EDİTÖRDEN // Cumhurbaşkanını halkla belirleyen Türkiye yeni bir döneme daha giriyor. Yeni dönem eski siyaset anlayışının ve bilhassa şark kurnazlığının sonunun geldiğini müjdeliyor. Önümüzdeki dönemde Uşak’ta da yeni bir siyaset yarışı başlayacak. Milletvekilliği seçimi öncesi aday olmaya niyetlenenler şimdiden nabız yoklamaya başladılar diyebiliriz.
30 Mart seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde iyi bir potansiyeli elde eden AK Parti, vekillik yarışının en sıkı geçeceği siyasi mecranın başında geliyor. Son 3 seçimdir kentten hep 1 milletvekili çıkaran CHP’de de aday adaylığı düşünenlerin hepsinin aklında, “Ah bir ilk sıraya beni yazsalar” temennisi var.
MHP ise son İl Genel Meclisi seçiminde aldığı oya güvenerek, “Belki bu sefer içimizden biri Ankara’nın yolunu tutar” düşüncesiyle moral bulmaya çalışıyor. Oy oranı düşük partilerde her zaman olduğu gibi yine yaprak kımıldamıyor.
UŞAK NASIL MİLLETVEKİLLERİ İSTİYOR?
Bu analizde, mevcut milletvekilleri şunu yaptı, bunu yapamadı demeyeceğim. Fakat kentin beklediği milletvekili portresini de üç aşağı beş yukarı çizeceğim.
-Bu işi toplumsal liyakat esasına dayalı olarak yapmak isteyen,
-Parti rozetini gerektiğinde çıkarıp, kent çıkarlarını düşünecek,
-Yatırımları ve önemli kanunları es geçip, işi sadece memur tayinine endekslemeyen,
-Yaptığı açıklamalarla, belli grupları, inançları ve değer yargılarını hakir görmeyen,
-Toplumuyla barışık (BARIŞIKTAN KASTIMIZ, TOPLUMA SAHTE GÜLÜCÜKLER SAÇMAYAN VE KİTLESEL YALAKALIK YAPMAYAN)
-Nereden geldiğini bilen, sivil toplum, medya ve diğer toplumsal gruplarla eşgüdümlü çalışabilen,
-Gölgesiyle dahi kavga etmeyen ve kindar tutumlarla insan ayrımı yapmayan, eleştiriye tahammülü olan,
-En önemlisi önce insanlığı baz alan ve insana insan olduğu için değer veren,
NERELİSİN HEMŞERİM SORUSU!
Listeyi uzatmak mümkün. Yeni dönemde bu özellikleri taşımayanların işinin bir hayli zor olacağını seziyorum. Yeni dönemde artık bazı toplumsal anlayışların da kırılmasını bekliyorum. İlla doktor, avukat veya kalburu üstü zengin işadamı aday olacak diye bir şartın artık olmaması gerekiyor. Normal bir esnaf da bu yarışta yer alabilir. Yeter ki niyeti halis ve bilgi birikimi belli bir seviyede olsun.
Uşak özelinde siyasi handikaplardan birisi de adaylar için sorulan, ‘Acaba nereli, hangi köyden, hangi ilçeden?’ sorusudur. Tepeden inme, torpille ismi sıralamaya giren ve bu kenti tanımayanların aday olması elbette doğru değil. Fakat, memleketi başka bir kent olmasına rağmen, Uşak’a yatırım yapan, buradan ev alan, çocuklarını bu kentte okutan, toplumu tarafından sevilen ve sayılan, sivil toplum, parti çalışmaları ve diğer mecralarda faaliyet gösterenlere de artık şans verilmeli. Bir önceki yerel seçimde bazı siyasi partiler, oyu artıracak ve partiyi kamuoyuna karşı daha iyi temsil edecek bazı adaylara, bu yüzden şans tanımadı. Umarım önümüzdeki seçimlerde bu tip yanlış, dar ve kasaba mantığı ile yoğrulan düşünceler artık kabul görmez.
UŞAK, YANLIŞ BİR ALGIYI 30 MART’TA KIRDI
Politik arenada istenmeyen bazı mantıkların yok olduğunu da görmekteyiz. 30 Mart Yerel seçimlerinden önce dile getirdiğimiz, “Belediye başkanı illa mimar olsun, illa mühendis olsun” klişesi nihayet tedahülden kalktı. Mimarların da bu kentin mimarisine zarar verebileceğini cadde ve kule örneklerinden gördük. AK Parti’den Avukat Nurullah Cahan, belediye başkanlığını kazandı ve başkanlığın ekibi koordine etmekle alakalı olduğunu gösterdi. Daha önceki belediye başkanlarının ekibinde yer alan bazı teknik personelle sohbet ortamında ilginç bilgiler de edindik. Meğer başkanın her şeyi bilmesi iyi bir şey değilmiş. Başkan konuyla ilgili fikir sahibi olup, işi ehil bir personele bırakırsa, işler daha iyi yürüyormuş. İsim vermeden belediyedeki bir personelin şu ifadelerini aktarmak istiyorum: “Bir önceki belediye başkanımız iyiydi ama her şey benim isteğim gibi olacak diyordu. Biz de onun istediği gibi yaptık. Bugün toplumda bazı tartışmalar var ve bunların hepsi o dönemde yapılan hatalardan kaynaklanıyor. Şimdi belediye başkanı, her konuda ahkam kesmiyor, dinliyor, irdeliyor ve yapılacak bir şey varsa bize güveniyor.”
Demek ki Avukattan da belediye başkanı olabiliyormuş…
SEVGİYLE KALIN…
