KILIÇ; ‘GÂVURDAN DOST DOMUZDAN POST OLMAZ’

Merkez İlçe Divan toplantısı için Uşak’a gelen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, , Almanya’da kabul edilen sözde soykırım karar tasarısını değerlendirirken, “Gavurdan dost, domuzdan post olmaz” tabirini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Almanya’da kabul edilen sözde soykırım karar tasarısının asıl kendi soykırımlarını ört bas etme gayretinden başka bir anlam taşımayacağını vurguladı. Kılıç, “Bir musibet bin nasihatten evladır demiş atalarımız. Umarım alınan bu karar yöneticilerimizin akıllarını başlarına getirecektir. Bir kere daha hatırlatmamız gerekirse gâvurdan dost, domuzdan post olmaz” dedi.

‘BİR AN ÖNCE İSLAM BİRLİĞİ KURULMALI’

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Almanya’da kabul edilen sözde soykırım karar tasarısının asıl kendi soykırımlarını ört bas etme gayretinden başka bir anlam taşımayacağını vurguladı. Bazı batılı ülkeler gibi Almanya’nın da gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Kılıç, hükümete seslenerek, Türkiye’nin AB sevdasından vazgeçerek biran önce İslam Birliği’nin kurulması için çalışmaların başlatılması gerektiğini kaydetti. Yazılı bir basın açıklaması yaparak gündemdeki konuları değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Almanya’da kabul edilen sözde soykırım yasa tasarısını sert bir dille eleştirdi. “Alınan bu karar aslında kendi soykırımlarını örtbas etme gayretlerinden başka bir mana ifade etmez” tepkisinde bulunan Kılıç, “Elbette böyle bir kararın kabulü bizim açımızdan kabul edilemez” dedi. “Umarım alınan bu karar yöneticilerimizin akıllarını başlarına getirecektir” diyen Kılıç, şunları kaydetti:

“Allah nasip ederse, 2 gün sonra Mübarek Ramazan ayına kavuşacağız. Rahmet, Mağfiret ve Kurtuluş ayı olan Mübarek Ramazanın Camiamıza, Ülkemize, İslam Alemine hayırlar getirmesini, Kurtuluşumuza vesile olmasını dilerim. İslam Aleminin Kurtuluşu Yüce Kitabımız Kurana ve Efendimiz, Peygamberimiz (s.a.v.)in sünnetine tabi olmaktan geçer. Ramazan ayı Müslümanlar için bir tefekkür ayıdır. Bu vesileyle Ramazanı tefekkür etmiş olarak geçirmiş olmayı, İslam Birliğinin kurulmasına vesile olacak çalışmaların yapılmasını, İslam kardeşliğinin tesisini, Ülkemizde birlik ve huzurun sağlanmasına vesile olmasını dilerim.

‘BİR KİŞİNİN DOKUZ, DOKUZ KİŞİNİN BİR PULA LAYIK GÖRÜLDÜĞÜ BİR DÜZEN’

Irkçı Emperyalistlerin egemen olduğu sömürü düzeni bütün dünyayı kan gölüne çevirmiş, açlık, kıtlık ve sefalet Ülkemizde olduğu gibi bütün Dünyayı sarmıştır. Açlıktan, yeterli beslenememekten, hastalıktan, ilaçsızlıktan ölenler. Şairin ifadesiyle bir kişinin dokuz, dokuz kişinin bir pula layık görüldüğü bir düzen.

İşte böyle bir zamanda Ramazan geçireceğiz.

Bir Ramazan’a daha girerken gerçekten çok zor günler yaşıyoruz. Ülkemizde huzur yok, İslam Kardeşliğinin yerini ırkçılık almış. Birliğimiz, dirliğimiz bozulmuş. Anarşi, terör gemi azıya almış. Her gün yeni bir olay, yeni bir patlama, yeni şehitler. Bu haberlerle uyanıyoruz. Ülke olarak, millet olarak tarihin en kanlı, en hain, en alçak saldırılarına hedef oluyoruz.

Bir felaketin matemi henüz bitmeden, bir acının yarası henüz sarılmadan başka bir acı, başka bir matem yüreğimizi yakıyor.

‘FESAT, ANARŞİ VE TERÖR ARTIYOR’

Diğer taraftan işçilerimiz, emeklilerimiz, çitçimiz, köylümüz, esnafımız, sanayicimiz, tüccarımız büyük sıkıntılarla karşı karşıyadır.

İşsizlik her geçen gün artmaktadır. Her beş gencimizden biri işsizdir. Her 100 kişiden On biri işsizdir. Alın terimiz faiz ve israfa gidiyor. Alın terimiz, emeğimiz faiz lobilerine gidiyor. İsraf ediliyor. Yolsuzluk ve yoksulluk artıyor. Rüşvet bir hak oldu. Rüşvetsiz iş görülmüyor.

TÜGVA’dan Yalım’a yanıt: Uşaklı gençlere düşmanca yaklaşıp sizin yanınızda saf tutanlar var! TÜGVA’dan Yalım’a yanıt: Uşaklı gençlere düşmanca yaklaşıp sizin yanınızda saf tutanlar var!

13 yılda mevcut ak parti iktidarı 651,1 milyar lira faiz ödemiştir. 2016 yılı için 56 milyar lira faiz ödemesi öngörülmüş ilk dört ayında da takriben 20 milyar lira ödenmiştir.

Toplamda ak parti iktidarının 14 yılında 707 milyar faize ödenmiş olacak. Borçlarımız ödenmedi. Tam tersi, Borçlarımız katlanarak büyüyor. Borçlarımız ödenmedi. Tam tersi, Borçlarımız katlanarak büyüyor. Türkiye’nin İç ve Dış Borç Stoku da bu iktidar döneminde artarak yaklaşık 600 milyar dolara ulaşmıştır. IMF’ ye borcumuz yok denilerek hiç borcumuz yokmuş gibi bir algı oluşturulmaktadır. Borcumuz yoksa sormak gerekmez mi; Peki bu 13 yılda 651,1 milyar tl faizi kime ve niçin ödedik. 2016 yılında da 56 milyar ödeyeceğiz. Madem borcumuz yok bu faizi neden ödüyoruz.

İhracat ve İthalat arasındaki dengesizlik artarak sürüyor. Cari açık büyüyor. 2002 yılı sonunda 15,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı 63,3 milyar dolara çıkarak rekor kırmaya devam etmektedir. 2002 yılında 0,6 milyar dolar olan cari açık 2015 yılı sonunda 32.2 milyar dolara çıkmıştır. Ekonomi dar boğazdadır ve çıkmaza doğru sürüklenmektedir.

Nesil Helak oluyor. Çocuklarımız milli, manevi değerlerden uzak yetiştiriliyor.

Okullarda verilen eğitim hem eksik, hem de yetersiz. Milli, Manevi ve Ahlaki değerlerimiz yozlaştırılmış, değer algımız değiştirilmiştir. Ahlaksızlık artmıştır. Boşanmalar artmıştır. Hırsızlık ve kapkaç olayları artmıştır. İntiharlar artmıştır. Yolsuzluk ve rüşvet zirve yapmıştır. Din ve dindarlık kisvesi altında her türlü melanet işlenmektedir.

 

‘KİMİN SOYKIIRMI YAPTIĞINA TARİH ŞAHİTTİR’

 

Bazı batılı ülkeler gibi Almanya da gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu ve 1915 olaylarını konu alan karar tasarısını kabul etti.

Alınan bu karar aslında kendi soykırımlarını örtbas etme gayretlerinden başka bir mana ifade etmez. Her bir Avrupa Ülkesinin başta Afrika Ülkerinde olmak üzere ne derece soykırım yaptığının şahidi tarihtir. Kimin soykırım yaptığının ortaya çıkması için arşivlerin açılması ve ilim adamlarının bu incelemeleri yapmaları gerekir.

Elbette böyle bir kararın kabulü bizim açımızdan kabul edilemez. Alınan bu karar iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyecektir. Zarar verecektir.

“Bir musibet bin nasihatten evladır” demiş atalarımız. Umarım alınan bu karar yöneticilerimizin akıllarını başlarına getirecektir.Bunu zaman gösterecektir Ya her zaman olduğu gibi bağırıp çağıracaklar, hezeyan edecekler. Sonra da Avrupa Birliği bizim medeniyet projemizdir deyip hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edeceklerdir. Ya da bu sevdadan vaz geçecekler, İslam Birliğinin kurulması için çalışacaklardır. Bir kere daha hatırlatmamız gerekirse “Gavurdan dost, domuzdan post olmaz.”

‘TÜRKİYE ALÇAKÇA PLANLANMIŞ KANLI BİR OYUNUN HEDEFİDİR’

İç politikadaki, Dış Politikadaki ve Ekonomik alandaki gelişmeler göstermektedir ki, Türkiye uzunca bir süredir, alçakça planlanmış kanlı bir oyunun hedefidir.

Ancak, Türkiye tarihi geçmişi ve engin tecrübesi ile büyük bir devlettir. Aziz milletimiz en zor dönemlerde, en zor badireleri atlatmıştır. Bu karanlık dönemi de, el ele, omuz omuza vererek atlatacaktır.

Terörist unsurlar, terörü bir maşa olarak kullanan kesimler, terör eliyle Türkiye’ye mesaj vermeye çalışanlar, Türkiye’de bir korku ve kaos ortamı oluşturarak istediklerini almaya çalışanlar; Milletimizin basiret, feraset ve cesareti karşısında hiçbir zaman karanlık hedeflerine ulaşamayacaklardır.

Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Unutulmamalıdır ki; Türkiyenin, İslam Aleminin ve tüm mazlumların kurtuluşu Adil Düzenin kurulmasından geçmektedir. İnsanlık alemi bir arayış içindedir, Zulme ve Sömürüye dayalı bu düzen mutlaka yıkılacaktır. İnsanlık alemi için Adil düzene geçilmesi bir zarurettir ve büyük önem taşımaktadır.

Adil Düzen, herkes için adaleti gözeten bir sistemdir. Adil Düzen, dayatmacı olmayan, kendinden olmayanı da yok saymayan bir düzendir. Adil Düzen, çalışanın, üretenin emeğinin gözetildiği bir sistemdir. Adil Düzen, İnsanların hangi dilden, hangi renkten, hangi ırktan olursa olsun bir arada yaşayabilecekleri bir sistemdir. Adil Düzen, Ahlaki değerler üzerinde yükselen bir sistemdir.

Komunizm nasıl yıkıldıysa Kapitalizm de yıkılacak, Adil Düzen Mutlaka kurulacaktır.”

Editör: TE Bilişim