TÜPRAG'ın işini yapması, Özkan Yalım'ın Murat Dağı için gösterdiği mücadeleyi gölgeliyor

Uşak’ın son dönemlerdeki en yoğun gündemi, Murat Dağı’na kurulması planlanan altın madeni projesi. Bu çalışmaya tepki gösterenlerden biri de CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım. Yalım’ın kurduğu nakliye şirketinin, 20 yıldır Eşme Kışladağ’daki altın madenini işleten ve siyanürle işlem yaptığı için sık sık çevrecilerden yoğun eleştiriler alan TÜPRAG Metal Madencilik’in taşıma işini üstlenmesi, bir dönem tartışma konusu oldu. CHP’nin 31 Mart 2019’daki Uşak Belediye Başkan adayı Asım Kalelioğlu, sosyal medyadan bu durumu yaptığı bir paylaşımla gündeme getirdi ve sitemiz bunu haberleştirdi. Habere her hangi bir yanıt vermeyen CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, önceki gün katıldığı bir toplantıda bu durumla ilgili açıklamalarda bulundu. 
    Yalım, Eşme’deki altın madeni ve Murat Dağı’na kurulacak altın madenini bir tutmadığını ve bu konuyla ilgili bir bilgi kirliliği olduğunu iddia etti. Yalım, “Burada bir bilgi kirliliği var. İlk önce şunu söyleyelim; ben bu açılmak istenen altın madeni ile ortak değilim ve çıkarım yok. Burada altın madeni açtırmayacağız. Özkan Yalım ve Özkan Yalım’a ait şirketlerin bir işi olursa, sokaktaki vatandaşlar benim yüzüme tükürebilirler. Bazı kişiler kendi siyasi çıkarları için karalama kampanyası yapıyor. Bunun dışındaki konuşmalara itibar etmeyiniz. Özkan Yalım olarak Anadolu isimli şirketle hiçbir alakam yok. Bunu tüm kameralar ve muhtarların önünde söylüyorum. Sivaslı’da mevcuttaki bulunan ve Eşme’deki altın madenine kireç nakliyesi yapılıyordu. İzmir Torbalı’dan yapılan kireç nakliyatı için Sivaslı Pınarbaşı’nda istihdam olsun diye öncü oldum. Bu kireç Eşme’deki altın madenine gidiyor ve bunun nakliyesini ben kendim yapmaktayım. Altın madeni kuruluş tarihinin 20 yıl olduğunu da belirtiyorum” dedi. 
    “Belki farklı bir açıdan bakacağız ama Eşme ile Murat Dağı bir değil. Ben Eşme’deki altın madenini savunmuyorum ve 20 yıl önceki bir altın madeninin de nakliye işini, şirketim olduğu için yapıyorum. Bunu da kimseden gizlemeye ihtiyacım yok. Eşme ve Murat Dağı farklı konumdalar” diyen Özkan Yalım, şöyle devam etti: “Yer altındaki kaynakların yer üstüne çıkarılmasına karşı değiliz. Yer yüzündeki tabiatı etkilemeyecek şekilde, yer altından maden çıkarılma olanağı varsa, çıkarılmasına karşı değiliz. Yer altı zenginliğinin ülkemizin menfaatine katkısı varsa, destek veririz. Ama ormanların kesilip, burada eğer orman talan ediliyor ve üstüne üstlük içme suyunu karşılayan Murat Dağı’nda böyle bir işe karşıyız. Burası su ve bizim akciğerlerimizin yaşamasını ve nefesimizi üreten bir dağdır.”

    ÖZKAN YALIM’IN BİR MADENİN İŞİNİ YAPIP, ÖTEKİ MADENE KARŞI ÇIKMASI MÜCADELEYE GÖLGE DÜŞÜRÜYOR
    Buraya kadar Özkan Yalım’ın açıklamalarını aynen yayınlıyorum ve şimdi de bu durumun toplumsal bazdaki karşılığını kısaca değerlendirmek istiyorum. 
    Öncelikle bu durum, 2 açıdan sıkıntıya yol açıyor. Hem Özkan Yalım, hem de TÜPRAG açısından bana göre sıkıntılı bir durum var ortada. 
    Özkan Yalım’ın “Ben TÜPRAG’ın taşıma işini yapıyorum ve Murat Dağı’ndaki altın madenine karşıyım” sözleri, içinde ciddi bir tezatlığı barındırıyor. Samimi olarak girdiği bir mücadeleye gölge düşürüyor ve insanlara ne kadar dil dökse de kendini ifade etmekte güçlük çekiyor. 
    İkinci sakınca ise, TÜPRAG açısındandır. Çünkü TÜPRAG da kökü Kanadalı bir şirkete bağlı bir kurumdur ve kendi kurumsal internet sayfasında da bununla ilgili doneler mevcuttur. TÜPRAG’ın taşıma işini yapan bir ismin, bir başka altın madeni projesine karşı çıkması da kurumsal bazda, bir zıtlığın göstergesidir. 
    Özkan Yalım, sıradan bir vatandaş değildir ve köklü bir siyasi partinin de temsilcisidir. Bu nedenle yapılması gereken, bu tezatlıkların ortadan kalması ve Murat Dağı için yapılan mücadelenin GÖLGESİZ ve KAFALARDA SORU İŞARETİ olmadan devam etmesidir. Bunun da tek yolu, nakliye işinin bir başka şirket marifetiyle gerçekleştirilmesidir. 
    Hatta ve hatta TÜPRAG, hiçbir siyasi partinin temsilcisi ile her hangi bir şekilde çalışma yapmamalıdır. 
    ALİ ARASLI