Milletvekili Yılmaz, Ülke Gündemini Değerlendirdi
“Uşak’ta ön seçim bekliyoruz”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, basın mensupları ile bir araya gelerek ülke gündemini değerlendirdi. Yılmaz, Yüce divan tartışmaları, Cumhurbaşkanının Bakanlar kuruluna Başkanlık yapması ve Güneydoğuda yaşanan sıkıntıları konusunda CHP’nin tutumunu aktardı.
Uşak’taki siyasi gelişmeleri de değerlendiren Milletvekili Yılmaz partililerin ön seçim beklediğini dile getiren Milletvekili Yılmaz , “Genel Merkezin Uşak’ta ön seçim yapma konusunda net bir kararı şuan için yok. Ancak geçtiğimiz genel seçimlerdeki gibi Milletvekili seçileceklerin parti üyelerinin belirlemesi gerektiğini düşünüyorum. Ön seçim olması şartı ile tekrar aday olacağımı zaten çok defa söyledim” dedi.
Ülken gündemi çok yoğun olduğunu söyleyen Dilek Akagün Yılmaz, “ Önümüzdeki hafta meclis soruşturma komisyonu raporu genel kurulda okunarak 4 eski Bakanın yüce divana gidip gitmemesi konusunda oylama yapılacak. Umuyoruz ki komisyon raporu Ak Parti üyelerinin oyları ile eski bakanların yüce divana gitmemesi yönünde karar çıkmışsa da orada yapılan gizli oylamada yüce divan kararı çıkar. Orada ya aklanırlar ya da yargılanırlar, böylelikle bütün Türkiye’nin içi rahat eder. Bu tür konuların üzerinin kapatılması ve yolsuzlukların araştırılmaması kamuoyu vicdanını yaralıyor. En önemli şey yargılanma hakkının istemektir. Adil yargılanma hakkı istemektir bu herkesin hakkıdır. Ben milletvekili olarak hakkında iddialar olan eski bakanların yargılanma hakkını istemelerini beklerdim. Benim ülkeme yakışanda aslında böyle bir siyasi ahlak olduğunu düşünüyorum. Ama ne yazık ki bu gerçekleştirilemedi. Meclis genel kurulunda yapılan oylamada bütün milletvekilleri vicdanının sesini dinleyerek yüce divan yargılamasının önü açılır” dedi.
CUMHURBAŞKANI BAKANLAR KURULUNA BAŞKANLIK EDEMEZ
Cumhurbaşkanının Bakanlar Kuruluna başkanlık yapması anayasaya aykırı bir olay olduğunun altını çizen Dilek Akagün Yılmaz, “ Anayasada çok nettir Cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır. Cumhurbaşkanlığı seçildiği gün itibari ile partisi ile tüm bağları kesilir ama ne yazık ki, Recep Tayyip Erdoğan, partisi ile bağlarını kesmeyi bir tarafa bırakın, halen daha partisinin genel başkanı konumunda davranmaktadır. Bakanlar Kuruluna başkanlık yapacağını söylemesi parlamenter sistemden yönetildiğimizi düşündüğümüz kamuoyunda rahatsızlık yaratmıştır. Cumhurbaşkanının bakanlar kurulu üzerinde vesayet kurması anayasal olmayan bazı hakları kullanacağını söylemesi demokrasi adına bizi rahatsız etmektedir. Anayasada Cumhurbaşkanının bakanlar kuruluna başkanlık yapma yetkisi vardır ancak bu olağan üstü durumlarda geçerlidir. Büyük bir deprem, doğal afetler, savaşlar, çok büyük bir kriz olur. Ülkenin milli birliği ve güvenliğinin sağlanması açısından Cumhurbaşkanı nezdinde o direncin gösterilmesi gerekir. Anayasaya konulma nedeni odur. Doğrudan doğruya yürütmenin ve hükümetin başı olabilecek nitelikte değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tavrın anayasaya aykırı olduğunu ve bakanlar kurulunun yetkilerini gasp etmek olduğunu, parlamenter sisteme aykırı olduğunu belirtiyorum. Bu çok büyük rahatsızlıklara yol açacaktır. Bu Türkiye için bir kaos demektir. Türkiye’nin bu dönemde kaosa değil gerçekten hukuk kurallarına bağlı bir yönetim şekline ihtiyacı vardır. O nedenle Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tavrını gözden geçirmesini kendi sınırları içine çekilmesini düşünüyorum” diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLER
Anayasa değişikliğinin ülkeyi kaosa sürükleyeceğini ifade eden Yılmaz, “Bazı Ak Parti yöneticileri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin başkanlık sistemi için bir dönüm noktası olacaktır yeni anayasa için bir dönüm noktası olacaktır diyor. Yeni bir anayasanın yapılması için karşı devrim ya da olağan üstü bir şey olması lazım. Kurucu meclis iradesinin olması gerekir. Ne yazık ki böyle bir kurucu meclis olmamasına rağmen anlaşılıyor ki karşı devrim yaptığı kanaatiyle seçimden sonra yeni bir anayasa yapılacak. Yeni bir anayasa eğer yapılabilirse seçimde Ak Parti’nin bu davranış biçimleri nedeniyle bir geriletme ve Ak Parti iktidarının artık sona ermesi ve farklı bir iktidar CHP iktidarı olmasını bekliyoruz. Ancak böyle olmadığı taktirde yeni anayasada olacak şeyler, başkanlık sistemi, laikliğin tamamıyla ortadan kaldırılması, üniter ve ulus devletin tamamen ortadan kaldırılması. Yeni anayasa denilen şey budur. Buna karşı biz var gücümüzle mücadele edeceğiz. CHP’nin iktidar olması gerektiğini tüm halkımıza anlatacağız. Ülkemizin bölünüp parçalanmasını istemiyorlarsa, çağdaş laik sistemin ortadan kaldırılmasını istemiyorlarsa, bu ülkeye padişahlık sisteminin gelmesini istemiyorlarsa tüm halkımızın bizlere destek vermesini isteyeceğiz” dedi.
ÜLKEMİZİN GÜNEYDOĞUSU BİR YANGIN YERİ.
Güneydoğu da filline devletin gücü kalmadığının anlatan Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “AKP’nin yaptığı açılım ve çözüm süreci adı altında bir yetki devri söz konusudur. PKK’ya bir yetki devri söz konusudur. Otorite tamamen PKK’ya geçmiştir. Buna karşı bizim insanlarımızın içi yanıyor biliyorum. Bunu engellemek adına AKP iktidarını artık sonlandırma gerekmektedir. PKK’yı da o topraklardan çıkarmamız gerekir bizim çözüm önerimiz budur. Önümüzdeki seçim dönemi çok çetin geçecek, PKK ile çatışmalar olabilecek, ekonomik sıkıntılar yaşanabilecek. Ülkenin kaotik bir çatışma ortamına girmemesi için halkımıza tüm gerçekleri anlatacağız” dedi.
