük üretim kapasitesine ulaştığını ve bunun kuruluş döneminde 500 ton olduğunu açıkladı. 
    Vali Funda Kocabıyık’ın verdiği rakamlarla küçük ve düz mantık bir işlem yapalım ve fabrikanın neden hala yerinde saydığını görelim. Fabrikanın kurulduğu 1926 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesinde, Türkiye nüfusu 13 milyon 649 bin 945’di. Yani Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası, o dönemde günlük kişi başına yaklaşık olarak rakam yuvarlandığında 0,4 kilogram şeker üretimi yapıyordu. Bugün ise Türkiye’nin nüfusu 82 milyon 3 bin 882 kişi olarak ölçülüyor. Yani 6 kat artan nüfusa rağmen, Uşak Şeker Fabrikası’ndaki üretim sadece 4 kat artmış ve bugün kişi başına yaklaşık olarak 0,24 kilogram günlük şeker üretimi yapılıyor. 
    Elbette bu rakamdaki düşüşte, diğer kentlere de şeker fabrikalarının açılması gerekçe olarak gösterilebilir. Fakat bilenen ve sık sık dile getirilen bir gerçek var ki, o da nişasta bazlı şekerin yurtiçi piyasada satılması ve pazar ağının genişlemesi için ülkedeki şeker fabrikalarının özelleştirilmesidir. 
    Özelleştirme, hem ekonomiye, hem da sağlığa zararlıdır. 
    SEVGİYLE KALIN…
ALİ ARASLI///
 
Editör: TE Bilişim