Eğitim İş Uşak Şube Başkanı Ercan Uzun, sendikasının 1 Mayıs etkinliklerinde meydanları doldurduğunu ve emekçinin hakkını aradığını ifade etti. Uşak’ta dün yapılan 1 Mayıs etkinliklerine sendika olarak katıldıklarını ve tüm çalışanların haklarını dile getirdiklerini belirten Uzun, “Yanlış ekonomi politikalarında inat edilmesi, yönetenlerin halkı değil rantı düşünerek aldığı kararlar, ülkemizi ağır bir yoksullaşmaya itmiş, işçi ve emekçileri nefes alamaz hale getirmiştir.

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek hiçbir lüksünden ödün vermeyenler, emekçinin evine itibarlı, gururlu girme hakkını çalmış, yaşanabilir bir emeklilik hayalini gasp etmiştir. Ülkede orta sınıf diye bir kavram kalmamış, yoksul ile zengin arasındaki makas son birkaç yılda daha da açılmıştır. Çalışan nüfusun büyük çoğunluğunun asgari ücretliye döndüğü ülkemizde, nüfusun yüzde 90’ı yüzde 10 sefa sürebilsin diye emek sarf eder hale gelmiştir” dedi.

Bir 5 kişi ve yazı görseli olabilir

Uşak'ın en değerli yeri olarak görülen Bölme ve Elmacık'ta arsası olanlar yandı! Beş para etmiyor! Uşak'ın en değerli yeri olarak görülen Bölme ve Elmacık'ta arsası olanlar yandı! Beş para etmiyor!

Uzun, şöyle konuştu; “Bu tabloya bakıp utanacağına pişkince gelişmiş ülkelere “Türkiye’yi ucuz işgücü olarak pazarlamaya” çalışan, rakamlarla ekonomik krizi gizlemeye uğraşan, geçinemeyen halka tasarruf ve şükür öğütleyen, yiğidi kuru soğana muhtaç etmişken adeta ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyen yöneticilere cevap niteliğinde bir tokat olacaktır. Çünkü gerçekler, artık pişkin siyasilerin manipüle edemeyeceği, sarı sendikaların izah edemeyeceği kadar yakıcı ve yalan makinesi gibi çalışan TÜİK’in bile örtemeyeceği kadar ortadadır”.

Bir 1 kişi ve yazı görseli olabilir

Alışveriş sepetlerinin önceleri 100 TL’ye dolduğunu ve bugünse bu rakamın 400 TL’yi geçtiğini belirten Uzun, “Uşak’ta da son dönemlerde kiralar çok arttı ve ülkemiz genelinde kira ortalaması 7.500 lirayı buldu ve bu çalışan nüfusun büyük çoğunluğunun kazandığı paranın 4’te 3’ünden bile fazladır. Mart ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin yoksunluk hissine kapılmadan yapacağı aylık gıda masrafı 10 bin 891 liraya yükselmiştir. Bu, tek kişinin çalıştığı ailelerin büyük çoğunluğunun açlık sınırı altında yaşadığını göstermektedir. 3 kilo peynir gram altın fiyatına ulaşmış, et giremeyen hanelerin avuntusu olan kıyma bile 300 TL’yi bulmuştur. Sebze ve meyvenin artık ancak taneyle/dilimle alınabildiği bu derin krizde işçi sınıfının aldığı ücret kuru soğanın fiyatındaki artış kadar bile artırılmamıştır. “Devlette çalışmanın"  yakın geçmişe kadar bir gurur kaynağı sayıldığı bu ülkede, kamu emekçiliği tarihinde hiç olmadığı kadar maddi ve manevi olarak değersizleştirilmiştir” dedi. 

Editör: TE Bilişim