Uşak İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Akadağ, akciğer kanseri farkındalık ayı kapsamında bir  açıklama yaptı. Opr. Dr. Mehmet Akdağ, her yılın Aralık ayının akciğer kanseri farkındalık ayı olarak belirlendiğini ifade etti. Mehmet Akdağ, “Bilindiği üzere kanser, beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalık grubudur. Çalışmaların gösterdiği gibi Dünya genelinde erkekler arasında en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda 3. sırada yer almakta ve önemini korumaktadır. Pek çok popülasyon için bu kanser türünün %80’inde sorumlu etken tütün kullanımıdır. Akciğer kanserinin diğer nedenleri arasında mesleki (asbest, ağır metaller) ve çevresel risk faktörlerine maruziyet (pasif içicilik, radon) yer almaktadır. Henüz etkin bir tarama yöntemi bulunmuyor olsa da tütün kontrolünün akciğer kanserine karşı mücadelenin en temel ve en etkin aracı olduğu bilinmektedir. Ulusal Tütün Kontrol Programımız ile toplumdaki tüm bireylerin, tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korunması hedeflenmektedir” dedi. 
Akciğer kanserinin; yapısal olarak normal akciğer dokusunda bulunan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle oluşmasıyla meydana geldiğini belirten Akdağ, şöyle konuştu: “Oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür. İleriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açar. Bu yayılıma metastaz adı verilmektedir”.    
Rsik faktörlerine değinen Akdağ, “Akciğer kanserlerinin yaklaşık %90’ı tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile oluşmaktadır. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; pasif içicilik (sigara), akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, radon/asbest gibi kimyasallara maruziyet, arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz yer almaktadır” diye konuştu.
SİGARA KULLANIMININ ZARARINA DİKKAT ÇEKTİ
“Sigara kullanımı akciğer kanserinin en sık görülen nedenidir” diyen Akdağ, şöyle devam etti: “Günlük içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, sigaraya başlama yaşı, dumanı derin çekme, sigaranın içeriğindeki katran miktarı ile kanser gelişme riski artar. Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasalın ve 70’den fazla kanserojen madde olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Sigara dumanına pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya işyerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kişilerde akciğer kanseri gelişme riski % 20-30 oranında artmaktadır. Sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalmakta, sigara bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşmaktadır. En önemli risk faktörü tütün kullanımı olmakla birlikte, akciğer kanserinin hiç sigara kullanmamış kişilerde de görülebileceği unutulmamalıdır”.

Kulaklarınıza bir şey sokmayın, temizlemeye çalışmayın! Kulaklarınıza bir şey sokmayın, temizlemeye çalışmayın!

KANSERİN BELİRTİLERİ NELER?
Hastalığın belirtilerine vurgu yapan Akdağ, “Genellikle Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için birkaç yıl geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Başka bir rahatsızlık ya da kontrol için çekilen akciğer grafisinde görülebilir. Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük, Öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak,derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlarıdır” ifadesini kullandı. 
Akdağ, şöyle devam etti: “Akciğer kanserinin tanı ve evrelemeye yönelik testleri genellikle aynı zaman diliminde yapılır. Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle tespit edilen hastalarda öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır. Gerekli görüldüğü takdirde farklı görüntüleme tetkikleri de yapılabilir. Hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.”                                                                                                                      

Editör: TE Bilişim