Uşakspor’un efsane kaptanı Altın Kafa Mehmet ya da nam-ı değer Radyocu Mehmet (Öğreten) Gazetemiz yazarı Salih Kılınç ile çok keyifli bir sohbet yaptı. Efsane Kaptan, “Uşak’ta futbol niye bu kadar geriledi?” sorusuna, “Çaylar sallama, adamlar dallama oldu da ondan diyerek noktayı koydu.

İşte Salih Kılınç’ın kaleminden Radyocu Mehmet

Mehmet Öğreten 1942 yılında Uşak’ta doğdu. İl olma yolunda hızlı hızlı yürüyen Uşaklı derici veya o zamanki tabir ile Tabak Esnafı bir futbol takımı kurmaya niyetlenir. Tabak esnafı tarafından kurulan “Doğanspor”  1956 yılında resmen Uşak Amatör Ligde mücadele etmeye başlar. Bu takım ekonomik sıkıntılar yüzünden yeniden yapılanmaya gider ve “Deri Yün Mensucat Kulübü” adını alır.

Deri Yün Mensucatspor’a o dönemde 16-17 yaşlarında bıyıkları yeni terlemiş karayağız bir oğlan top koşturmaya başlar. Bu efendi, çalışkan ve becerikli çocuk Mehmet Öğreten’dir.

Uşak’ta faaliyet gösteren Emre Çek, neden spor salonları kurduğunu anlattı Uşak’ta faaliyet gösteren Emre Çek, neden spor salonları kurduğunu anlattı

O dönemin en güçlü takımı Şekerspor’un yıllarca şampiyon olmasının hazmedemeyen Turan idman Yurdu’nun merhum Başkanı Osman Torlak tarafından Turan idman Yurdu’na transfer edilir. Turan idman Yurdu üst üste 2 yıl şampiyon, Radyocu Mehmet de gol kralı olur.

SERVET TEPEREK UŞAKSPOR’U TERCİH ETTİ

Radyocu Mehmet, Salih Kılınç’a Uşaksporlu oluş öyküsünü şöyle anlattı:

“Uşakspor, 1967 yılında kuruldu. Sezon sonuydu. Afyon, Isparta, Kütahya, Gediz, Karahallı, Eşme, Simav gibi yerlerde yapılan özel maçlara davet edildim. Bu maçlardan Gediz Gençlikspor ve Kütahyaspor arasında oynanan maçta Gedizspor formasıyla Kütahyaspor’a 2 gol attım. O maçta harikalar yaratmıştım. Kütahyasporlu yöneticiler bana hayran kalmış ve transfer teklif etmişlerdi.

O devirde servet sayılacak bir paraya 18 bin TL’ye el sıkıştık. O zamnın parasıyla bir servetti. Hafta içinde Uşak’a gelip noterden mukavale yapmak üzere anlaştık. Artık,Kütahyaspor formasını giyecektim. Uşak’ta herkes benim Kütahyasporlu olmamı konuşuyordu.

Ben Kütahyasporlu yöneticileri beklerken, nur içerisinde yatsın Uşak Belediye Başkanı ve aynı zamanda yeni kurulan Profesyonel Uşakspor’un yöneticisi Merhum Hakkı Yağcı beni makamına çağırdı. “Mehmet, bu yıl Uşakspor olarak 3. Ligde mücadele edeceğiz. Sana ihtiyacımız var. Kaç para istersin?” diye sordu. Yanında da birkaç yönetici vardı.

Ben, “Siz bilirsiniz?”  deyince, “8 bin 500 TL verelim” dedi. Kabul ettim. Sonra Kütahyasporlu yöneticiler geldi. Onlara, “Özür dilerim. Ben Uşaklıyım. Para için kentimi ve kulübümü satamam” dedim. “

Uşakspor yıllarında radyo bayiliği işine devam eden ve bu yüzden “Radyocu Mehmet” unvanını da alan Mehmet Öğreten kırmızı siyahlı forma ile geçen 14 yılı da şöyle anlatır:

“Uşakspor formasını geçirdikten yaklaşık 5 ay sonra bana kaptanlık verdiler. Bu formaya 14 yıl boyunca şan ve şeref ile taşıdım. Sadece, 2 yıllık askerlik dönemimde Ankaragücü forması giydim. Hiç parayla problemim olmadı. Dönünce futbolu bırakana kadar kırmızı siyahlı formayı giydim.”

“RADYOCULUK NEREDEN GELİYOR?”.

Uşakspor gemisinin Uşaklı kaptanıydım. O dönemde futbolda bu kadar çok para kazanılmazdı. İstanbul’da iki ay kurs görerek elektronikçi diploması almıştım. Hem top oynardım, hem radyo tamir ederdim. Daha sonra televizyonlar çıkınca televizyon bayiliği aldım.

Bu arada sana çok az bilinen bir yönümü de anlatayım. Uşak’a ilk televizyon yayınını getiren de benim. Sorkun tepesine çıkarak yakalamıştım. Sanırım 1969 ya da 1970 yılıydı. Beni, BJK, Fenerbahçe başta olmak üzere 17 takım istiyordu. Gitmedim. Gemiyi terk edemezdim. Uşak’ta işim de iyiydi. Amatör Milli takıma seçildim. Daha sonra A Milli takımı seçmelerinde gittim. Tek başıma olduğum için harcandım. Hakkım yendi.

Ben futbol yaşamım boyunca hep 4 numara giydim. Stoper oynamama rağmen 2. lige çıktığımız yıl 17 golle gol kralı oldum. Bu gollerden 14’ünü kafayla attığım için “Altın kafa” lakabını kazandım.”

1969-1970  sezonunda, “Türkiye’de yılın futbolcusu” seçildim. Hürriyet ve Yeni Asır Gazeteleri bana ödüller verdi.”

“O ZAMANLAR FUTBOL AŞK İLE OYNANIRDI”

1956 yılında Deri Yün Mensucatspor” da başlayan futbol yaşamına 1984 yılında Uşakspor formasıyla veda eden Büyük Kaptan Radyocu Altın Kafa Mehmet, “Biz futbolu para için değil sevda için oynardık. Evlat, sen buna forma sevgisi de, Uşak sevgisi de ne dersen de. Ama bir sevdaydı işte hem de toprakla bitecek bir kara sevda. Bizim oynadığımız yıllarda Uşakspor sevgisi anlatılmaz, yaşanırdı. Maçtan bir gün önce veya maç günü İsmetpaşa caddesi bayram yerine dönerdi. Taraftarlar ellerinde Türk Bayrakları ile kimi yayan kimi traktör ve kamyon kaslarında ellerinde Türk bayrakları, kırmızı siyahlı bayraklarla tezahüratlar ve marşlar eşliğinde stada kadar yürürlerdi. Kadın, erkek, çoluk çocuk stadı doldurur yan yana maçlar izlerlerdi. Stat çevresindeki yerlerin balkon ve pencereleri de insan dolu olurdu.  O güzel günler bitti. Ben o günleri çok özlüyor ve tekrar yaşamayı çok istiyorum.

Evlat, o dönemde futbol sevda değil, kara sevdaydı. Yıl 1971, Efsane Kaleci Rasim Kara’nın da yer aldığı takım 3 aydır para alamıyor. Karar almışlar, antrenmana çıkmayacaklar. Paralarını alamazlarsa maça da çıkmayacaklar. Duyunca koşarak geldim. “Uşakspor’da kimsenin parası kalmaz. Kimin ne alacağı varsa ben ödeyeceğim” dedim. Herkesin alacağını kurşuna kadar kendim ödedim. Benim radyo televizyon bayiliğimden işlerim çok iyiydi. Sonra paralarını alınca, biri hariç hepsi bana borçlarını ödediler.”

“UŞAK’ TA NE OLDU DA FUTBOL BİTTİ”

Kızının tahsili nedeniyle ABD’nin yolunu tutan büyük kaptan, ailesi ile birlikte 1996 yılında bu ülkeye yerleşir. Allah’a bin şükür işi gücü yerindedir. Sağlığı sıhhati iyidir. Bir top versen hemen maça çıkacak sanırsın. Yaşı 72 ama delikanlı Mehmet Kaptan’a soruyorum:

“Kaptan Ne oldu da Uşak’ta futbol bitti?”

-“Ne olacak evlat. Çaylar sallama, adamlar dallama oldu. O güzel insanlar yitip gitti. Benim memleketim Uşak her şeyi ile güzeldir. İki yıldır gelemedim. Burnumda tütüyor.  Uşakspor, Uşak’ı il dışında temsil etmiş ve Uşak’ın tanınmasında büyük katkılar sunmuştur. Şimdi hiçbir haberde uşak adının geçmemesi beni çok üzüyor. İnşallah Uşakspor toparlanır. O eski güzel günleri hep beraber yaşarız. Dualarım hep Uşak ve Uşakspor içindir.”

“KAPTANA UŞAKSPOR FORMASI GİYDİRDİM”

Uşak Kent Tarihi Müzesi’nde yaptığımız bu keyifli sohbettin sonunda bu efsaneye rica ediyorum. Beni kırmıyor ve Uşakspor forması giyiyor. Formayı ben giydiriyorum. Kaptan’ın gözleri dolu dolu oluyor. Önüne bir top atsam yine o unutulmaz hareketleri yapacak sanırsın.

Bu arada bana bir tablo gösteriyor.Kendi döneminde Uşak’ın tek  Hattatı olan ve Tabelacı Salah adıyla bilinen Selahattin Özkol tarafından yılın futbolcusu seçildiği 1970 yılında yapılmış.

Esenleşip ayrılıyorum bu efsaneden. Onun tabiri ile çayların sallama,  adamların dallama olduğu dönemde adam kalmayı başarmış bir insanla sohbet etmenin hazzını yaşayarak.

 

.

 

Editör: TE Bilişim