Şeref Usta, güven tazeledi

Uşak Aşçılar ve Lokantacılar Esnaf Odası’nı 2018 yılına kadar yönetecek ismler şunlar oldu:

Başkan Şeref Parlas. Yönetim Kurulu üyeleri: Doğan Kavak, Cavit Mıdık, Yusuf Metin Keser, Sabri Karaaslan, Aydın Özdemir, Denetim Kurulu üyeliklerine ise, Kemal Bayraktutan, Meral Cengiz ve Turgay oruç seçildiler.

Göynükören Köyü İlkokulu Müdürü Bayram Dağ, öğrencileri için 23 Nisan'da zeybek oynadı

Kayıtlı 321 üyesi bulunan Uşak Aşcılar ve Lokantacılar Esnaf Odası Genel Kurulu, Uşak Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Salonunda yapılsı. Genel Kurulda divan başkanlığına, Birlik Başkanı Sadettin Öztürk seçilirken, genel kurula Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Aykut Yenice de katıldı.

2010-2011-2012 ve 2013 yılları faaliyet ve bütçelerinin ibra edilmesinin ardından, yönetim kuruluna gayri menkul alınması ve borçlanması konularında yetki verildi. Daha sonra, 2014-2015-2016 ve 2017 yılı tahmini bütçeleri ve faaliyet raporları oylanarak kabul edildi. Dilek ve temenniler bölümünde rakip 2 aday Şeref Parlas ve İbrahim Zora söz aldı. Üyelerden Osman Efe de bir konuşma yaparak esnafın sıkıntılarını dile getirdi.

PARLAS’TAN ÜYELER MÜJDE

İlk söz alan Oda Başkanı Şeref Parlas,” Buradan size iki müjdeli haber vermek istiyorum. İlki, Uşak Belediyesi tarafından odamıza tahsis edilen tarihi bir evde, eğitim çalışmaları ve yöresel yemekler yapacağız. Burada Uşak yemeklerini yapmasını bilen kadınlarımızı çağıracağız Onlara da bir gelir kapısı olacak. Uşak dışından gelen tüm misafirlerimiz bu tarihi dokuda Uşak yemekler tatma olanağı bulacak” dedi.

İkinci projesi hakkında da bilgiler veren Parlas, “Uşak İl özel idaresi Güre Köyünde bulunan Osman Dede çamlığında odamız bir büfe tahsis etti. Burada İzmir yolu üzerinde gelip geçen yolculara Uşak yemeklerini tattırma fırsatı bulacağız. Ayrıca üyelerimiz için, misafir ağırlama ve hijyen konularında eğitim çalışmaları düzenlemeyi düşünüyoruz. Bir de lokantacı esnafımızın baş belası olan kermeslerle bu dönem daha sistemli ve keskin bir mücadele planımız var. Benim vergisini veren kirasını ödeyen esnafım bu kermeslerle baş edemez oldu” ifadesini kullandı.

Diğer aday İbrahim Zora ise, “Ben 15 yıldır bu odanın kayıtlı üyesiyim. Denetim ve yönetim kurullarında görev yaptım. Yönetim kurulundan  bazı olaylar yüzünden ters düştüğüm için ayrılmak zorunda kaldım. Lokantacı, pastacı ve dönercilerin sorunu çok. İnsanlar parasız gezerler, aç gezemezler. Meslekle ilgisi olmayan insanlar yazın dondurma, tatlı satıyor. Dönerciler fiyat sorunu yaşıyor. Kermesler aşçı ve dönercilerin işlerine ket vuruyor. Sizlerin takdiri ile başkan seçildiğim takdirde bu sorunların hepsini çözeceğim” dedi.

“MÜLTECİLER İÇİN ESNAFIMIZ AÇ BIRAKILYOR”

Türkiye Lokantacılar, Kebapçılar, Köfteciler, Pastacılar ve Tatlıcılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice ise toplantıda yaptığı konuşmada, kentlerde açılan kermesleri sert bir dille eleştirerek, “Ben  Selanik’ten sırtında tenceresi ile göç eden bir dedenin üçüncü kuşaktan lokantacı torunuyum.  Bizim mesleğimiz, insanlar günde üç öğün hizmet veren şerefli ve onurlu bir meslektir. Türkiye dünyanın 20 büyük ekonomisi arasında gösteriliyor. Ama kent meydanlarında çadırlar kuruluyor.  Bu çadırlarda, Filistin'e, Suriye'ye kermeslerle mi yardım edeceğiz. Bu çadırlar bir kandırmacıdır. Esnafa astronomik rakamlarda cezalar yazılan bir süreçte sokaklarda hiç bir hijyen kuralına uymayan, nerede yapıldığı belli olmayan yiyecekler satılıyor." dedi.

           Ayrıca Türkiye'nin Osmanlı gibi 5 bin 500 metrekare mutfağı olan bir yemek kültürüne sahip olduğunu vurgulayan Yenice, şunları kaydetti:

          "Etin kilosunun 30 liraya satıldığı ülkede siz yarım ekmek arası döneri elli kuruşa ayran ile gencecik çocuklara okulların önünde yediriyorsunuz. 17'nci yüzyılda Kayseri'nin pastırmasından bahseden Evliya Çelebi'nin kemikleri sızlıyordur. Kendimizi kandırıyoruz. 'Dünyanın en önemli 3'üncü mutfağıyız' dediğiniz noktada dünyada bugün rakı ve kebap dışında yokuz. Fransa, sadece mutfağından ve şarabından 100 milyar dolar kazanıyor. Muhteşem Yüzyıl adlı dizide koskoca Osmanlı mutfağı 50 metrekare gösteriliyor. Türk mutfağına sahip çıkmalıyız. 6 bin yemeğe sahip olan Türk mutfağında 4 bin yemeğin kaybolmuş olduğunu görürsünüz."