Hacım Sultan Bu yıl bir başka anılacak

Sivaslı İlçesine bağlı Hacım Köyünde kabri bulunan Türk Mutasavvıfı Kolu Açık Hacım Sultan Anma etkinlikleri 5. Kez düzenleniyor. Uşak Alevi Kültür Derneği ve AVF tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlikler için Uşak Valiliği, Uşak Belediyesi ve diğer kurumlar günler öncesinden hazırlıklara başladı.

Uşak Alevi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Sağdemir, 23 mayıs 2015 Cumartesi günü,yani yarın, saat 11.00 de düzenlenecek olan “5. Kolu Açık Hacım Sultan Anma Etkinlikleri” ne tüm Uşak halkını davet ederek, bu yılki etkinlikler hakkında şu bilgileri verdi: “Bu yıl etkinlikleri yine Uşak Alevi Kültür Derneği ve Alevi Vakıfları Federasyonu ile ortaklaşa düzenledik.  He yıl ivme kazanan anma etkinliklerimiz, bu yıl bizlere yardımını hiçbir zaman esirgemeyen Uşak Valiliği, Uşak Belediyesi, Sivaslı kaymakamlığı ve Sivaslı Belediyesi ve Uşak Üniversitesi gibi kurumlar da aylar öncesinden anma etkinliklerinin daha güzel olması için çalışmalara başladı. Uşak Valisi Seddar Yavuz, aylar öncesinden Hacım Köyüne gelerek yol ve çevre düzenlemeleri çalışmalarına iştirak etti. Çilehane ve çevresinin düzenlenmesi talimatını verdi. Uşak Belediye Başkanımız Sayın Nurullah Cahan ise saat 10:00 dan itibaren belediye önünden otobüslerle vatandaşların Hacım Köyüne taşınmasını sağlayacak. Tüm kurum ve kuruluşlarımıza katkısından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Program hakkında da bilgi veren Sağdemir, “Programımız Kolu Açık Hacım Sultan Hazretleri’nin türbesinin ziyareti ile başlıyor. Kısa Kur’an okunmasının ardından semah ve deyişlerle program sürüyor. Daha sonra yemek ve ikramlarla sona eriyor” şeklinde bilgi verdi.

Sağdemir, “Bu yıl Afyon, Kütahya, Eskişehir, İzmir, İstanbul, Malatya ve Adıyaman gibi illerimizden çok sayıda konuklar gelecek. Ayrıca Uşak dışından gelen semah ekiplerini gösterisi ve Bozkır’ın yanık sesi Okan Babacan konuk sanatçı olarak programımıza iştirak edecek. Uşak Üniversitesi öğrencilerinin de Rektörümüz Sayın Sait Çelik’in çabalarıyla çok sayıda katılacağını tahmin ediyoruz” ifadesini kullandı ve tüm Uşak halkını etkinliklere davet etti.

Uşak otogarında şehiriçi servisler bir türlü konmadı! Vatandaş gece eve giderken korkuyor! Uşak otogarında şehiriçi servisler bir türlü konmadı! Vatandaş gece eve giderken korkuyor!

KOLU AÇIK HACIM SULTAN KİMDİR?

Hacım Sultan, bir Türk mutasavvıfı olan Hacı Bektaş-ı Veli'nin halifelerindendir. Horasan'dan gelmiş ve O'na mürit olmuştur. Asıl adı Recep'tir.

Hacı Bektaş (Hünkar)'m 3600 müridi arasında 360 kişi O'nun hizmetinde bulunurdu. Sağlığında işaret verdiği yerlere giderler, oralarda yaşayıp irşat ederlerdi. Hacım Sultan işte bu 360 kişinin içinde Cemal Seyit ve Sarı İsmail'den sonra üçüncü sırada sevileni idi. Dergahtaki hizmeti "kilerci" idi.

Bir adı da Kolu Açık Hacım Sultan'dır. Velayetnamesinde yazıldığına göre; Hünkar, batın kılıcını Hacım Sultan'a verir. "Erenler meydanında cellatlığı sana verdik. Fakat haksız iş yapma, sana ziyanımız dokunur, "der.

Hacım Sultan kılıcını aldıktan sonra yürür. Tam o sırada meydan sakası merkebi ile mutfağa su getirmektedir. Hacım Sultan kılıcı denemek ister ve merkebe vurunca belinden ikiye böler.

Hünkar bunu duyunca, "Kolları tutulsun"  der ve Hacım Sultan Çolak olur.  Çok üzülür, pişman olur. Arkadaşlarına affedilmesi için H ü n k a r ' a gitmelerini söyler.

Arkadaşları O'nun için yalvarıp af dilerler. Hünkar. affedip:"Kolu açık olsun deyince kolları eski haline döner. Bu olaydan sonra adı Kolu Açık Hacım Sultan" olur.

Hacım Sultan'ın gönlüne bir gün, "Acaba Erenler bize nereyi yurt verecekler?"düşüncesi gelir. Bu fikri Hünkar'a malum olunca; "Kolu Açık Hacım. Sana şu oğul canavarını tepeleyeceğin yeri yurt verdik. Mezarın orada olsun."der.

Bundan sonra menkıbelerde, Hünkar'm işaret verdiği yerin Germiyan ili olduğu, Hacım Sultan'm Germiyan Beyi'nden yurt istediği, O'nun da Uşak taraflarında "susuz" denilen ıssız bir yeri yurt verdiği, buralara yakın bir yerde herkesi korkutup rahatsız eden bir canavar bulunduğu, Hacım Sultan'ın Hünkar göçünce buraya geldiği, canavarı ağzından çıkan nefesin ateşi ile yakıp öldürdüğü, geçit vermeyen Banaz Çayı'nın suyunu ikiye bölüp geçtiği, taş yapı bir köprüyü Banaz Çayı'nın suyuna bir üfleme ile yıktırdığı, eteğine değenlerin öldüğü ve bunlara benzer bir çok kerametlerinden sonra ününün duyulup etrafa yayıldığı uzun uzun anlatılır.  Gerek Velayetname'de gerek Hacı Mustafa'nın yazdığı küçük kitapta "Susuz" diye  adı geçen yer, bugünkü Hacım Köyü'nün merkez olduğu yöredir.

MÜSLÜMANLIĞI VE TÜRKLÜĞÜ YAYMAK İÇİN UŞAK’A GELDİ

Hacım Sultan, 1305 (H.721) yılında Uşak'a gelmiş ve Hacım Köyü'nün olduğu yere yerleşerek Şeyhi Hacı Bektaş-ı Veli'nin izinde tarikatı temsil etmiştir. Hünkar'ı gibi evlenmemiş ve ömrünün sonuna kadar burada yaşamıştır.

Bazı menkıbelerde Hacım Sultan'ın sığır çobanlığı yaptığı ve bir boğası bulunduğu anlatılmaktadır.

Türbesi Hacım Köyü'ndedir. Hacım'da  yine O'nun boğasının izi olduğu söylenen küçük üç kaya, harabe halinde "çilehane" kalıntıları, değirmeni ve en yakınlarından Derviş Burhan'ın mezarı bulunmaktadır. Ayrıca Hacım Sultan Derneği'nin muhafaza ettiği Uşaklı Hacı Mustafa adında bir kişinin 1305 (H.1200) 'de Hacım Sultan için yazdığı el yazması bir kitap mevcuttur.

Hacım Sultan'ı kendi yazması bir eseri bulunamamıştır. Fakat hakkında yazılmış yazı çoktur. Bütün menkıbelerde ismi geçer. Kerametleri Evliya tezkerelerinde yazılıdır. Sait Emre adındaki şair bir dervişin şiirlerinde çok övülmektedir.

Hacım Sultan bu yöreye gelince Germiyan Beyi I.Yakup Bey, buraya bir zaviye inşa ettirmiş ve bunu bir vakıf ile desteklemiştir. Bir de şeyh göndermiştir, içinde tarlalar, ormanlar, değirmenler bulunan geniş bir hudut çizerek Şeyhin tasarrufuna vermiştir. Bugün için 5 bin dönüm olduğu belirtilen bu alanın hudutları şöyledir:

Doğusu Bekçe (Akça) Tepesi Pınarı, Sarı Taş, Sarı Kaya,

Batısı Ertüllü Köyü, Saraycık Köyü,

Kuzeyi Timur Tepesi,

Güneyi Kökez Köyü yakınında Yassı Taş.

Bu arazi her şeyi ile fakirlere, miskinlere, oraya gelenlere ve misafirlere vakfedilmiştir. İdaresine ve bakımına Şeyh Mustafa Germiyani'nin oğlu Şeyh Dedebali tayin edilmiştir.

Hacım Sultan Zaviyesi'nin yıllık geliri üçe bölünürdü. Bir kısmı Şeyhin emrine, bir kısmı masraflarına, üçüncü kısmı ise ilimle uğraşanlara verilirdi.

Hacım Sultan, Hünkar'ı gibi Horasan'dan Anadolu'ya Müslümanlığı ve Türklüğü yaymak amacıyla gelmiştir. Bu yolda hizmetler vermiştir. Kerametleri, ibadetleri ve telkinleri ile halkı ıslah ve irşat etmiştir. Allah onlardan razı olsun.

HACIM SULTAN TÜRBESİ MİMARİSİ

Sivaslı İlçesi'ne bağlı Hacım Köyü Mezarlığı'nın ortasındadır.

Yapıtın üzerinde yapılış tarihini belli eden bir kitabe bulunmakta, basık kemerli türbe kapısı üzerinde kitabe taşının konulması gereken yer çukur yapılıp boş bırakılmış, onun üstünde badananın üzerine Hicri 1223 tarihi boya ile geç devirde yazılmıştır. Bu belki de yapıtın yapılış tarihi ile ilgilidir. Esas tarihin yazılı olduğu yer, tamir sırasında kapatılmış, bu tarih tekrar yazılmış olabilir. Tarihin bulunduğu yerdeki kireçlerin kazınarak altında esas tarihin aranması lazımdır. Çünkü bu tarih türbe kubbesinde bulunan kalem işleri ile aynı zamanı işaret etmektedir.

Türbe sekizgen ana mekan ve önünde bulunan dikdörtgen giriş yerinden meydana gelmiştir. Giriş yerinin cephesinde yerden 1-1,5 metre yüksekliğindeki konsollar üzerine oturan bir sivri kemer vardır. Bu kısmın üstünü tek aynalı tonoz örtmektedir. İçi tamamen, dış kısımları kısmen sarımtırak mermerlerle kaplanmıştır. Türbe ana mekanının malzemesi ile ayrılık olması buranın sonradan yapıldığını düşündürmektedir.

Buradan basık kemerli bir kapı ile sekizgen türbe odasına geçilmektedir. Duvarlar düz ve badanalanmış üstü sekizgen pandantifle geçilen bir kubbe ile örtülmüştür.

Ana mekanın duvarları muntazam kesme kalker taşı ile yapılmıştır. Dışta temel üzerine iki sıra devşirme (başka binalardan toplama) taşlarla, üstü ise bir kaim, bir ince taş sırası ile işlenerek duvar meydana getirilmiştir. Duvarların bitim yeri dışarıya taşkın bir sıra muntazam taş sırasıyla belli edilmiş, bundan sonra daha içten ve siyah taştan yapılmış kubbe kasnağı boşaltılmış, kubbe ise kiremitle örtülmüştür.  Bina oldukça sade yapılmış, kubbe ortasında ve pandantiflerde renkli, 19. yüzyıla ait kalem işlen görülmektedir. Ayrıca türbenin çıkıntı kısmının sol tarafında geometrik motifli mermer plaka konulmuş, kap kilit taşına da simetrik iki palmet işlenmiştir. 

Editör: TE Bilişim