SALİH KILINÇ // ZÜLFÜ YARA DOKUNDUM -1                   

Uşak’ın gelişmesi, Dünya Futbol Turnuvasının Türkiye’de organize edilmesi ile bağlantılıdır. Ne zaman Türkiye de  Dünya Futbol Turnuvası düzenlenirse Uşak’ta gelişmiş demektir. Dünya Kupasına katılan ülkelere bir bakın: İran, Uruguay, Kostarika, Fildişi, Kamerun, Gana, Bosna Hersek, Nijerya, Ekvador, Kolombiya.  Asya var, Avrupa var, Kuzey ve Güney Amerika var. Avustralya bile var.  Türkiye yok. İşte Uşak ne zaman gelişir, dünya kupası organizasyonlarına yaraşır bir kent haline gelirse, Türkiye’ de de dünya futbol şampiyonası düzenlenir.

******

Peki, Uşak nasıl gelişir? Valisi ne iş yapar? Belediye Başkanı ne yer içer? Milletvekillerinin Uşak’a katkısı olmuş mudur? Kent Konseyi AKM’de bir tabeladan ibaret midir? Uşak yaşamına etki eden sivil toplum kuruluşu var mı? Muhalefet partileri Uşak’ta çay evi görevi mi üstlenmektedir? Uşak kabuğunu kırıp yaşanası bir şehir olacak mı? Yoksa 346 bin 508 nüfuslu bir köy olarak kalmaya devam edecek mi?

Ne demiş atalarımız: “At sahibine göre kişner.” Ya da “Ön teker nereden geçerse arka teker de oradan geçer.” Uşaklı kentine sahip çıkarsa yöneticisi de mecburen sahip çıkar ve o kent gelişmeye müebbet mahkûm olur. Bunun en güzel örneğini de Uşak’ta yaşıyoruz. İsmetpaşa caddesinde meydana gelen üzücü bir kazadan sonra Uşak halkının sosyal medyada örgütlenerek, “İsmetpaşa Caddesinde halkın can güvenliğinin sağlanması, kaldırım işgallerine son verilerek, kaldırımların yayalara bırakılması gibi istemler, yetkililer düzeyinde ses getirmiş ki; İsmetpaşa Caddesi son iki gündür, trafik ve zabıta ekipleri tarafından kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ne diyelim? Şöyle desek: “YETMEZ AMA EVET”

******        

Şimdi Uşak Valisi Sayın Seddar Yavuz’dan başlayarak, Belediye Başkanı Sayın Nurullah Cahan’ın 100 gün değerlendirmesi, Uşak Milletvekillerinin mercek altına alınması, Uşak Üniversitesi Rektörü, STK’lar ve kamu yöneticilerinin performans değerlendirmelerini bir yapalım. Tabi Uşak halkının da. Kimse darılmasın gücenmesin, bu benim 51 yıllık Uşaklı ve 28 yıllık yerel gazeteci olarak kendi değerlendirmem. Yanlış da olabilir, doğru da. Şöyle bir zülfü yara dokunalım bakalım.

“MERHUM YAZICIOĞLU’NUN RUHU VAR”

Türkiye`de vali dendiğinde akla ilk gelen isimdi Recep Yazıcıoğlu. Türkiye onu, sisteme, bürokrasiye, klasik devlet anlayışına karşı sert çıkışlar yapan, sözünü esirgemeyen biri olarak tanıdı. O ilk önce şen kahkahalarıyla dikkat çekti. Çünkü vali gülmez, fazla konuşmaz, bir imza atar, yazar geçerdi. Onun ise hiç eksik etmediği kahkahaları vardı. Aslında dünyaya karşı çıkışı bu kahkahalarının ardında gizliydi. Çoğu kişi yaşadığı şehrin valisinin ismini bilmezken, onu tanımayan yoktu neredeyse. Çünkü o hep halkın içinde, halkla birlikteydi. Kâh dağ başında, kâh valilik makamında, kâh azgın Fırat sularında. Takım elbiseyle gezdiği pek görülmezdi. Bir tişört ve şorttu en sevdiği kıyafeti. Aykırılığı kadar, `olmaz` denilen projelere imza atmasıydı onu bilinir kılan. Ancak Türkiye`nin en genç valisi, genç yaşında ayrıldı aramızdan.

********

Uşak Valisi Sayın Seddar Yavuz’da merhum Recep Yazıcıoğlu’nun ruhunu görüyorum. Üslubu farklı olsa da, insan odaklı hizmet anlayışı, olmazı olur yapma çabası, Yazıcıoğlu gibi kahkaha atmasa da yüzünden eksik olmayan sıcak tebessümü ile sanki Işık mahallesinden, Atatürk mahallesinden çıkıp valilik koltuğuna oturuvermiş gibi bir his bırakıyor insanda.

Vali Yavuz’la görüşmek için randevu isteyen kafadan 21 gün beklesin. (Daha fazla olabilir) Çünkü hiç makamında oturmuyor. Uşak’ı geziyor, insanlarla sürekli toplantılar yapıyor, sorunlarını dinliyor. Halkla iç içe olmak istiyor. Halkı evinde ziyaret ediyor. Onun için Vali Beyimizi makamında bulamazsınız. Randevu taleplerinizi en az 21 gün kuluçkaya yatırın derim.

Şubat ayında Bakanlar Kurulu kararıyla Gaziosmanpaşa Kaymakamlığından Uşak Valiliğine atanan Sayın Yavuz, daha önce Antalya Manavgat Kaymakamlığı görevi sırasında Türkiye de yılın kaymakamı seçilmiş. Kaymakamlık yaptığı yerlere bakarsak, adları ilçe ama üç Uşak büyüklüğünde ve Uşak’tan çok daha sıkıntılı yerler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani Vali Yavuz, ilk kez vali ama yöneticilikte tecrübeli bir isim diyebiliriz.

GÖNÜL ADAMI 

2009 yılında Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı sırasında kendi icadı olan “Gönülden gönüle” projesi kapsamında Uşak’ta da yoksul evleri ziyaret ederek onların gönüllerini alıyor. Aynı zamanda çaktırmadan eksik gediğini tespit edip daha sonra ihtiyaç sahibi ailenin ihtiyacını gideriyor. Vali Yavuz’un bana göre Uşak’ta yaptığı 2. Büyük projesi ise, “UYAT” (Uşak kamu Yatırımları Takip Sistemi) Bitmesi keyfe kader kamu yatırımlarını bundan sonra Uşak’ta göremeyeceğiz. UYAT’ tan benim anladığım o. Proje hangi aşamada? Yapılamıyorsa nedeni nedir? İlgili amir gidecek anında tespit edecek. Tespitlerini fotolarla anında elektronik ortama girecek. Bundan sonra, “Müteahhit kaçtı, suyu inek içti, inek dağa kaçtı, dağ yandı kül oldubitti” gibi bahanelerle yatırımlar iki seksen yatmayacak. Çünkü Vali Yavuz, cep telefonundan veya bilgisayarından Uşak’taki tüm yatırımların akıbetini anında takip edecek.

Vali Yavuz Uşak Valiliği koltuğuna oturduğu 5 aylık sürede en yaptı? Diye sorarsanız, “Uşaklıyı adam yerine koydu. Daha ne yapsın?” derim. Bu arada en önemli gözlemlediğim bir olay da kamu çalışanlarını sürekli motive etmeye çalışması oldu.

Uşak OSB’nin 3’üncü genişleme sahasındaki yapılaşma sürüyor Uşak OSB’nin 3’üncü genişleme sahasındaki yapılaşma sürüyor

Birde konuşmaların çok dikkat ediyorum. Çok naif bir şekilde sistemi sorguluyor. Bürokrasi üreten sistem yerine çözüm üreten bir sistemi ısrarla vurguluyor. “her şey eğitimle başlar, eğitimle biter” diyor. Bir Prof. Bir Doçenti kesiyorsa bu ülkede eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli” diyerek toplumu ve sistemi sorguluyor. Kibarlığını bozmadan, bu toplumun bireylerine de görev düştüğünü ve yaşadığı kente sahip çıkmasını istiyor. Halkın bunu yapamadığını da gayet arifane bir dille anlatıyor.

Vali Yavuz’dan benim umudum var. Valilik temsili bir makamdır ama icranın içerisinde olan bir yönetici olarak, Uşak’ın kalkınmasında ve ileri gitmesinde önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum.

Ama bir de şikâyetim var. Sayın Yavuz toplantılarda, “Benim bilgim dışında basına demeç vermeyin” diye il müdürlerinin kulağını iyi bükmüş. Bir daire İl Müdürüne, “Müdürüm nasılsınız?” diyorum. “Teşekkür ederim ama nasıl olduğumu size söyleyemem. Vali beyden izin almam gerek” şeklinde cevap veriyor.

Uşaklı Vali Seddar Yavuz’a sahip çık. Uşak hak ettiği yerlere gelsin. İnşallah uzun süre bize hizmet eder. Zaten Uşak’ta fazla kalıcı olacağını da tahmin etmiyorum. Siyaset başını yemezse ileride Türkiye’yi yöneten kadroların içerisinde yer alacaktır. Vali Yavuz, Uşak’a çoook yakıştı.

Editör: TE Bilişim