Kaya’dan “22 Mayıs Avrupa Obezite Günü” Açıklaması

Uşak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hasan Kaya, yazılı bir yazılı açıklama yaparak “Obezite” konusunda halkı uyardı.

En İyi Uşak Psikolog Merkezi En İyi Uşak Psikolog Merkezi

Uşak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hasan Kaya, açıklamasında şunları söyledi:

“Obezite; yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, gelir durumu, psikolojik problemler, genetik etmenler, metabolik ve hormonal etmenler gibi birçok faktöre bağlı olmakla beraber en temel nedeni aşırı ve yanlış beslenme ile yetersiz fiziksel aktivitedir. Şişmanlığı ve şişmanlığın boyutunu saptamak için çok çeşitli yöntemler vardır. En çok bilinen ve kullanılan yöntem beden kütle indeksine (BKİ) göre değerlendirme yöntemidir.        Beden kütle indeksi kilonun, boyun metre karesine bölünmesi (kg/ boy(m²)) ile tespit edilmektedir. Yetişkinlerde BKİ değerinin 20-25 arasında olması normal, 25-30 aşırı kilolu, 30 ve üzeri obez kabul edilmektedir.

Son yıllarda araştırmalar vücutta yağın toplandığı bölgenin toplam yağdan daha önemli olduğunu ortaya çıkarmaktadır.  Özellikle karın bölgesi yağlanma obeziteye bağlı gelişen hastalık riskini arttırmaktadır. Bu nedenle bel çevresinin kalça çevresine oranının  kadınlarda 0,85, erkeklerde 1,0 den fazla olmaması hedeflenmektedir. Yağın karın bölgesinde ve iç organlarda toplanması diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalıklarına yol açabilmektedir.

“OBAZİTE SALGIN GİBİ”

Günümüzde dünyanın hemen hemen tüm böl­gelerinde obezite görülme sıklığı artmakta bu durum sa­dece yetişkin kadın ve erkekleri değil, çocukları ve gençleri de etkilemektedir.Türkiye Okul Çağı Çocuklarında (6-10 Yaş) Büyümenin İzlenmesi Projesi Araştırması (TOÇBİ– 2009) sonuçlarına göre bu yaş grubunda obezite % 6,5 fazla kilolu olma oranı %14 bulunmuştur.

Obezite oluşumunda aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği en önemli neden olarak kabul edilmektedir. Ayrıca genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyokültürel ve psikolojik pek çok faktör birbiri ile ilişkili olarak obeziteye neden olabilmektedir.Yaş, cinsiyet (kadın), eğitim düzeyi,  evlilik, doğum sayısı ve doğumlar arası süre, beslenme alışkanlıkları, sigaranın bırakılması ve alkol alışkanlığı, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik durum, genetik faktörler gibi.

Obezite; tedavi edilmediği takdirde yan etkileri ile yaşam süresini kısaltan, yaşam kalitesini bozan, doku ve organları olumsuz etkileyen kronik bir hastalıktır. Obez ve fazla kilolu olmanın sağlık üzerine etkileri;

1.Kalp-Damar Sistem Hastalıkları: Kalp yetersizliği, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, periferik damar hastalıkları.

2.Nörölojik Hastalıklar: İnme, beyin kanaması, sinir sıkışmaları.

3.Metabolik-Hormonal Komplikasyonlar: İnsülin direnci, fazla insülin salgılanması,              tip 2 Diyabet, kan yağlarında bozukluklar, hipertansiyon, gut hastalığı.

4.Solunum Sistemi Hastalıkları: Obeziteye bağlı nefes almada zorluk, uykuda solunum bozuklukları.

5.Sindirim Sistemi Hastalıkları: reflü hastalığı, hiatalherni (mide fıtığı), kolelitiazis (safra kesesi taşı) ve safra kesesi hastalığı, karaciğer yağlanması ve siroz.

6.Genitoüriner Sistem Hastalıkları: Cinsel işlev bozuklukları, obstetrik (gebelik ve doğum) sorunlar gibi.

7.Deri Hastalıkları

8.Cerrahi Komplikasyonlar. Anestezi, yara iyileşmesinde gecikmeler, enfeksiyonlar, insizyonalherni (ameliyat yerinde fıtık gelişmesi).

9.Kanser (özellikle hormona özgü kanserler): Meme, kalın barsak, rahim ağzı, rahim, yumurtalık, safra kesesi, böbrek, prostat kanserleri.

10.Obezitenin Mekanik Komplikasyonları: eklem ağrıları ve rahatsızlıkları,  düşmeye eğilim.

11.Psiko-sosyal Komplikasyonlar: Psikolojik sorunlar, sosyal izolasyon (diğer insanlara yabancılaşma, kendini farklı hissetme).

Tüm maddi manevi kayıpları önlemenin en önemli yolu bireylerin obez olmalarını önlemektir. Bu amaçla obezite ile mücadele anne karnından hayatın sonuna kadar sürdürülmesi gereken bir zorunluluktur. Bilimsel çalışmalar, doğum öncesi ve gebelik döneminden itibaren annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesinin doğacak olan çocukta obezite oluşumuna neden olabileceğini göstermektedir.

Çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri olan obeziteden korunmada, günlük yeme alışkanlıklarının sağlıklı yöne kaydırılması, fiziksel aktivite düzeyinin yükseltilmesi ve diğer sağlıklı hayat alışkanlıklarının kazandırılması gerek önleme gerekse tedavide önem taşımaktadır. Halkımız sunulan hizmetleri takip ederek, yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlıkları kazandıran bir hayat tarzını benimsemelidir.                                   

 Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite herkesin hayat biçimi olmalıdır.”

                                                                               

 

Editör: TE Bilişim