Prof. Dr. Sayın Dalkıran, yapılan bilimsel araştırmayı olumsuz bir dille eleştirmedi ve olgunluk göstererek, sorunların tespit edilip, memnuniyet oranının artması için ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade etti.
Ben de üniversite ve yerel yönetime az da olsa katı yapacak bazı küçük ve elbette sübjektif tespitlerde bulundum.
Artıları bir tarafa eksileri de bir tarafa yazmakta yarar görüyorum.
Artılardan başlayacak olursak;
Uşak Üniversitesi'nin kampusu fiziki açıdan ve kente olan mesafesiyle bir çok ili geride bırakacaktır. Yeni yapılan yurtlar ve tesislerle kampus daha ileriye gidecektir.
Bisiklet yolu, üniversite öğrencileri için önemli bir kazanç olur, çünkü şu anda yüksek paralarla okunan üniversiteler, bulundukları alanları araçlardan arındırıp, tamamen bisikletlere özgü bir yapılanma modeline gidiyorlar.
Bunun yanı sıra yerel yönetimin üniversite öğrencileri için yaptığı çalışmalar da artılar arasında yer alabilir.
Uşak'ın en büyük artısı, istendiği takdirde yönetim kademesinde yer alanlara çok kısa sürede ulaşılmasıdır (hele hele facebook ve twitter çağında bu süre daha da aşağılara düşmüştür)...
Burada artıları çoğaltmak mümkün, fakat artı diyeceğimiz bir çok faktör, artık rutin hizmetler statüsünde olduğu için uzun uzadıya değinmek istemiyorum.
ESAS KONU EKSİLERİMİZ...
Öncelikle üniversite ve kent arasında ciddi anlamda bir ulaşım problemi var. Şimdi bu yazıyı okuyanların bazıları köpürebilir, fakat kızmaya gerek yok. Çünkü öğrencilerin çoğu zaman balık istifi bir şekilde seyahat ettiklerini görmekteyiz. Büyük otobüsler konmasına rağmen ulaşım sorunu hala çözüme kavuşmamıştır.
Ulaşımla ilgili yerel yönetim ve üniversite hafif raylı sistemi düşünebilir. Kampus ve Atapark'a yakın bir noktaya tramvay hattı konabilir. Daha önce tramvay hattı gündeme geldi ve imkansız gözüyle bakıldı. Şu anda ilin ve üniversite öğrencilerinin buna ihtiyacı var.
Barınma sorunu yeni yurtlar yapılmasına rağmen devam edecek gibi görünüyor. Üniversite öğrencileri apart tipi evlerde konaklamayı tercih ediyorlar. Bir apart için aylık bin TL gibi bir kira isteniyor. Asgari ücret baz alındığında bu rakamın çok fazla olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ev sahiplerinin insafsızlığı yüzünden üniversiteli, diğer ihtiyaçlarından kısmak zorunda kalıyor. Kız arkadaş edinemiyor, çünkü biliyor ki ay sonu geldiğinde ödemesine ortak olduğu bir kirası var. Kıza çay-yemek mi söylesin, yoksa ev sahibiyle papaz mı olsun!
Uşak'ta üniversiteli mutsuz, çünkü boş vaktini değerlendireceği çok fazla bir imkanı yok. En sık yaptığı aktivite, BİM'in veya A-101'in imal ettirdiği 2,5 litrelik kola ve yine aynı marketin emsallerine göre ucuza sattığı çikolatayı ve çekirdeği alıp Atapark'ta (Hava durumu iyiyse tabi) sere serpe oturmak. Mekana gitmeye kalksa fiyatlar haddinden fazla pahalı (İstanbul Pendik Marina'daki mekanları geçti) ve anca bir bardak çay içer. Bunun için çözüm önerimiz de esnafın üniversite öğrencisine bindirim değil, indirim yapmasıdır.
Beslenme de yer yer büyük bir sorundur ve bazı özel yurtlarda kalan öğrencilerin şikayetleri zaman zaman kulağımıza gelmektedir. Yurt sahipleri, lütfen öğrencilerin boğazından kesmeyin, aç insanın yarınını düşünemeyeceği gerçeği aklınızda olsun.
İkinci el eşyacılar da çağrımız, mezun olan öğrencilerden 25 TL'ye aldıkları koltuğa 150 lira çekmemeleridir, kendi çocukları da yarın öbür gün yaban ellere okumaya gidebilir.
Burada biraz gündelik ve kulaktan dolma bilgilere yer verdiğimin farkındayım. Kocakarı ilaçlarının faydası vardır ama yine de bir doktara görünmek hepsinden önemlidir diye düşünüyorum.
En temizi memnuniyetsizlikleri net bir şekilde tespit edecek bir anket çalışması olur. Herkesin eteğindeki taşları dökeceği ve bilimsel bir anket, kan ve idrar tahlili gibi ne var ne yok ortaya koyar.
SEVGİYLE KALIN
ALİ ARASLI//
Editör: TE Bilişim
