Selçuk Geçer, Merkez Bankası’nın aldığı faiz kararını değerlendirdi. Geçer, söz konusu kararın şirket ve şahısların krediye erişimini zorlaştıracağını kaydetti.

Merkez Bankası'nın doğru adım attığını belirten Geçer, kredi kartı kullananları uyardı. Geçer, eskisi gibi karttan alışveriş döneminin de yavaş yavaş kapandığının sinyalini verdi. Türkiye'de şirketlerin büyük bölümü krediyle ayakta kalıyor.

Ülkemizde vatandaşında büyük bölümü harcamalarını kredi kartıyla yapıyor. Merkez Bankası'nın faiz artışı kararının kredi kartı faiz oranlarını etkilemesi de beklentiler arasında. Daha önceki faiz artışlarında kredi kartı faiz oranları yükseldi. Bununla birlikte konut ve otomobil kredilerinde de yükselişler oldu. 

Merkez Bankası kararının ardından kredi faiz oranları da arttı. Referans faiz oranı aylıkta yüzde 3,16’ya yükseldi. Kredi kartı gecikme faizi de aylıkta yüzde 3,71'e  yükseldi. Nakit çekimde de faiz aylıkta yüzde 4,02'den yüzde 4,47'ye çıktı. 

Ticari kredi faizlerinde de üst limit yüzde 69,3'ten yüzde 83’e gelirken, bu durumun bireysel kredilere de etkisi oldu. 70 bin TL üzeri ihtiyaç kredilerinde de faiz üst sınırı yüzde 77'den yüzde 92,2'ye dayandı. 

Bin 500 TL olması beklenen yurtdışı çıkış harcı 500 lira oldu Bin 500 TL olması beklenen yurtdışı çıkış harcı 500 lira oldu

Parasal sıkılaşmanın konut kredisi, ev kredisi ve ihtiyaç kredisine ulaşımı daha güç hale getirmesi bekleniyor.

Selçuk Geçer, faiz kararını değerlendirdi
500 baz puanlık artışın normal bir karar olduğunu belirten Ekonomist Selçuk Geçer, genel bir değerlendirme yaptı.
Neden dövizin düşmediğini anlatan Geçer, MB’nin doları düşürme gibi bir derdinin olmadığını kaydetti. İhracat artışı ve yurtdışından para bulmak için dövizin serbest bırakılması gerektiğini anlattı. Türkiye’deki 500 baz puanın ABD’deki 25 baz puandan bir farklı olmadığını belirtti. Geçer, ABD’nin 25 baz puanlık faiz artışının borsalarda satış baskısı yapacağını aktardı.
Geçer, şöyle konuştu.
“FED çıkıp 25 baz puan artırırsa şaşırmam. Türkiye’deki 500 baza şaşırmıyoruz. Çünkü yüzde 70’e dayalı bir enflasyon var. Reel enflasyondan yani bizim yaşadığımız enflasyondan bahsetmiyoruz”.
Enflasyona kıyasla faizin negatif seviyede olduğunu dile getiren Geçer, şöyle devam etti:
“Negatif faiz hala var. Dolar düşmeyecek ve yükselmeye devam edecek. Dolar bugün 45 lira değerinde. Birikmiş enflasyon değeriyle dolar 45 lira. Onun için üretici kan ağlıyor ve bugün bu yüzden fakirlik yaşanıyor. Dövizi veya euroyu zamanında serbest bıraksalar biz bugün fakirleşmeyecektik. 500 baz puanlık faiz artırımının hiçbir kıymeti yok. Amerika’da faizin 3,5 seviyesinde olması gibi bir şeydir. Yanına bir sıfır ekleyince bizim faize ulaşırsınız”.
Merkez Bankası faiz kararı kredi kartı kullanımını nasıl etkileyecek?
“Bu politikalar doğru. Aniden yapılan yüksek faiz artışları dövizi baskılar ve firmaları da batırır. Arada bir fark var ve o kadar da politika yapıyorlar” diyen Geçer, şöyle devam etti:
“Dövizde bu kadarlık kırılmalar olur. Süreç ekonomi ve maliye politikalarıyla desteklenmeli. Bankalar kredi vermekte imtina edecekler. Kurumlar ve şirketler krediye ulaşmakta zorlanacaklar. Kişiler ve firmalar krediye ulaşamayacak. Kredi alamayacağız ve daha zor günler bizi bekliyor. Mesele talebi engellemek değil. Mesele sistemi oturtmak.”
Altın fiyatları ne olur?

Geçer, İsrail ve Filistin arasındaki savaş nedeniyle altının yükseldiğini belirtti. Kısa vadede altının alınmaması gerektiğini belirten Geçer, orta ve uzun vadeye işaret etti.

USAKPORT.COM//
 

Editör: Ali ARASLI