Uşak Öğretmenevi'nin merkezdeki binası eskisi gibi kullanılmak isteniyor! Uşak Öğretmenevi'nin merkezdeki binası eskisi gibi kullanılmak isteniyor!
Uşak’ta FETÖ’nün bir numaralı mağduru kim diye sorulsa, akıllara gelen ilk isim Mesut Apaydın’dır. 2004 ve 2009 dönemleri arasında Uşak Belediye Başkanlığı görevini üstlenen ve bir sonraki dönem AK Parti’den tekrar aday yapılan Mesut Apaydın, FETÖ’cülere imtiyazlar tanımadığı için bir algı operasyonuna mağruz kaldı. Mesut Apaydın’ı yıpratmak için kullanılan en büyük argümansa ‘İnsanlarla ilişkileri kötü’ algısı oldu.

Mesut Apaydın’ı tanıyan herkes esprili, kimseye kin tutmayan, şatafatı sevmeyen ve elindeki ile yetinmeyi bilen birisi olduğunu bilir. Mesut Apaydın’ın 2009 seçimlerini FETÖ’nün algı ve baskı operasyonları sonucu kaybettiğini Hüseyin Gülerce, daha önce verdiği bir röportajda doğrulamıştı. Apaydın da daha önce sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarla yaşadıklarını kimi zaman tatlı sert sitemli bir dille ifade etmişti. İşte Mesut Apaydın’ın FETÖ ile mücadelesini anlattığı önemli paylaşımlardan bazıları:

 “İlkinde STV televizyonunun vericisini kapattırdığımı, kaçak su bedelini silmeyip icra gönderdiğimi ve daha pek çok beni oradakilerin zor sakinleştirdiği ithamlar oldu. Sonrasında dershaneye giden çocuğuma sınıfın ortasında öğretmeni baban seçimi nasıl kaybetti diye nanik de yapmış. Çocuk karşılık verince çıkışta önünü kesip hırpalamış bazı çocuklar. Dershaneyi değiştirmiştik. O günkü yönetimden akıllara zarar hukuki gerekçelerle aylarca zulüm gördük. Müfettiş yanımdan Önder Aytaç’ı arıyor. Belediye ile ilgili benimle ilgili konuda şehircilik, bayındırlık gibi il müdürlüğü dururken sanayi ticaret müdürlüğü muhakkik oluyor. Avukat Ayşe Apaydın ve Ufuk Uğur beni kaynayan kazanının içinden çekip çıkarıp kurtarmıştır. Rahatsız olanların sonra nasıl rahatladıklarını görmek için belediyedeki ihalelere bakmak lazım. Temizlik ihalelerine, plan tadilatlarına”.

“Beni sevip sevmemeye gelince... Kimse kimseyi sevmek zorun da değildir. Kişinin sevimliliği ile ilgili anlaşılan; size pişmiş kelle gibi sırıtışı, yılışıklığı, yalakalığı, emir eri duruşu, sevimli olmaya çalışmak için takla atmaları gibi karaktersizliği ise ben sevimsizim. Beni kamu malına yan gözle bakanlar, plan tadilatı ile rant elde edenler, kamu malı deniz yemeyen domuz diyenler sevmez. Bana müdür bu olacak diye dayatanlar. Beni sevk ve idare etmeye çalışan derinler sevmez. Haksızlığa alışmış yattığı yerden kamunun sırtından aşıranlar sevmez. Beni kim sever”.  



 
Editör: TE Bilişim